belki de en iğrenç durumlardan biridir. hani tamam normal bir misafirlik belki de birde kız istemeye gidilmişse ve içerdeki de damatsa içinden çıkılmaz bir yola girer. artık damat sittin sene çıkamaz o tuvaletten kendi çabasıyla açmaya çalışır o deliği. eline yüzüne bulaştırır, yapamaz, edemez sıçtığı bok ile oynamaya başlar, rezilliğin biri bin paraya döner. kız mızda yalan olur bu saatten sonra sen sıç, üstüne birde bokunla oyna sonra kızı al git, yok öyle yağma.
umut sarıkayanın literatürüyle tanımlamak gerekirse tam anlamıyla mutsuzluğun somutlaşması durumsalıdır. evet evet! ev sahibi veya sahibesi suda yüzen boku izlerken, talihsiz kişinin hissettiği şey tam anlamıyla mutsuzluktur!
(bkz: götümü görse daha iyiydi, bokumu gördü...)
(bkz: ne de güzel yüzüyor)
