akıllara salak ile avanak filmindeki bir sahneyi getiren durum. lloyd en yakın arkadaşı harry'nin içeceğine gizlice bir kutu müshil boşalttığında harry'nin başına gelenler.
biraz iğrenç olacak ama kimse kusura bakmasın. tşk.
Hep böyle olur zaten. Tuvaletiniz gelmez gelmez zor anlarınızda tak geliverir. Böyle bir şey yaptıysanız gidin atlayın pencereden abi ne diyem ben size daha.*
dedemlerin tuvalet gideri minicikti. delik kocaman ama altta kanalizasyona giden yer 2cm çapında minicik boru.
tek çaren parça parça yapıp göndermek yoksa tıkanması kaçınılmaz. bu yüzden tuvaletin zemininin kaplandığını bilirim. eet.
oww..
hatıralarım canlandı.
sene 1999, yazlıktayız. yine bir grup arkadaş ile sahilde toplandık. aylardan temmuz. hava çok sıcak, sarımsaklı'nın güneşi yakıyor bedenlerimizi. sürekli suya girip çıkıyoruz, voleybol oynuyoruz vs derken; bu gruptan bir kız, ki göz teması kurduğum, pusuya yattığım, uygun anı beklediğim bir kız; ''ya bu akşam bize gelsenize? yemeği bizde yeriz.'' diye teklifte bulundu.
ama bu teklif gelmeden önce hafiften karın ağrım başlamıştı. dün akşam yediklerimin artıkları çıkacak delik arıyordu ki o delik de belliydi. hemen bir koşu denize girdim. işedim.
atlatık arabaya, gittik kızın evine. 4 kız, 5 erkek; evde takılıyoruz. alkol falan derken ben şuurumu o kadar kaybetmişim ki ''lavabo nerede?'' diye sormuşum kıza.
sonrası epey iğrenç.
çok iğrenç ama. öyle böyle değil. beni tanıdığını sanıyorsun değil mi? ı ıh. hiç tanımıyorsun.
tuvalete girip işemeli sıçmalı bir ayinden sonra; ne farkettim biliyor musunuz?
tuvalet yok.
yani klozeti koymuşlar bir köşeye, ama tuvalet orası değil.
ev, yeni bir ev olduğundan; adamlar klozet taktıracaklarmış. hemen birkaç adım ötemde eski usül tuvalet duruyor. allahım bir baktım kol gibi 3-4 parça bok, çiş. sidik. allahım nasıl kötüyüm ama. bir anda ayıldım.
al canımı da kurtar ulan beni !!!!
misafirlikte tuvalet tıkamanın ötesine geçtim; olmayan tuvalete sıçtım. of nasıl terliyorum ama sıcak sıcak..
anlatmayacağım gerisini amına koyayım ya. aklıma geldikçe inanılmaz iğreniyorum kendimden.
başa gelebilecek en iğrenç durumlardandır. resmen kalbiniz duracak gibi olur, sifonu art arda çekmenize, klozetin içine her türlü çubuğu sokmanıza rağmen devam eder bu. dakikalarca içeride kalır terlersiniz, diğer taraftan da içeridekiler sizi merak etmeye başlar, tuvaleti şöyle bir yoklarlar hani. bu tip durumlarda yapılacak en iyi şey, aile halkından nazınızın geçtiği birini çağırıp, usulca durumu anlatmaktır sanırım.
misafirin, saygınlığı bir anda yitirdiği talihsiz olaydır. o dakikaya kadar oluşan hep alttan alır havalar, deliğin tıkanmasıyla yerini soğuk rüzgarlara bırakır. düşmanca ve siktir eden bakışlara... hele ki misafirliğe gidilen evin, tuvalet deliğine telefon düşürmek vardır hepten evlere şenlik. duyulan tiksintiden dolayı hemen ev sahibine söylenir ve onun delikten telefonu çıkarması rica edilir. ev sahibisi de kendisinden bekleneni yapar ve eline bir saydam poşet geçirerek işe koyulur.
klozet deliğine saplanmış devasa büyüklükteki bokun utancıyla birlikte önce bir panik yaşarsınız. hele bu tıkadığınız klozet akşam yemeği için davet edilğiniz bir evin klozetiyse.
bir arkadaşımın evine davet edildim akşam yemeği için. benimle birlikte birkaç kişi daha var. annesi harika yemekler yapmış dinazor gibi yemişim. karnım şiş ve hafif gurulduyor, neyse diyorum ben tuvalete gideyim. daha girerken anlıyorum aslında çıkaracağım bokun şiddetini. herhangi bir osuruk olayı olur, rezil olurum diye hafiften suyu açıyorum. bir iki derken içimde bir gezegen çıkıyor. sifonu çekiyor gitmiyor sifonu çekiyorum gitmiyor. üstüne tükürüyorum hatta tazik olsun diye işiyorum yine de gitmiyor o lanet olası bok! dakikalar geçiyor, arkadaşlarım kapıyı vuruyor ''çık lan göt'' diyor. kapı deliğinden koku gitmiş olacak ki ''öğğghhh'' sesleri duyuluyor kapının dışarısından. son kez sifonu çekiyorum ve umarım gitmiştir diyerek ayrılıyorum tuvaletten. içerden ''klozetini bokuna yapmış'' cümlesini duyuyorum olayın şiddetini gösteren..
annesi geliyor bana tebessüm ediyor ''bok herif'' dercesine gözlerimin içine bakıyor. sıçamıyorum artık dışarda, mutlu musunuz ?
evde çok az kişi varsa ve olayın failinin o olduğu belliyse muhtemelen o kişi bir daha o eve adımını atamaz, atsa da yakından izlenir hep. bir daha güvenilmez ona.
insanların sizin bokunuzu görebilme ihtimalini düşünerek utanç duymanızdır. Başka çare kalmayıp ev sahibi çağırdığınız da "ne biçim bok lan bu, renk lan bu bok" diye düşünüyodur kesin diye düşündüğünüz iğrenc ötesi bi olaydır.
