eğer cep telefonu, mp3 çalar ve en önemlisi psp gibi bir aletiniz varsa kendinize ait* o zaman mutlu bir şekilde mahsur kalırsınız ve bir bakarsınız ev sahipleri uyanmış sizi kahvaltıya bile çağırıyorlar.
karşılıklı camlar açılır, kapılar açılır, cereyan yaratılıp, k.ç devrilip yatılır, gümbürdeyen ve patlayan cam, kapılar ardından bömböm bakan uykulu ev sahibine hesap vermek zorunda değilsinizdir, sonuçta sıcaktı, uykuluydunuz ve cam açmak gayet sıradan bir eylem, ayrıca (bkz: misafir her zaman haklıdır)
değişik versiyonları olan durumdur:
- misafirlikte zorla erken yatırılıp yatakta mahsur kalmak
- misafirlikte gece yarısına kadar zorla ayakta tutulup uykusuz kalmak*.
eğer misafirliğe gidilen evde çocuk varsa ve sizi de biraz seviyorsa yatakta mahsur kalmaktan ziyade çocuklar tarafından rehin alınmaya dönüşecek durumdur. çünkü küçük çocuklar canları istediği zaman erkenden uyanır ve canlarının istediği kişiyi uyandırabilirler. *
misafirliktesinizdir ve sabahın köründe uyanmışsınızdır. saatinize bakıp da daha çok erken olduğunu farkedersiniz. yan odadan horulduyan ev halkının sesleri gelmektedir. sinirlenirsiniz, sıkıntıyla odayı inceleyip küçük detaylar peşinde koşarsınız. sonra da "biraz uyuyayım canım. onlardan önce uyanırım" dersiniz. bunu yapmak içinizden gelmese de yatakta çok beklemekten olacak gözleriniz yavaş yavaş kapanır..
uyandığınızda içerden gelen çatal bıçak ve ev halkının neşeyle yaptığı konuşmaları duyarsınız. "niye uyudum ki!" diye kendinize kızarsınız. biraz önce horul horul uyuyan ev halkı uyanmıştır ve şimdi de siz yatıyorsunuzdur. olay tam tersi olmuştur.
"içeri gidip kahvaltı mı yapsam? yoksa beklesem mi?" dersiniz kendi kendinize. kahvaltıya gitseniz, elinizi yüzünüzü yıkayacaksınız, kahvaltı ortamına pat diye dalacaksınız. kalkmasanız, herkesten sonra kahvaltıya oturacak, belki yalnız kalacak, en kötüsü de tembelliğinizi ev halkının gözüne gözüne sokacaksınız.
kahvaltıya gitmeye karar verirseniz söyleyeceğiniz ilk söz "ben x saatte uyanmıştım, sizi bekledim" olacaktır. bunu diyerek tembel olmadığınızı göstermeye çabalamaktasınızdır aslında.
yok, eğer kahvaltıya gitmez de herkesin kalkmasını beklerseniz ev sahibi gelip sizi uyandıracaktır. tek başınıza hödük gibi yemeğinizi yersiniz sofrada. hem de kendi evinizde değilken. bunu yaparken de aklınıza, evin küçük çocuğunun kahvaltıdan önce başınızda öttüğü gelir. "keşke uyansaydım lan" dersiniz.
böyle iğrenç bir şeydir işte... ikilemler yaşamanıza sebep olur, kafa karıştırır...
eğer küçükseniz ve uyurken yatağa işeyen biriyseniz çok çok daha kötü olabilecek durumdur. * ıslanan yatağın kuruyacağını umarak uzun süre beklersiniz.
anne evinde misafirlik vardır bir de.
çıtırtı sesine çığlık sesi duymuş gibi uyanan anneyi koca gün dın dın öttürmemek* için insan üstü bir çaba sarfedilir.
yatakta mahsur kalmayıp ayaklanmayı seçerse kişi şu unsurlara dikkat etmelidir.
gerekirse tuvalette sifon çekilmez, tv açılmaz, açılsade ya mute de yada bir diş ses seviyesinde izlenir. bilgisayar varsa hoparlörler kapılı mı değil mi kontron edilip öyle açılır, klavyeye bebek dokunuşlarıyla dokunulur. gıcırdayan kapılı odalar kulanılmaz, parkelerin gıcırdayan yerlerine basılmaz.
daha kötüsü için misafir kalınan evde ev ahalisinin erken kalkması sizin geç kalmaya alışkın olmanız.sabahın körü körü zorla kahvaltı sofrasına oturtulmak.
tam tersi bir duruma göre daha az streslidir, daha uyumak istersiniz ama ev ahalisi ayaklanmıştır, ayıp olur mu olmaz mı stresi ile zaten artık uyuyamazsın uykunu alamadığın halde.
Bu bir işkence türüdür. Hele birde ev sahibi geç kalkmayı seven biri ise yandın demektir. Ama ben öyle umursama kalkar ses yaparım tuvalete gider kapıyı çarparım ve hepsi uyanır. Sonuç mutlu son.
genelde kişinin alışık olmadığı ve çok samimi de olmadığı ortamlardaki yatılı misafirliklerde yaşadığı türden bir vakadır. zaten yerinizi yadırgamak veya geç uyanıp ayıp etmemek gibi kaygılarla gece çok rahat ve deliksiz bir uyku uyunmaz, üstüne bir de erkenden uyanılınca bir nevi umut sarıkaya tipi mutsuzluk yaşanır.
ne kadar geç yatsam da erken kalkma gibi bir alışkanlığım olduğu için sık yaşadığım olaydır. bazen hakikaten saatler geçmek bilmez napıyo lan bu insanlar o kadar saat uyuyupta dersiniz. öyle kötü bir şeydir işte bu da.
ev sahibini uyandırmamak için evde parmak uçlarında hırsız gibi gezinmektir. hatta kendi çantanın içinden bişey alırken bile soygun yaptını hissettiren ruh halidir.
Kendi eviniz de erken uyanıp misafirlerin geç kalkmasıyla misafir sıfatına düşmeniz de muhtemeldir. Adı üstünde Misafirdir efenim gayet doğaldır hoş karşılanmalıdır.
gece çişin geldiği için uyanırsın ama tuvalete gidemezsin. Ev sahipleri sevişiyor olabilir ya da çıplak olarak koridorda dolaşıyor olabilirler. Ya da uyumadılarsa senin şırılşırıl küçük abdest şeysini duymalarını ya da bödölöfiyyyyyy şeklinde purging yapmanı duymalarını istememe durumudur.