Çocukluğumdan anımsadığım kadarıyla, bir yere misafir olarak gittiğimizde, yemek seçmemiz, haylazlık etmemiz, evi dağıtmamız yasaktı. Hakeza evimize gelen misafire elimizde olduğu kadar ikram yapmamız, saygısızlık etmememiz, güleryüzlü olmamız tembihlenirdi.
Şimdilerde bakıyorum. Misafir çocuğunu evin içine salıyor, çocuk evin anasını belliyor, ses çıkarılmıyor. Misafirliğe gittiğimde ev sahibi, şundan yer misin, şunu getireyim mi diye soruyor. Bu davranış babamın bize en çok kızdığı ve aksini öğütlediği hareket. " Misafire yer misin denilmez, misafirin önüne koyun, yerse yer, yemezse kaldırın" şeklinde öğretmiştir bizlere de.
Velhasıl kelam artık zatımın ne misafirliğe gidesi ne de misafir kabul edesi var.
Misafirlik sevmiyorum, birinin evinde en fazla 2 ya da 3 saat kala biliyorum. Yatılı ise hiç kalmam. Ama sevdiğim insanları evimde ağırlamayı seviyorum.
Hiç sevmem. Artık bende bu kavramın yeri pek kalmadı. Midemi bulandırıyor, çok gereksiz. sadece köye teyzemlere giderim ki orada da misafir gibi hissetmiyorum. Benim yastığım ayrıdır. Yastık önemli. Ve her gün duş alabileceğim bir yer. Kendi evimden başka hiçbir yerde bu kadar rahat olamam onun için gitmiyorum.
misafirlik tuhaf şey. oradasın, ama oralı değilsin. önüne sofralar kuruluyor, izzet-ikram görüyorsun ama hiçbir şey sana ait değil. rahatın yerinde de olsa kalkıp gideceksin bir gün, gitmek zorundasın. misafirlik dünya hayatına ne çok benziyor ve dünya hayatı misafirliğe…
misafirlik hem kültürümüzde hem de örf annemizde büyük önem taşıyan bir ritüeldir tabiri caizse misafirlere türk toplumu olarak çok ilgi ve alaka gösterririz .
en iğrenç olanı misafirlikte sıkışmak ve tuvalet ne taraftaydı diye sormak.. lafa bak, tuvalet ne tarafta? sanki istiklalde adres soruyor.
tuvalete gidince de kasım kasım kasılır malum seslerin sebep olacağı rezaleti absorbe edecek yan enstürmanlar bulaya çalışırız. musluğu açarak gürültü oluşturmaya varacak kadar utanılası bir hal içindeyizdir. yahu o evin sahibi o tuvalete sıçmıyor mu nedir bu akrobatik kasıntılar?
Misafirliğe gittiysen rahatlık gitti demektir.
Tuvalete gidemezsiniz artık.(Gitseniz bile aynaya bakıp çıkarsınız. )
Çok sevdiğiniz bir yiyecek olur ama fazla yemek ayıptır. Doyamadan güzelim yiyecekler önünüzden alınır.
Evin ablası ve ya abisi varsa bakışlarıyla öldürür sizi.
kasılmaktan sebep insanın mide ve bağırsak sisteminin içine eden ziyaret. hele ki gece yatıya kalınmışsa iyiden iyiye gerilir tuvalete gidemez hatta uyuyamazsınız. saçma sapan araştırmalarım çoğu kişinin bu durumu yaşadığını göstermekte. bense tövbeliyim bir daha asla.
insanı birhaylı gerer. küçüklüğümden bu yana misafirliğe gitmekten hazetmemişimdir. kalabalıktan nefret ederim zira. istiklalde bile katil olacak raddeye gelirim neyse.. misafirlikte uyulması gereken birtakım kurallar vardır. bu kuralları ev sahibi belirler. ebeveyn de kaç göz işaretleriyle bu krallara destek verirler.
-ev sahibinin çocuğu hangi oyuncağı verirse onu gıkın çıkmadan oynıcaksın.
-uslu olucaksın, bağırmak çığırmak yok.
-fazla yemiceksin sofrada. aç aç gelmişler demesinler diye.
-lafa girmiceksin. pat diye. büyükler konuşurken.
-sıkılmıcaksın! ebeveyn ne zaman kalkarsa sen de o son dakikaya kadar oturucaksın.
en can alıcı noktası da bu. kahretsin ki. ama neyse ki bizimkiler öyle misafirliğe falan çok giden insanlar değil. zaten akraba falan kalmadı nerdeyse..