yorgun babadır. akşam eve gelmiştir, ayaklarını uzatıp televizyon karşısında karnını kaşıya kaşıya dinlenecektir. ama tam o sırada bütün bu mahmurluğu yırtan bir kapı ziliyle işkillenir, doğrulur, gelen misafirlerin seslerini duyunca odasına çekilir beyaz baba atletinin üzerine doğru düzgün bir şeyler geçirir, eğreti bir gülümsemeyle dışarı çıkar, misafirlerin yanında esnememeye dikkat eder, muhabbete katılır. ama sırf akşam sefasını berbat ettiler diye haklı olarak arkalarından bir iki küfür savurur. mağzur görmek lazım.
renkli ve yaratıcı bir kimsedir. saniyenin onda biri kadar sürede çok farklı kişiliklere bürünebilir.
-haketti canım bizimkiler, ne orta saha var ne bişey, iyi oldu eşşeklere! hadi ismetim kal sağlıcakla, yengeye de selam ederim.
...
-ulan sami yen'e gelmeyecekmisiniz siz, ezikoğlu ezikler, o stadı dar etmeyecez mi lan biz size!!!
türk gelenek ve görenekleri arasında büyük yer edinmiş misafire saygı olgusunu damarlarına kadar işletmiş babadır.
iki yüzlülükle falan alakası yoktur, bazen olurkı insanlar kimseyi çekemez, sıkılır bunalır yine de kıbarlıgından guler yuz gosterir.
ee kişi gittikten sonra da az bucuk serzenişte bulunur. ne yani cok mu?
çok can sıkan tiplerdir, hayatlarından memnun olmayan, başkalarını kıskanan tiplerdir. sizin yanınızda başkasına konusur, siz ayrılınca %100 emin olunuz ki sizin ardınızdanda konusur.
üniversitede sürekli gittigimiz bir pastahane vardı, maç izlerdik orda, sık sık gidince muhabbet olduk herifci oglu ile, pencereden, adam ailesi ile gelmiş, bundan dondurma alır, bu hem dondurmaları külaha koyar hemde, adamın duymayacagı bizim duyacagımız sesle, adama ne küfürler eder, ama her müşteriye böyle davranır, bir kaç kerenin ardından bir daha gitmedik.. pislik tiplerdir vel hasıl.