insanı hayata küstüren, iğrenç bir durumdur sözlük. sen bebekleri çok seversin, oysa onlar sana bakıp bakıp ağlarlar. çok acı şeyler yaşadım bununla ilgili çok...
misafirliğe bir tanıdığın gelmiştir. annen 'oğlum gel misafirlerimize bir hoş geldin de' diyerekten seni misafirlerin yanına çağırır. * içeri girer, insanların yüzüne bile bakmadan hızlı hızlı selamlaşırsın. sıra kucağında 3-4 yaşında bebek olan misafire gelir. misafire selamını verirsin, biraz kibarlık biraz da 'bak bebek sevgisi var içimde' der gibi bebeğe eğilir 'aa ne tatlı şeysin sen öyle' dersin. bebek başlar zırlamaya. 'aa abiyi beğenmedin mi bakayım sen?' der misafir. senin anneciğin hemen oradan 'niye beğenmemiş bakalım benim oğlumu' diyiverir. herkes güler, sen de yalandan gülersin falan. oysa çok kıllanmışsındır. tekrardan çocuğa yanaşıp güldürmeye çalışıp iyice şaklaban olursun. tipten kaybetmişsindir bir kere. düşün, dünyayı henüz kavramaya başlayan bebek seni görüp ağlamaya başlıyordur. işte şimdi, misafirlerin yanından odana gidip hayatı sorgulamanın tam vaktidir.
demin şen şakrak olan bebek seni görünce ağlar, şirinlik yapmaya çalıştıkça daha da yükseltir ses tonunu. sen de bir garip olursun. hele birde bebek kucakta ise, ortamdaki insanların bakışlarına maruz kalırsınız. o değilde, kendini bilmesen, bebeğe vurdum mu falan diyeceksin, o derece. bu durumda bebek yavaşça yere bırakılır ve ortamdan uzaklaşılır. bir de odaya çeklirsin en güzelidir, sözlüğüde açıp, 2 entry girersen tamamdır, keyif yerine gelir.
evdeki kalabalığın dakikalar boyunca aynı konu üzerinde sizle taşşak geçmesi, sonra ciddi konular konuşurken, ortamdan birinin sürekli bir bebeğe bir de size tip tip bakması durumudur. *