odamı karıştırmak, oyun oynasın diye verdiğimiz telefondan galeriye girip herkesin içinde aaa abi bu çıplak kız da ney böyle ayip ayip demesi. evdekilerin sessizce bana bakıp sırıtması. oysaki çıplak değil mini etekli arkadaşım. bir de onunla oynamayınca aaaa diyip ağlaması. küfür edince evin ortasına gidip stephen abim küfür ediyor diye ispiyonlaması. tam kanserler evet.
Kitaplığa tırmanıp televizyonun üzerine çıkması... Değildir. Bu sahneye sinir olup tepki vermeden içten içe bir kınadım, 3 sene sonra oğlumu kitapların arasından, televizyonun arkasından topladım. Şerefsiz işte. Bereket versin, olaylar evimizde cereyan etti, yoksa el kadar sabi harbiden şerefsiz olup paragraf paragraf lince uğrardı. Linç edenlerin en az yarısı üç vakte kadar prens ve prensesler yetiştirecek, cihan'ın 8. Harikası olarak çocuklarına bakacaklar.
Üniversitede kullandığım o zamanlar 40tl ye aldığım benim için çok değerli üçgen faber castel kalemimin kapağını kaybetmiş. Bilirsiniz o üçgen faberleri, ilk çıktığı zamanlardı. Neyse kapağı ben bulamadım. Yatağımı mı çekmedim masamı mı kaldırmadım sırf o kapak için. Misafir çocuğunun bana yaptığı en büyük şerefsizlik budur.
Piçin biri benim en sevdiğim kırmızı tosba arabamı evine götürmek istedi. Annesi izin vermeyince arabayı donuna sokup çüküne sürtmüştü piç. Arabayı 2 gün çamaşır suyunda yatırdık.
Çocukluk arkadaşım 2 evladıyla ziyarete gelmişti. Evlenirken kapanmıştı. Çocukları Sefa ve Sema.
Sefa çılgın yaramaz ve dindar.
Evimizde ispanya'dan alınan kadife boğa, sanki canlıymış gibi, boynuzları, hayaları vs.
Sen bu dindar Sefa, kimse görmesin günah diye hayvanın o heybetli hayalarını kopart cebine koy git.
Eser bozuldu diye inme geçirdim bi an, çok üzülmüştüm.
henüz görülmemiştir. o kadar titizseniz evin kapısına çocuk almıyoruz kabul etmiyoruz yazın lan sanki hiç çocuk olmadınız onun bunun evini sikip atmadınız. hayret bişey aq.
- bak benim asabımı bozma, hadeee doğru annenin yanına!
- anneeeee! Zeytin bana kızdıııı!
- ehuehue yok canım, daha neler meliscim, ben seni yerimmm ehuehue...
içses: püüü, ispiyoncu köpek!
evdeki çocuğun oyuncağına göz koymasıdır. asla vermeyin. hem evdeki çocuğun karakteri, hem de misafir çocuğun karakteri üzerinde olumsuz etkisi vardır. birincisi velisine güvenmeli, ikincisi her beğendiğini alıp götüremeyeceğini öğrenmeli.
Çocukken geldiklerinde de çok iyi anlaşırdık, oynardık. Dağıtılacaksa beraber dağıtırdık ki, anneden azar işitmeden en rahat şımarabildiğim anlardır. Şimdi de çok iyi anlaşıyoruz. Bir anda kucağıma doluşuyorlar, Hopluyoruz zıplıyoruz, dağıtıyoruz, kırıyoruz...
çocukluğum boyunca bütün oyuncaklarım sağlam ve kolleksiyonluktu. o zamanlar çin malı yoktu. çoğu alman malı, bir kısım fransız ve italyan malıydı. misafir piçleri gelip kırardı. sonra büyüyünce çuvallar dolusu oyuncağımı annem etrafa dağıttı gitti. şu an o temizlikte olanlar mezatlarda çok para ediyor.
Körebe oynarken, siz ebeyken ve gözleriniz bağlıyken gelip dudağınızdan öpmesidir. Kaç sene geçti üstünden hâlâ dün gibi hatırlarım. Şimdi neler yapıyor acaba. *
xxxx teyze oğlun bana bilgisayar oynatmıyo....sonra annemin odama gelip oğlum az da çocuğa oynat demesi sonra benim çocuğu sıkıştırıp ''bi daha söylersen seni döverim'' demem. tabi bu olay ben ilkokulluyken olmuştur..