istenmeyen uzuvlarınızı tutması olabilir. ulan başta gülüyorsun ayıp abicim falan diyorsun da bir kere güldün mü çocuk onu oyun zannedip annesinin babasının yanında yapmaya çalışınca sanki sen öğretmişsin gibi oluyor. bak ibneye nasıl utandırdıysa yıllar sonra bile hafızalardan böle çıkıveriyor işte.
Herseyinizi karistirmasi, bilhassa cantanizi, ve sesli sesli "bu ne" diye sormasidir. Ikinciside en sevdiginiz rujunuzu sonuna kadar acar sonra kapagini kapatir. Hepsinden kotusu siz "onlar kurcalanmaz tatlim" desenizde, annesinin gulumseyerek bakmasidir.
ben küçükken komşular bizim evde toplanır annemler gün yapardı. Komşuların çocukları da benim yaşlarımdaydı yanlış hatırlamıyorsam. Aralarında 2 3 tane kız vardı. Evcilik oynamaya bayılırlardı. Bende bayılırdım, tabi baba olursam. Her zaman ben baba olurdum, taki o gavat gelene kadar. Benden 2 yaş büyüktü ve sürekli pis pis sırıtırdı. bir gün yine komşular bizim evdeydi, çocuklarıyla birlikte tabiki. Ben artık evcilik oynamak istemiyordum ama diğerleri hala istiyordu. Baba olmadıktan sonra evcilik oynamanın bir manası yoktur. Bende gittim kadınların yanında oturdum, oturmaz olsaydım. Annem "neden burdasın? Git arkadaslarınla oyna." falan deyince bende odaya gidip orada oturayım dedim. Odaya girdim, bir de ne göreyim? Benden 2 yaş büyük olan gavat fırsattan istifade komşunun kızlarını evcilik oynuyoruz diye öpüyor. Napıyorsunuz odam da falan dedim bağırdım annem geldi. Annem ne olduğunu sordu ben konuşmaya fırsat bulamadan "oyunumuzu bozdu" dedi o gavat. Hiçbir şey açıklamayadım annemde "akşam babana söyleyecem" dedi. Bir de ondan azar işittim.
senin bir oyuncak/ eşya/ bla bla bla.. bunlardan birini ; senin ananın babanın göözünün içine bakarak ama kendi anne babasından masum garfield kediciği suretiyle mızıldanarak isteme o.çocukluğudur. bizimkiler hiç dayanır mı bu koreografiye ? iki evetle (annem babam) bir hayırla( ben) o oyuncak mıdır nedir her ne b.ksa eldeğiştirir( hırsızlığın diğer adıdır) ***
ortalama tanesi 200-250 tl arası değişen 1.18 diecast koleksiyonlarımın bulunduğu vitrin camını henüz belirlenemeyen bir cisim ile hunharca kırmak ve içinden bir araba almak. düşün bak sekiz yaşındaki gobel elinin kesilmesi pahasına oradan gözüne kestirdiği aracı almış. daha büyük şerefsizliği ben hayatımda görmedim bırak misafir çocuğunu falan. öyle bir dünya yok.
misafir çocuğu değil de o zaman 5 yaşlarında olan, bizimle aynı sitede ve yan blokta oturmalarına rağmen istisnasız her gün şeytani annesiyle birlikte bize gelen bi kuzenim vardı. Bilgisayarın başındayken gelir ilkten sevimli olmaya çalışır, birkaç dakika içinde kalkmazsam gidip annesinin kulağına şikayet eder, adeta korku filmlerinden çıkmış şeytani ifadesiyle ağlar gibi sesler çıkarıp anırarak kalkmamı diretirdi, yine mi olmadı, bütün gücüyle o iğrenç çığlıklarını atarak evin içinde eline ne geçerse fırlatırdı hiç çekinmeden ve annesi olacak şeytane de onu haklı görür küserdi bi de ertesi gün hiçbişey yokmuş gibi gelirlerdi, annem gibi altın kalpli bi insanı bile canından bezdirmişlerdi de şimdi kocaman oldu tabi.
"anne yeeaa ben bilgisayar istiyoom" diye evin içinde anırmasıdır. ağzına gelişine vurularak susturulması mümkünken misafir olduğu için gülünür ve bilgisayar ona teslim edilir.