neydi o eskiler öyle.
evin en pahalı eşyaları ve en güzel odası bomboş duracak, seksen yılda bir gelen misafir için evin bir odası tamamen kullanım dışı bırakılacak, (aynı zamanda evin en büyük odasıdır bu) diğer odalarda aile yaşamını sürdürmek zorunda.
5 çocuğu olsa bile hepsini aynı odada üstüste yatırır ve asla misafir odasına girilmez.
haftada bir hiç girilmese bile tozlanır ve birde yalandan yere temizlik yapılır buraya.
cahillik çok boktan bişeymiş.
şimdilerde ayrı bir misafir odası bulunmuyor, salonda oturuluyor ve misafir de salona alınıyor.
dünyanın en kasvetli mekanıdır. bazıları vardır ki sağa dönsen şimşek çakarcasına ses çıkartır -ya da sen öyle duyarsın-. bazıları ise nefesinle çınlar, susarsın, boğulursun. bazısı da çok ilginçtir; sanki misafir odası değilde misafir yatağı... bazı misafir odalarıda aslında yokturlar; her zaman ki gibi...
edit: imla
genellikle kilitli odadır. sadece özel misafirler geldiğinde ve bayramlarda açılır. koltukların üstü daima örtülüdür. vitrinlerin içinde gereksiz ve kullanılmayan süs niyetine duran bir çok kırılcak eşya vardır. bunlar genellikle çeyizdir. hele hele çocukların girmesi kesinlikle yasaktır.
özellikle türk ailelerinde olan odalardır. kullanılmayan rutubetli odalardır.
evin en güzel odasıdır, aynı zamanda en az kullanılan oda olmasına rağmen evin en çok temizlenen bölümüdür. anne baskısı dolayısıyla, ev halkı tarafından varlığı unutulan oda; misafirler için saklanmıştır.
türk ailesinin saygı algılayışında, misafir konumundaki kişilerin evlerinde ağırlandıkları oda. en lüks şeyler bu odada olur. evde misafr yoksa pek fazla girilmez, daha çok oturma odası kullanılır. gösteriş amaçlı bir odadır.
içerisine beyaz koltuk alınıp üzerine örtü serilerek sadece misafir geldiğinde oturulan odadır. Zaman zaman kilitlendiği de görülmüştür. içerisinde yer alan yemek masasında köyden getirilen erişte, kuru yufka, fasulye gibi kışa hazırlık ürünleri kurutulur.
Bir gün herkes insanın eşyaya değil, eşyanın insana hizmet etmesi gerektiğini anlayacak. Son iki nesil neyse ki bunun farkında, aldıkları her şeyi tepe tepe kullanıyor.
