eskiden bizim eve hep bir kız geliyordu o zamanlar küçüktük. kızı sevmiyordum hiç gel sana kapıda bir şey göstereceğim dedim kıza. kızı dış kapıya doğru götürdüm sonra kapıyı açtım bak şurada dedim kız da nerede? diye sorarak dışarı çıktı sonra ben de ardından kapıyı kapattım sonra kız ağlayarak evine gitmişti ben de pencereden izledim onu.
Kovmak zor olsa da, artık kalkması gerektiği anlatılabilir.
65748 tane içtiği çaydan sonra, boşalan çayını görmezden gelip, mal gibi tv izlemek, konuştuklarını duymamak bir yöntem olabilir.
Denendi, sonuç alındı!
önümüzdeki ay içinde sözüm nişanım vs olacak kurtulucam...
dedem 3 senedir bizimle yaşıyor. babamın babası olmasından dolayı pek bişi diyemiyorum. kendisi 85 yaşında ölmüyor hala ve sürekli balgam atıyor. dedemin tek çocuğu babam değil babamlar 8 kardeş. babam en küçük erkek ailedeki.
dedem kız çocuklarından, eski kafa olduğu için çekiniyor "onlar el oldu gitti yabancı artık" diyo onlarda kalmıyor. amcam var 3 tane hepsinin çocukları evlendi, evleri geniş ve 2 kişi kalıyolar. ama birisi de demiyo ki baba gel biraz da bizde kal.
asıl mevzuya gelicem ben yoğun bi şirkette çalışıyorum ve sürekli çalışma saatlerim değişiyor sabah 6da iş alıp gece çıktığım oluyor gece gidip sabah çıkıyorum bazen de.
2 hafta önce gece işe gidip ertesi gün akşama doğru işten geldim evin önünde yabancı ayakkabılar var. içeri bi girdim istanbuldan halam gelmiş 2 kızıyla. süpriz yağtık diyor. ulan süprizini sikeyim hiç sevmem bu tip süprizleri. belki müsait değiliz belki il dışındayız belki kapıda kalcan amk bi ara söyle yani.
neyse dedim herhalde 3 gün kalıp giderler odaya bi girdim size yemin ediyorum 4 tane büyük bavul var beynimden vurulmuşa döndüm bağırıp annemi babamı çağırdım dedim bu nerden çıktı bunlar yıllık mı geldi niye geldi diye.
babam hastaneye gelmişler oğlum sanki istanbulda hastane yok dedi. yaşadığımız şehir istanbula 2 saat sürmüyor bile ve öyle aman aman istanbuldan iyi bi hastanesi de yok yani. gittikleri hastane de ilçe devlet hastanesiydi zaten amk. ne sikime geldilerse.
mayısın başında kuzenimin düğünü var. geldik bari düğüne kadar kalalım gitgel olmasın dediler. şimdi amk sanki istanbul çok uzak yer. ikincisi zaten halamın kocası da gelecek arabasıyla düğüne. ne diye böyle bi laf ediyosun?
evin mevcudu kardeşimle birlikte 8 kişi oldu. ve iki ay daha kalacaklar. şimdi tuvakete gidip sıçarım diyorum wc paso dolu amk. duş alayım diyorum sürekli biri kapıyı tıklatıyor. işten gelip yatayım takılayım diyorum oda paso dolu. işten geliyorum evde ekmek kalmıyo yemek yok. kendi evimde kendimi emanet gibi hissediyorum hiç rahat değilim.
kızlarından birisinde zeka geriliği var. tam bir ruh hastası amk. evde duduk yere oha çüş falan diyip kendi kendine konuşuyor amk. evde dururken birden bana bakıp ne bakıyon falan diyo. artık bana gına geldi. babama anneme gönderin şunları diyemiyorum. yapamazlar ayıp olur diye zaten.
evde sürekli tersliyorum bunları selma vermiyorum eve gleince odaya geçip kapıyı kapatıyorum çarpıyorum falan ama anlamıyorlar. sizce napabiliri amk? daraldımç millet cinnet geçirip nasıl olay çıkarıp herkesi kesiyo şimdi anlıyorum.
geleneksel yöntemlerden sıkıldıysanız eğer, 15'er dakika aralıklarla ev sahibi aile olarak sırayla mutfağa gidip misafire ikram edeceğiniz sıradaki tüketim maddesini çırıl çıplak sunabilirsiniz. e geleneksel yöntemlerden sıkıldıysanız ön şartını unutmayın ama.