misafir gider ve evin iki çocuğu bilgisayarı kapmak için 100 metreyi 10 saniyenin altında koşar. bu durumu gören baba ''onun başına geçmeyin hemen sabah erken kalkcaz yatıyoz.'' der. baba iplenmez.
bütün aile fertleri ya da ev sakinleri aynı anda birbirlerine bakar ve sanki hepsi anlaşmış gibi iş bölünmesi yapılıp tuvalet, mutfak ve rahat kıyafetler giymek adına yatak odasına yönelinir bütün odaların ışıkları aynı anda yanar. akabinde aynı anda herkes girdiği odadan çıkar ve diğerinin girdiği odaya girip ihtiyacını görür.
20. yüzyılda insanı mutsuz eden, 21. yüzyılda ise mutluluğa boğan harekettir. zamanla insanların ve hayatın nasıl değiştiğine güzel bir örnektir ayrıca güzel bir sosyoloji tezi olabilir bu başlık.
Kapı kapanır kapanmaz pantolonun düğmesi açılır. Pijamaları giymek için odaya gidilir. Ardından mutfağa yani hazırlanan yiyeceklere saldırılır. Televizyon kumandası elde, ağzın yarısı dolu; televizyonun karşısına düşen koltuğa uzanılır.
misafiri uğurlarken annem: nurten yine gelin, arayı açmayalım olur mu?
...
kapıyı örterken annem: haydi güle güle aman dikkat yolda..
...
kapıyı örttükten sonra annem: kızım bi camı mamı açın havalansın şu bardakları da topla, deminden beri bakıyorum gözünün içine oralı olmuyorsun.
karışmam bak bir daha söyletme beni. sehpalar durdu biz durduk bi silip kaldırmadın. cıks cıks!
koşar adımlarla mutfağa gidilir ve misafir varken yenilemeyen ama aklın hep orada olduğu pudingli jöleli pastalar yenilir. tuzlu kuru pastalar ise arka plana itilir. dolaptan kola şisesi çıkarılır ve kafaya dikilir.
evde annenin yaptığı kısırın saklanılan bir kısmı o top secret bölgeden çıkartılır ve sessizce odaya geçilerek bitirilir. tabi anneye yakalanmamak önemlidir. çünkü büyük bir bölümünü sakladığınızdan misafirlere yetmemiştir. işte risk budur.
evde ergenler varsa "oh beee" deyip rahat rahat odalarına çekilip yayılırlar.
anne,babaysa misafirler gereğinden fazla kaldılarsa önce gecenin analizini yaparlar sonra da yatağa.