misafir gitsin diye ayakkabıların üstüne tuz atmak

entry13 galeri0
    1.
  1. misafirlerden sıkılmış bir insanın yapabileceği, sonuçlarının çok çabuk görüleceği hareketlerdendir. (bkz: ben)

    şimdi, öncelikle haftada 3-4 defayı geçen bu misafir denen terbiyesizlerin gelişlerinden sıkılmış vaziyetteyim. çocukluğumdan beri hiç bitmediler. geldikçe geliyor itler. kalabalık bir aile olmayı sevenler olabilir, ben sevmiyorum güzelim. sıkıldım çünkü böyle sürekli vıcık vıcık birarada olmalar, toplaşmalar, gürültü filan. sıkıyor bi andan sonra. buna çok yakın ve çok sevdiğim akrabalarımı tabii ki de dahil etmiyorum, onların başımın üstünde yeri var lan. yerim onları ben. genelde baba tarafının uzaktan akrabaları oluyor bu tipler. gelip 1 hafta boyunca götü yaymalar filan.. noluyor lan? misafir dediğin 3-4 saat oturup sonra "haddi çok saolun valla bi daa görüşelim amaaa sizde geliiin" diyerek el sallar ve gider. yok be, bizimkiler manyak yemin ediyorum. yatıya bile geliyorlar lan. o kadar sımışlar ki odadan çıkıp hoşgeldin bile demiyorum. hoş gelmiyorlar çünkü. baydınız beni çünkü siktirin gidin efendim. evde pijamamla dolanmak istiyorum. size sahte gülücükler atıp nasıl olduğunuzu merak filan etmiyorum.

    lan en son, babaannemin üvey kardeşinin oğlunun bi şey töreni için geldiler 4 kişi. yatağımdan oldum lan resmen. olacak iş değil! resmen sabahın 4'ünde yatağımdan kaldırıldım ve annemle babamın yanına yattım lan. 24 yaşındayım lan. * o an tüm küfürleri ettim arkadaş.

    -sly bak kim geldiii! ihihih (annem bu)

    sanki çok sevinmiş gibi yapmak zorunda kaldım annem öyle konuşunca. yüzümde joker gülümsememle; "ehehe hoş geldiniiiiiiz!! öpmüorum ben rahatsızım da biraz.. (içimden: niye geldiniz lan? bok mu var?)" dedim. bi de espriler filan.. kesin lan sesinizi. gittim, bildiğim tüm küfürleri ederek yatacaktım ki annem yatak odasına daldı. ben, vito corleone ses tonumla "ne zaman gidicek bu gerizekalılar?" dedim. "sus bee yeni geldiler zaten!".. aman ne güzel! sonra resmen kamp kurdular. zart diye odaya girmeler filan. sözlüğe bakarken mal kadınla aramızda geçen diyaloğa bak:

    mk: mal kadın
    b: ben

    mk: ayy napıyosun saatlerce bunun başında. kanser olcan kanser!
    b: hıı
    mk: ne anlıyosunuz şundan bilmem ki?
    b: sizin anlamadığınız şeyleri anlıyoruz. ehehe
    mk: bunun da dil pabuç gibi, devam et sen devam.

    lan salak karıya bak. sanane lan pc başındaki aktivitelerimden? bok beyinli. misafirsen misafirliğini bil. ya ben bu babamın uzaktan, ne idüğü belirsiz akrabalarını geberteceğim yemin ediyorum ya! vallahi bunaldım.

    bi yer var mı bildiğin?

    edit: lan o kadar dertlenmişim ki tuz meselesini unutmuşum. ahaha. tuz atın tuz. ben attım gittiler. batıl inanç değil, işe yarıyor. valla bak!
    24 ...
  2. 2.
  3. son çare olarak ayakkabılarını tepside getirmekte alternatif bir çözüm olabilir.
    5 ...
  4. 3.
  5. "misafir" olamayacak kadar yüzsüz ve görgüsüz insanlara yapılmasında bir sakınca görmediğim, hatta inşallah çalışıyordur dediğim alternatif kurtuluş yolu.

    böyle insanları anlamakta ciddi ciddi zorluk çekiyorum. şu sebeplerden dolayı; bir insan uzaktan tanıdığı (güya akraba) bir insanın evinde günlerce nasıl kalabilir? rahat edebilir? tuvaleti, banyoyu fütürsuzca kullanabilir? bu insanlar evlerini hiç mi özlemezler? benim kendi evimden aldığım hazzı onlar kendi evlerinden ve düzenlerinden alamıyorlar mı ki, başkalarının ev ortamında bu huzuru arıyorlar?

    şimdi benim düşünceme göre, misafir ağırlamak kadar misafir olmak da zordur. zordur evet, çünkü; siz de başkasının evinde kendi evinizde olan o rahatlığı, o sıcaklığı, o alışılmış huzuru bulamazsınız, imkansız.
    akşamları pijamalarınızı giyip, tv'nin karşısında yayılabilir misiniz? yemeğinizi istediğiniz gibi yiyip, çayınızı/kahvenizi istediğiniz gibi içebilir misiniz? tuvalette/banyoda istediğiniz kadar kalabilir misiniz? istediğinizde, gönül rahatlığıyla banyo yapabilir, tuvalet ihtiyacınızı giderebilir misiniz? sabahları istediğiniz kadar uyuyup, akşamları istediğiniz kadar tv/pc karşısında oturabilir misiniz? hayır tabii ki.
    aklınıza sürekli "ya ben bu insanları rahatsız ediyom galiba?" tasası olmaz mı? olur.

    işte tam bu yüzden ben bu insanları anlamakta güçlü çekiyorum. bir insan evinin huzurunu hiçe sayıp, bu ızdıraba nasıl katlanabilir? çok yakın bir akraba da olsa, inanın gerçekten zor iştir. mecburiyet başkadır ama ona bir şey diyemeyeceğim. ama yok yahu, bu benim anlamadığım insanlar bu işten keyif aldıkları için yapıyorlar bunu. başka da bir açıklaması olamaz.
    8 ...
  6. 4.
  7. hurafe toplumundan inciler:
    eşikte durma beşiğinde ki barımaz.
    ateşle oynama altına işersin.
    gece sakız çiğneme şeytanlar toplanır.
    komşunun kapısına domuz yağı sürersen evinin bereketi kalmaz.
    işletmenin kapısında nar parçala ne kadar tane dökülürse o kadar kazancın çok olur.
    sağ elim kaşındı para gelcek.elini götüne sür ki götündeki kıllar kadar çok olsun.
    vs vs.. bunlar böle uzar gider.
    inanmayınız efenim hurafe bunlar...
    tanımsa gereken- (bkz: batıl itikat)
    2 ...
  8. 5.
  9. misafire sümüklü böcek muamelesi yapmak.
    2 ...
  10. 6.
  11. ayakkabıyı hıyar zannetmek.
    5 ...
  12. 7.
  13. karayiplerde yapılan bir voodoo büyüsüdür. çok tehlikeli bir kara büyü olduğu için dikkatli olunmalıdır.
    3 ...
  14. 8.
  15. bunun bir de şu versiyonu var(mış);
    süpürgeyi kapı arkasına koy( yani kapının arkasındaki o köşe işte),
    ters çevir( yani baş aşağı et),
    sonra süpürgenin üzerine tuz serpiştir bak o zaman hemen kalkıyor(muş) istenmeyen misafirler.

    ben denedim olmadı

    batıl inanç bunlar
    2 ...
  16. 9.
  17. o tuzu ayakkabıyı giyen misafirin görme ihtimalini düşünerek planlamamışsa rezil olup diplere batacak kişi hareketi.
    2 ...
  18. 10.
  19. misafirin tuz atış anını göreceği bi anda yapılmaması gereken hareket. öyle bi mallığı da kim yapar bilemedim. dikkat etmek lazım tabii yine de.

    tuz miktarını iyi ayarlayın. mümkünse kaya tuzu olmasın. avcunuzu hafifçe doldursun yeter. şöyle gelişigüzel tüm misafir ayakkabılarını kapsayacak şekilde attırıverin tuzu. ben birinde, (bak dinle dinle!) misafirler oturmuş kalkmak bilmiyorlarken, (ama tam yemek yiyecektik üstüne geldiler 2 dk geçmiş olsun için.) tuz geldi aklıma. aldım birazcık tuz serpiştirdim bunların ayakkabısına. lan tam daha yeni attım baktım lak ayaklandılar. "hadi biz kalkalım artık hasta ziyareti kısa oluuuuğğr" dedi kadın. lan salak kadın, 42 dk + 13 saniye oldu oturalı. geberdik acımızdan ve sen, tuzu atmasam hiç kalkacağın yoktu, sallama.

    (bkz: gah get lan)
    4 ...
  20. 11.
  21. istenmeyen misafirlerle ilgili kısa bir olayı siz sevgili gönül dostlarıyla paylaşmak isterim:

    bir gün bir gece tam ev ahalisi uyumaya hazırlanırken zırt kapı çalar. konuklar zoraki içeri buyrulur. 1 saat geçer.. 2 saat geçer artık gecenin saatleri iyice ilerlemiştir. en sonunda ev sahibi dayanamaz ve şöyle der:

    +siz eve gidince ne yapacaksınız?
    -vallaa ne yapalım, uyuyacağız.
    +eh siz gitseniz biz de uyuyacağız.

    not: yaşanmıştır.

    edit:imla.
    4 ...
  22. 12.
  23. bir misafirle konuşuluyor:
    -ya söz meclisten dışarı ama,bazen misafirler hiççekilmiyor.hele ki yalnız geçirmek için planlanan bi akşam geldilerse.ama tabi,siz misafir değilsiniz.
    -ay evet.neyse biz kalkalım artık.
    not:yaşanıp yaşanmadığından emin değilim.
    0 ...
  24. 13.
  25. küçükken her gün istisnasız evimize gelen ve sürekli olarak küllüğünü döktüğüm, çayını verdiğim vs. tanıdığımıza yaptığım fenalık. çocukluk işte, tuzu fazlaca atmışım. kadın fark etti, bizimkilerden azar işittim ama kadın hiç ıramadı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük