Bilgisayara el koymaya çalışması, lan oğlum siktir git deyince de anasına şikayet felan etmesi felan, maziide beni en çok bu rahatsız ediyordu sanırım.
şahsen ben ketum bir insan olduğum için çocuklar bana saygısızlık edemiyor ne yalan söyleyeyim. ne yalan söyleyeyim? hatta misafir çocuğunun teki kendi transformers oyuncağını bana verdi, seriyi üçledim sayesinde.
- gorgunçlu aba bu ne?
- kıymalı börek tatlım
- aaa hiç yemedim
- anne bu ne?
- peynir canım
- hımmm ooh ne de güzel
bir aileye yapılacak büyük şerefsizliktir bu. insanı rezil eder, hiçbir şey yemeyen ve açlıktan ölmek üzere olan insanlar gibi kalırsınız. misafir çocuğunun yapacağı en büyük şerefsizlik budur. ev sahibi için hiç sorun yaratmayacak bu durum misafirliğe gelen aile için zordur.
iki saat üzerinize gelip sizi uyuz etmesi yaramazlık yapması ve kıçına hafifçe vurunca "annneaa babbbeaaa beni döfdüüüü" diye avaz avaz bağırması. hay taşağını gezdiren yesin.
sene 1986. misafirlige gidilen evin, hukuk fakultesinde okuyan abisine sizi eglendirmesi gorevi verilir. Ergen abi turlu saklabanliklarla sizi eglemeye calisirken, siz can sikintisindan ne yapacaginizi bilemessiniz. zira yas 7 bile degildir ancak hiperaktivite tavan yapmistir. abi sonunda izlemeniz icin bir korku filmi koyar vhs vidyoya. (bkz: canavarin gozyaslari) kucuk malignin ilgisini cekmistir. yaklasik 1 saat sonra anne icerden seslenir. zira eve gitme vakti gelmistir. ancak film henuz bitmemistir. abiden filmin sonunu anlatmasi istenir.
abi: simdi iste bu canavar denen sey bakire kizlari bir bir avlayip yiyoya...
kucuk malign: hi? bakire? bakire ne demekki?
abi:.... oha.. bilmiyosun di mi? neyse bak... bakire.. simdi... aslinda..nasi desem...
kucuk malign: soyle yeaa... ne demek bakire?
abi:ya bosver simdi zaten gidiyosunuz..bak annen cagiriyo
kucuk malign:soyle bak yoksa annemlere sorarim.. soyleaaaa!!!!
o hizla salonun ortasinda vedalasan anne, baba, misafir teyze ve amcanin yanina kosmam ve bagirarak bakire ne demek babaaaa diye sormamla...
neyse ben gerisini hatirlamiyorum. sadece aklimda kalan abinin salona pesimden son surat kosusu ve ebeveynlerin yuzundeki saskin ifade... babamin beni kucagina attigi gibi evden bir hisimla uzaklasmamiz.
bizim evde kedi çoktur. Çocuk kedilerden birine rahat yüzü bırakmamıştı. kovalamalar, kuyruk çekmeler nefes nefese kaldı kedişim. anne babası da yapma yavrum etme yavrum bıdı bıdı deyip gülüşüyordu. ben bunun üzerine kediyi başka odaya alıp ona tıpa tıp benzeyen ama hırçın diğer kedimi saldıydım. kuyruğunu tutmasıyla eline dört tırnağını geçirdi aslanım.
Hayatım boyunca oyun hamurlarına gereğinden fazla değer verdim. Valla sene 1999. 2000 değil bile. Şehirimde oldukça azdı zaten playdoh falan. Öyle oynayamazdım her istediğimde. Annem evde kendi yapardı bazen benim için. Neyse. O zaman için memleketimde hatırı sayılır bir avm açıldı. Birçok mağaza vardı. Kaliteli. Oyuncak mağazasını hatırlıyorum hayal meyal. Lüx biryerdi. Biz fakir değildik ama o zamanın şartları. Hem ben çocukken hep aza tamah bir çocuktm. Gördüm orda oyun hamurlarını. Ama 20 renk. inanamazsınız. O kadar çok alsın istiyorum ki babam. Söyleyemiyorum. Okuma bilmesemde pahalı o. 20 tane bir kere. Ucuz olacak değil ya. Babam beni onlara bakarken görünce alalım dedi nasıl mutlu oldum. Eve gidinceye kadar sarıldım. Sonra odamda baş köşeme koydum. O günde paZardı. Akşama misafir gelecekmiş nasıl olduysa ben uyumuşum annemlerin odasında. Tam misafirler giderken gürültüye uyandım. Uğurladık ama herkes bana nasıl endişeli bakıyor. O yaşta o hissiyatı verdiler bana. Misafirimizinde benim yaşımda bir kızı varmış. Ben yokum diye sıkılmış annemde benim odamda oyuncaklarımı vermiş. Ama şeytan kız gitmiş oyun hamurlarımı almış bütün o 20 ayrı hamuru tek bir top yapmş ve açıkta bıraktığı içinde kurumuş. inan sözlük görünce o kadar ağlamıştımki. iki gün ağlamıştım ve bizimkilerde yenisini almamıştı. Bak şimdi aklıma geldi resmen içim burkuldu. O zaman 5 ya da 6 yaşındaydım ama olanları dün gibi hatırlıyorum. Sonrada bir daha hamurla oynamadım. Misafir çocuklarını da sevmem. O günden beri odamı kitlerim asla kimseyi sokmam. Bu yaşa geldim hala öyledir huyum.
Size ALINAN oyuncakları annenizin ona hediye etmesi.ablamın aldığı edi ve büdü vardı.gözüm gibi saklıyordum.sagolsun annem ikisini de iki kardeşe hediye etmişti.
balıkları çok severdim önceden. Odamda da 3 4 tane fanus vardı. Neyse gelmiş bize de misafir. içerdeydim ben. içerden gülme sesleri geliyor. Merak ettim bakmaya gittim. içerde de az önce bi abla kolonya döküyor millete buyrun efendim diye diye. Bu veletler sen al kolonyayı balıklarıma buyrun efendim diye diye hepsine dök. Neymiş oyun oynuyorlarmış. Bak yine geldi aklıma sinirim bozuldu.o toplu katliamdan sonra hiç balığım olmadı. Uzaktan sevmek onlar için daha hayırlı.