The Hills Have Eyes filminin yönetmeni Alexandre Aja nın yaptığı küçükkenki en büyük korkularımızın filmi.
insan fragmanını izlerken bile ürküyor. filmden sonra aynalara bakınılabilinir mi? işte orası muallak.
eğer sinema boşken izliyorsanız kesinlikle yusuf yusuf moduna girersiniz.
çocukluğumdan beri annemin "gece aynaya bakılmaz" telkinleri ile büyüdüğüm için etkisi daha büyük oldu.
filmde bir çok mantık hatası var ama kesinlikle geriliyorsunuz.
ürkünç sahneler üst üste geliyor. Hazırlıksız yakalanıyorsunuz.
filmi izlerken "hadi bakalım jack bauer buradan da kurtul keleş" diye düşüneceksiniz.
ayrıntılarına dikkat edilmesi gereken film. şahsen sonu biraz muallakta kalmış gibi. hani ikincisi gelecek zannediyorsunuz ama senaryonun gidişatına göre iki miki gelmez. 10 üzerinden 7 point.
çizgi ötesi (flatliners - 1990 ) filminde kendisine hayran bırakan keifer sutherland'in harika bir korku - gerilim ile geri dönmesidir, bunun yanında hollywood sinemasının uzak doğudan çaktığı korku filmleri dışında yeni bir gelişmedir, hatta halka 'dan sonraki en iyi gerilim sineması örneğidir.
2. aynalarda görünenler, göründüklerinden daha yakındır,
3. aynalar gerçeklerin sadece bir yansımasıdır.
bölümlerinden oluşan film, sonunun şaşırtıcılığı, bunun yanında güzel bir polisiye de sunuyor bize, görsel efektleri söylemeye gerek yok bile.
--spoiler--
çoğunluğun görüş birliğinin aksine, sonu çok da ters bitmeyen, bir alexandre aja filmi.
--spoiler--
ulan bu adam da, dünyayı tersten görecek! diyebiliyorsunuz filmin ortalarında.
--spoiler--
her ne kadar uzakdoğu devşirmesi bir film olsa da, son zamanlarda kendisini izletebilen nadir gerilim filmlerinden birisi olmuştur. kiefer sutherlandın da performansı kendisine yakışacak derecede iyi olsa da, 24 dizisindeki jack bauer karakterinin üzerine yapışmasından mı bilinmez, silahı her tutuşunda, karşımda jack bauer i gördüm.
etkileyici bir mekan çevresinde dönen iyi sayılacak bir film olmasına rağmenson kısmını izlemeyemediğim.. he korktuğumdan mı, tabiki hayır uykum vardı kalktım..
2008 yılı yapımı abd / romanya ortak çalışması bir film. kore yapımı geoul sokeuro filminin tıpkısının aynısı bir film. alıştık zaten artık tersine tekrarlara. kiefer sutherland filme yakışmıştı fakat filmde vurgulanması gereken yerler boştu. adam; işinden uzaklaştırılmış, bir kişinin ölümüne sebep olmuş, alkolik ve eski bir polis madem; o halde üzerinde daha fazla durulabilirdi. filmin çoğu sahnesi cidden ürkütücüyken kiefer çok rahat davranıyordu. sanki hergün; aynaların içine hapsolmuş, eseeker diyen ruhlar görüyordu. içinde barındırdığı bazı yavanlıklara rağmen; yine de izlenebilecek, güzel bir film.
--spoiler--
kızkardeşinin aynadaki görüntüsünün, kendi ağzını tutup ikiye ayırdıgı sahne iç kaldırmaya yetti. öyle de ölüm olmaz dedirtti.
--spoiler--
yer yer klişelerle gülümseten, yer yer efektleri ve kieffer sutherland in muhteşem oyunculuğuyla tüylerinizi diken diken eden ve sonu itibariyle damağınızda izlenilesi bir film tadı bırakan, tavsiye edilesi korku ve gerilim filmi.
tam anlamıyla zaman kaybı olan filmdir. korku felan hak getire. filmden sıkılıp muhabbete daldık. güldük falan. bize komedi filmi gibi geldi. iğrenç ötesi film. ayrıca bize bu filmi öneren filmciyide saygıyla anıyoruz. filmcinin yanında ki ablamızıda saygıyla anıyoruz. çok etkilenip aynaları örtebileceğimizi bile söylemişti. cinli perili falandı hani?? cıkss.
mükemmel bir jt şarkısı fakat 5.dakikadan sonraki kısım olmasa da olurmuş gibi geldi bana, you are the love of my life sözünün boku çıkmış 50 kez söyletince, ama ilk 5 dakikası efsane olmuş.