istikrarlı adam vesselam,galatasaraya gelme ihtimali ise avrupadaki başarılı grafiğiyle şu an için mümkün olmayan insan.
şu sıralar bir kulüple anlaşırsa bu shakhtar donetsk ten büyük bir kulüp olacaktır.
Resmen schuster'le ilgili her şey tersine döndü o günden sonra. Luce hala kral !
Ve burdan ona yeni bi şarkıyla seslenmek istiyorum :
Sensizlik geceler boyunca
Islak gözlerimde hayalin
Anılar duruyor başucumda
Sanki hiç gitmemiş gibisin
Ayrılık tak etti canıma
Yeter hasretinle tükendim
Var mısın yeniden başlamaya
Hepsi bir şakaydı diyelim
Ah bir bilsen nasıl pişmanım şimdi
Ah bir dönsen bir daha üzmem seni
Ben çok değiştim inan ki
Ah bir gelsen bir tutsam ellerini
Ah bir sevsen yine eskisi gibi
Sen o zaman gör halimi..
türkiye' de medyaya sempatik görünen ve herhangi bir icraatı olmamasına rağmen, el üstünde tutulan sayısız teknik adam var. lucescu asla onlardan biri olmadı. işinden başını kaldırdığı zamanlarda tek yaptığı ailesiyle vakit geçirmekti. profesyonelliği içinde harmanladığı amatör ruhu unutulmaz, bir beşiktaş maçı sonrası gazetecilere röportaj veren atletli berkant göktan' ı farkedip sessizce omuzlarına eşorfman koyması, geldiği gibi sessizce gitmesi de unutulmaz...
hem galatasaray'a hem beşiktaş'a harika bir futbol oynattıran, üstün oyun zekası ve doğru anlarda doğru hamleleri yapabilmesi bunların yanında oyuncularına bir patron gibi değil bir abi bir baba gibi yaklaşması, ayrıca kişisel olarak beyefendiliği onu çok büyük adam yapar. bırak teknik direktörlüğü. geldi mi bu ülkeye bunun gibi yabancı hoca.
daha türkiye'ye gelmeden önce italya'da çalıştığı zamandan hatırlıyorum kendisini. fatih terim galatasaray'dan ayrılıp italya'ya gittiğinde kendisi geçmişti galatasaray'ın başına. tabi giden kişi imparator olunca zor kabullendik kendisini, nasıl olacak bilemedik başlarda.
italya dönemini bilen birisi olarak için kendisine gelir gelmez "köylü, çingene, kasımpaşalı" benzeri yakıştırmaları anlayamamıştım. brescia ve inter milan'ı çalıştıran adam nasıl köylü, çingene vs. oluyordu yahu? ahmet çakar televizyonlara çıkıp "bu adam galatasaray gibi büyük bir kulübü nasıl çalıştırır" falan diyordu da adam inter'den gelmişti lan, neden olmasındı? dahası kendisi ile ropörtaj yapan gazetecilerin biri ile ingilizce, diğeri ile italyanca, sonuncusu ile fransızca konuştuğunu görmüştüm, yıllar sonra imparatorun ingilizce konuşmaya çalıştığı videoyu görünce daha bir iyi anladım değerini.
galatasaray'a tekrar gelsin diye kendimi yakarım orası ayrı da, bu zeka ve kültürde bir adam geri gelmez arkadaş. sksen gelmez...
nedense sürekli zor şartlarda kötü kadroyla galatasaray' ı şampiyon yaptığı söylenir? öncelikle şu kötü kadro mu; (bkz: #9666012)
sonrasında ise şampiyon yaptığı kadar, şampiyon yapamadığı kadroya da bakmak gerekir; hagi, okan, suat, hasan şaş, emre, ergün, hakan ünsal, popescu, fatih akyel, jardel, mondragon... bu kadroyu şampiyon yapamamıştır.
lucescu kötü antrenör müdür? asla. kötü diyen taş olur. ama oynattığı futbolu zerre hazetmem ben. onun yerine gerets' i başımın tacı ederim mesela.
ünlü futbol bilgesi,5 dil konuşur vs..entelektüel seviyesi türk spor basınına ağır ve fazla gelmiştir.defaten yaptığı çavuşesku göndermeleri sevenlerinde antipatiye yol açmıştır.
önümüzdeki sezon fenerbahçe'nin başında olması kesinleşmiş gibidir. şampiyonlar ligindeki son başarısından sonra fenerbahçe ile en az yarı final oynamak istediğini söylemiştir.
türkiye'den giderken "fenerbahçe gibi bir kulübün olduğu bu ülkeye, bir daha adımımı bile atmam" demiş teknik direktör. gerçekten de hemen her sezon başında kendisine bir kaç türk futbol takımı yıllık 2 milyon euro önerir de bu adam tekliflere dönüp bakmaz bile.
bu adam 11 puan öndeyken şampiyonluğu kaybettiği seneden beri kim çağırırsa çağırsın türkiye'ye gelmiyor.
artık bunun nedeninin o sezonda yaşadıkları olduğunu düşünüyorum.
henüz iddianame yok, bilgi kırıntıları var, pis kokular var, para işleri var..
meselenin özü şu..
fenerbahçe bu yıl maç satın alarak, teşvik dağıtarak, oyuncu ayarlayarak mı şampiyon oldu, yoksa bileğinin hakkıyla mı?
başka takımlar da aynı yolu izledi mi? maçların çoğu kurgu mu?
dibine kadar gidilmesi gerekir..
neyin ne olduğu belli olsun.. dedikodu, şaibeye son verilsin..
ortalık temizlensin.. temizlensin ki lig rahatlasın, hilesiz, hurdasız sezonlar geçirelim..
aslında bu işlere el atmak için çok geç kalındı..
2004-2005 sezonunu hatırladınız mı?
beşiktaş 11 puan öndeyken, itiş kakış oldu, kırmızı kartlar havalarda uçuştu, beşiktaşın kolu kanadı kırıldı veya kırdırıldı.. şampiyonluk uçup gitti..
beşiktaşı o dönem çalıştıran lucescu sezon sonunda şöyle demişti:
çavuşesku döneminde bile romanya ligi daha temizdi..
kimse bu adam ne demek istiyor demedi, herkes duymazdan geldi.. neler oldu diye soran sorgulayan olmadı..
o gün üzerine gidilseydi.. bugün bunları yaşamazdık..
akla kara ortaya çıkardı.. pırıl pırıl ligimiz olurdu..
* * *
bundan sonra olur mu derseniz, olur.. artık kimse iddia edilen işleri bırakın yapmayı, aklından bile geçirmez..
şike başka suç örgütü kurmak başka
fenerbahçe başkanı aziz yıldırım şikeden daha önemli bir suçlamayla karşı karşıya.. suç örgütü kurduğu iddia ediliyor..
erken konuşmayalım.. savcıların elinde ne var ne yok bilmiyoruz ama bana çok ağır iddia geldi..
bilemiyorum, şike yapmış olabilir ama bunun için suç örgütü kurduğunu tahmin etmiyorum..
çok farklı şeyler..
şunu da söyleyeyim..
fener yöneticileri maç satın alma işine girmişse öncelikle takımlarına ihanet etmişler..
fenerbahçelilik ruhuna..
niye mi?
takımlarına inanmamışlar..
teknik direktörleri aykut kocamana güvenmemişler..
bu gün gazetenin biri morinho nun beşiktaş a geliceğini yazmış. ulan morinho gelir mi türkiye ye . ha elbet bir yol vardır . onca yükün altına girer getirirsin ama onu düşüneceğine lucescu yu getirseydiniz ya türkiye ye. bunu sadece beşiktaş için söylemiyorum fener veya cimbom da getirmeye çalışsın yeter ki gelsin . bize tekrar futbol dersi versin .şu an yaşı 70 e tırmanmakta ve belki hocalığı bile bırakabilir ilerde ama şu var ki dünyanın en iyilerinden bir tanesi . meslektaşları wenger,ferguson,morinho,capello gibi.
futbolu sadece izleyen biri olarak kendisinden benim öğrendim en önemli şey ; kulübedeki kadro sahaya çıkandan daha iyi olmalıdır. kendininkinden kat ve kat üstün bir takımla oynasa bile bütün yıldızları yerleştirmiyor , sahada pancu ,tümer , ahmet dursun varsa ilhan ,nouma,sergen kulübede oturuyor.
beşiktaş ın başına gelen en güzel şey ne derseniz beşiktaşlılara kimisi seba der kimisi metin,ali feyyaz der kimisi de şerefli ikinciliklerden bahseder . ancak bana göre beşiktaş denince aklıma gelen şeydir lucescu , sanki hiç gitmemiş gibi.kimse kusura bakmsın !