miras planlaması yaşarken yapılmalıdır. bu şekilde toprakların parçalanması ve mirasçılar arası yok yere doğacak husumetin önü alınır. işin içine miras hukukunda uzmanlaşmış bir avukatın en baştan devreye alınması önerilir.
aç gözlü amcalar sağolsun dedemin tüm mallarını paylaşıp satıp felan yediler yıllarca kendilerine yardım etti hepsine yer verdi dedem şimdi bize bir yer verdi akrabalardan utanca şimdi halama arsadan yer istiyorlar. normalde bu arsayıda amcam satacaktı arsa ortakları izin vermedi şimdi halamı öne sürerek arsadan pay istiyor işin aslı kendi çökecek.
ne demişler düşman aramana gerek yok kendi anan zaten doğurur diye.
en büyük nedenlerinden biri para sevdası bitmeyen babalardır. hala hayattayken yaşı ilerlemesine rağmen malını çocuklarına dağıtmayan ata kişisi, aniden ölünce evlatlarına büyük bir yük bırakıp birbirlerine düşman kesilmesine sebep olur. özellikle mirasçıların arasında para sevdalısı bir evlat da varsa o zaman olayları izleyin.
uzun zamandır tiyatroya gitmemiştim. en son gittiğim tiyatro doğaçlama türündeydi gerçi..
geçen hafta babaannemin isteğiyle mal paylaşımı için amcalarım toplandı. babam 4 kardeş. babaannem de sağ iken, sonradan kavga gürültü çıkmasın diye üzerindeki evleri aranızda bölüşün diye topladı kardeşleri.
2 amcam babaannemin adına kayıtlı evinde oturuyor. babam ve diğer amcama da yıkılan gecekondu yerine yapılan kat karşılığı bina düştü. o bina babamla 3 numaralı amcamın payı kısaca.
az çok hukuktan anlarım. tenkis, saklı pay mevzularına kafam basıyor kısaca. yani mesele o zaman halledilmezse, babaannem vefat ettiğinde miras davasında karşımıza çıkacak hususlar bunlar. bu arada babaannem de 82 yaşında maşallahı var. hayatında hiç sigara içmemiş. 27 yıl çalıştım ama 27 kere minibüse binmedim der hep. kısaca sağlığını yürümeye harekete borçlu..
kardeşlerin mal paylaşımı konusunda az çok neyle karşılaşacakları hakkında öngörülerim vardı. yani amcamların eşleri, mal paylaşımı konusunda kocalarını yönlendirecekler, yeri gelecek yüksek gerilim hattı kurulacak, yeri gelecek joyeux noel filmindeki gibi süreli olarak ateşkes hattı kurulacak ezeli rekabet karşısında!
her ne kadar amcalarım, karıları bu işe karıştırmayalım dese de, erkeklerin toplantısına kadınlar da geldi sağolsun. bakın dedikodu yapıyoruz ama hiçbir bilim adamı, bana erkeklerin kadınlardan daha çok dedikodu yaptığına inandıramaz. bunu başka bir başlıkta açıklayabilirim size.
erkekler toplandı odada, nedir ne olacak, babaanneme soruyorlar, kadının zaten kulağı duymaz bir de evlatları kavga etmesin diye aranızda anlaşın diyor, topu ortaya atıyor falan..
detayları siktir edin de, ben bu sahneyi dışarıdan sessizce izledim. dışarıdan dediysem aynı odadaydım zaten bana söz hakkı yoktu lakin, işin içine para girince insanların ne denli değişebileceğini, bir de kadınların bu mevzulardan haberleri olunca (kapı ardından usulca dinleme çabaları ajanlıklar vs), olağan dışı savunma mekanizmaları kullanmaları...
amcaların aralarında iş birliği yapıp, odada hepsi toplandığında fikir çatışmasına girdiğinde, "1.dünya savaşı'nda italya'nın saf değiştirmesi" gibi taraf değiştiren amcalar.. oğlum bildiğin mahkum ikilemi bu!
şimdi bir de afedersiniz amcalarım anadolu zihniyeti taşıdığından çoğu şark kurnazlığı peşinde. ne koparsak kardır mantığı hakim. ben bu oyunu seyirci olarak izlediğim için rahatlıkla sezebiliyorum sahnede olup bitenleri.. artık ben müdahil olmaya çalıştım. usulca fikir veriyorum, "burada anlaşamazsanız yarın babaannem ölür mahkemede de uzlaşamazsınız." (bkz: izale-i şüyu')
e bunlar sike sike yola gelecek çünkü, amcalarımın biri oğlunu nişanlayacak, diğeri araba yenileyecek.. ben bunları bildiğimden uzlaştırmacı taraf ben olmak durumunda kalıyorum. en sonunda al gülüm ver gülüm yarın tapu müdürlüğünde görüşelim derken uzlaştırıyoruz paydaşları..
ama işte gel gör ki, işin içine para girince, bir de paraya tapan kadınlar işin kokusunu alınca kocalarına yaptıkları baskılar derken, bildiğin stratejik savaşa dönüyor iş.
kardeşmiş, aynı anadan çıkmaymış, aynı kaptan yemeymiş falan hikaye. velhasıl kelam herkes payını alıp helal ettirdim.
dip not: mal paylaşımı rakam hesabında adaletli olmadı. çünkü bunu yapabilmem için, yani amcamları bu şekilde ikna edebilmem için daha farklı metotlar izlemem gerekiyordu. benim de yaptığım şöyle bir şey oldu:
mal paylaşımından fazla pay isteyen 2 amcamlara dair, kendilerine az pay düşen babam ve amcama dedim ki;
bakın biri oğlunu nişanlayacak ama benim kuzen geçen sene de nişan yapmıştı ve nişan bileziklerini geri alamadı. helal edin gitsin. haydan gelen huya gidiyor zaten. şimdi fazla almış gibi görünse de bu para onlara gitmeyecek.
diğer amcama gelince onun kızı da evden kaçmış çocuk ortada piç gibi kalmış baksanıza büyük dertleri var. bu dert, isteyecekleri fazla paydan bile büyük zaten.
babam ve diğer amcam kısaca kendilerine daha az düşen paydaşlar, bu inanç ve vicdanları doğrultusunda helal edelim gitsin dediler. dedim şimdi kuruşu kuruşuna alacağınız mücadeleye de sokabilirim sizi ama kilometrelerce öteden bu stresi çekmeye ne gerek var!?
işin en trajikomik tarafı ise az pay alan paydaşlardan babam ve 3 numaralı amcamın aldıkları pay neticesinde, 3 nolu amcamın oto çekicisi, fazla yük alıp otobana çıkmaktan 8000 tl trafik cezası yemesi.
kadere böyle inançlara pek tevazu göstermem, böyle olaylar aşırı hırs yüzünden başa gelir lakin onlara mantıklı gelen açıklama bu yönde olmalıydı. kader-helal-haram.>>>ölüm hak miras helal
sonra hz.ömer gömleğimi çıkarıp sigaramdan bir nefes aldım ve tebessüm ettim kendime:
iyi ki tek çocuğum.