gittin de ne oldu sanki, beni böyle çaresiz, beni böyle dayanaksız bıraktın, mutlu musun şimdi, ha mutlu musun? hani gitmeyecektin? sen de gittin baba, sen de gittin, ne hakkın var dünyamı karartmaya, ha ne hakkın var, ne hakkın var...
geçenlerde rüyamda bir kelebek olmuş uçuyordum özgürce. sonra uyandım ve soruyorum kendime. rüyamda kelebek mi olmuştum. yoksa şu an bir kelebeğin rüyası mıyım.
iki farklı duygu mu bu isimleri ayıran, yoksa iki aynı yol mu bir noktada buluşturan
ne aşk sevgiyi anlayabildi ne de sevgi aşkı tanıyabildi,
sevgi miydi aşktan büyük olan ve aşkı kendine kardeş yapan,
yoksa aşk mıydı sevgiyi kendine sıkı sıkıya bağlayan,
ne aşk bilebildi ne de sevgi söyleyebildi,
aşk sorular sordu sevgiye kimi zaman, sevgi de sorguladı aşkı her zaman
hem aşk söyledi hem sevgi, her ikisi de karşılıklı dinledi
sevgi durdu düşündü, aşk buna ağladı üzüldü
ne aşk diyebildi,
ne de sevgi,
neydi bizi bizden ayıran...
internet
aradığım şey ile aramda sadece monitörün camı vardı. kafamı soktum camdan içeri.. kesilen boğazımdan fışkıran kan duvarlara "depresyon iyi bir şey değildir" yazdı...
