75.
sonra yaşlı adam bi daha kalp krizi geçirmiş.
77.
bu böyle yıllarca devam etmiş. taa ki;
78.
o sırada yaşlı adam trene binmiş ve uzun bir yola çıkmış.
79.
kadin irkildi birden. beklenen olmustu. duydugu sesin etkisiyle arkasina donmesiyle birlikte gozleri faltasi gibi acildi ve oylece bakakaldi.
80.
trenden el sallayanları görünce, şaşkınlığı sona erdi kadının.
81.
diye isyan eden genç adamın ardından seslendi kadın;
balon yapıp patlatsaydım daha mı iyiydi?
82.
sonra yaşlı adam bu sırada yine kalp krizi geçirmiş.
84.
bir roman varmış fakat yazarlar onun amına koymuş.
edit: olum yazılanların hiçbiri bir öncekine uymuyor ki, alakasız alakasız yazılmış.
86.
derken yaşlı adam mucizevi bir şekilde dirilmiş.
87.
sonra tekrar dirilerek, yaşlı kadına doğru yürümeye başladı.
88.
yaşlı kadın o sırada genç adamla birlikte uzun bir tartışmaya girmişti.
89.
ve ikisi birlikte koyu kahverengi ahsap sehpanin uzerinde duran icinde yesil bir sivi bulunan minik siseye dogru yurumeye basladilar.
90.
ve bir f.d sarkısı başladı aniden:
- ötenazim hadi biraz gayret..
91.
ılık bir ilkbahar gününde, yaşlı kadın genç adamla tekrar karşılaştı ve yine o şarkıyı hatırladı.
92.
"ama... ama sen benim oğlumsun" dedi kadın.
genç delikanlı da "size anne diyebilir miyim?" dedi.
93.
bölüm 2
kadının biri bir gün yolda yürürken.
94.
ıslak guru bir şey görmüş, alla alla bu ne la? demiş ve ona doğru ilerlemiş.
95.
yaşlı adam meğer genç delikanlının babasıymış!
kadın ise annesiymiş.
bunlar yeniden bir araya gelen bir aileymiş ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
sonra bu genç delikanlının kızı olmuş, büyümüş 16 yaşına gelmiş...
96.
bu kız sarı saçlı ve yeşil gözlüymüş... adı da...
97.
sonra bir gün genç kız evden kaçmış, sevdiği adamla birlikte uzak diyarlara yol almışlar.
98.
ve yazarlar, birbirlerini takip etmeden yazdıkları için bir romanın daha ırzına geçmişler.
99.
yol alırlarken karşılarına bir şey çıkmış aman allahım o da ne!!!