anasını satayım, bunu demeyip kapı açık giderken atlamıştım 7 sene önce. beyin kanaması geçirdim, ölüyordum az kalsın. hala da dikiş izi var kafamda. bi müsait yerde desem duracak, öyle inecektim. ama dangalaklık ve artistlik işte.
Çok farklı şekilde dile getirilebilinir. Melankolinin doruklarında (kız arkadaşımdan yeni ayrılmıştım) olduğum bir anda minibüste bayanın biri şöföre şöyle seslendi;
- yol ayrımında inebilir miyim ?
bu lafa o kadar hislenmiştimki camdan kendi yansımama bakıp ağlayasım gelmişti.
o hattın yabancısı olunmadığında çok da problem yaratmayan bir cümle. sonuçta bir hat üstünde genelde durulan yerler bellidir, oralara yaklaşınca "müsait bir yerde." dediğinizde anasının amında indirecek hali yok ya.
hiç bir zaman,istediği yerde inemeyen yolcu,birde otobüs kalabalıksa stresten kalabalıktan inemeyen yolcu,her zaman en münasebetsiz yerde indirilen yolcu,mesela kavşağın tam ortasında.
Eğer ineceğiniz yere ilk defa gidiyorsanız etrafınıza bakınarak gidersiniz nerede inecem lan acaba diyerek.
Eğer ki benim gibi gideceğiniz yer belli ve o yere alışkınsanız otururken müsait bir yerde der ve kapıya yönelirsiniz. Ve şoförde açar sanırım .
Açmazsa ki : Kaptan inecek var.. Bir daha açmazsa . içten söverek kapıyı açarmısın
ibne şoförlerin kendisini duymamazdan geldiği yolcudur. adım başı yolcu almak için metrekareye 15 insan sığdırmak suretiyle duran şoförler müsait bir yerde inilmek istendiğinde bu kadar sık durmuyorlar nedense!