yolcuların yolculuk sırasındaki hâl ve tavırları kaynak gösterilerek yapılan tahlildir. boş bir uğraştır. fakat yıllarca otobüs, minibüs gibi toplu taşıma araçlarıyla seyahat edince yapılması gayet doğaldır.
-minibüse bindikten sonra iki durak geçmeden yer veren yolcu: günlük hayatta fedakar insandır. her minibüste mutlaka en az bir tane bulunur. hiç kimse çıkmazsa bir bakarsınız bu kişi siz olmuşsunuzdur.
-şoföre uzatılmak üzere sürekli para verilen yolcu: muhtemelen az önce yer veren insandır. iyiliksever biridir. gıkını bile çıkartmadan ''neresiydi ablaağğ?'' der. hayata dair büyük beklentileri yoktur.
-muavin koltuğunda oturup şoförle muhabbet eden yolcu: günlük hayatta girişken, arkadaş canlısı, muhabbet etmeyi seven insandır. hayata dair pratik bilgelere sahiptir. gerekirse şoför meşgulken ona uzatılan parayı alır, sayar, yerine koyar. o kadar sahiplenir orayı.
-herkes tek otururken yanına ilk oturulan yolcu: yüzünde güven veren bir ifade vardır. ''bundan bana zarar gelmez'' düşüncesiyle yanına oturulur. zarar da gelmez zaten.
-kulağında kulaklık, müzik dinleyen yolcu: etliye, sütlüye karışmayan insandır. özgürlüğüne düşkündür. bana dokunmayan yılan bin yaşasın, hayat felsefesidir.
-arka dörtlüde en solda oturan yolcu: genelde kulağında kulaklık bulunur. sürekli dışarıya bakar. o da ''kimse bana karışmasın'' edasıyla oturur yerinde. en arkaya oturmasındaki strateji; yaşlı, hamile vs. yolcu bindiğinde arkaya gelene kadar başkasının yer vereceğini bilmesidir. böylelikle yolculuk boyunca yerini muhafaza eder.
-herkes iki kişi otururken tek kişi oturan yolcu: garip bir havası vardır. ''cool mudur, korkutucu mu?'' bilinmez; ama anlaşılmayan bir şekilde herkes ondan çekinir. o da farkındadır bunun. bir kaç dakika sonra bu durum da sona erecektir; yeni bir yolcunun gelmesiyle.
-şoförle tartışan yolcu: bu da her minibüsün olmazsa olmazıdır. yaşlı bir teyze olması, onun anarşist olmasına engel değildir. memnuniyetsizliğini hemen dile getirir. dolu dolu poşetleri hiçbir zaman yanından eksik olmaz. huysuzdur biraz da.
-nerede ineceğini bilmeyen yabancı: olmazsa olmazdır. daha minübüse biner binmez başlar telaşı, şöföre parayı verirken tembihler, oturduğu koltuğun sağındaki solundaki herkese o durağa gelindiğinde kendisini uyarmalarını rica eder. fakat ne hikmetse yüzde doksanı yanlış durakta iner. tedirgin bir ceylan gibidir.
-bayan parfüm: çantasında sürekli parfüm taşıyan bindiği minübüsteki yolcuların tamamına yakınının öfffff şeklinde sesli eleştirilerine maruz kalan bayandır. umursamazdır.
-üç beş çocuklu kadın: minübüse kesinlikle ilk duraktan binmez, nerde tıka basa bir minübüs var onu özellikle seçer ve görevi olan karmaşayı çıkartmak için harekete geçer. allah razı olsun kardeeeşş'tir.
şoförün tahlilinin yapılması daha çok işe yarayacaktır.
Y:kaptan müsait bir yerde?
Ş: ha koçum duymadım ne vardı?
Y: inecek vardı?
ş:başkasınına adına niye konuşuyon ki? inecek olan söylesin.
Y:kaptan ben inecektim.
Ş:o zaman ben ineceğim desene koçum, inecek vardı deme.
Y: önemli değil kaptan ben inmesemde olur.
-fortçu yolcu: aslında bir yolcu türünden ziyade, bir canlı türüdür. minibüslerin vazgeçilmezlerindendir. linç edilmeye müsait yolculardır. günlük hayatta gideremedikleri cinsel ihtiyaçlarını, 20-30 dakikalık minibüs yolculuklarında gidermeye çalışır; bu insanlıktan çıkmış varlıklar. milletin orasına burasına yapışır çekilmezler. günlük hayatta asosyal tiplerdir bunlar. ismal yeka dinleyip, matriks gözlüğü takmak en büyük zevklerindendir. facebook'ta gördüğünüz ''yaralı, dertli'' vb. nickler, en çok kullandıkları nicklerdir. olası profil resimleri de; matriks gözlüğüyle bilgisayar başında otururken çekmiş oldukları fotoğraflarıdır. uzak durulması gerekir.
-kapı ağzında (merdivende) seyahat eden yolcu: bu yolcular maceraperest insanlardır. tek eliyle tutunduğu direk ve açık kapısı ile minibüs onlara adeta sörf yaparcasına zevk verir. bazıları tek eliyle kapının direğine tutunurken, diğer eliyle sürekli para uzatma hâlindedirler. minibüs her durduğunda inenlere ve binenlere yer açmak için minibüsten havalı bir şekilde inerler. tekrar bindiklerinde ''bi adım daha atar mısın aağğbi?'' lafını kullanmayı severler. yolculukları onlar için genelde eğlencelidir.
-kaptan beni sağda şu kız yurdunun önünde indirir misin?
+tamam da yiğenim bu saatte kız yurdunda ne yapacan?
-sana ne dayıı!!
+höyytt akıllı ol bak burası bizim muhit
-haaa tamam o zaman amcacım sen beni daha bir uzakta indir en iyisi gidip arkadaşımda ders çalışayım.
+aferin aferin.
olası öğrenci grubu: üniformaları ve gürültüleriyle dikkatleri toplarlar hatta tepki bile alabilirler. kimi zaman hararetli konuşmalar yaparlar kimi zamansa gülüşürler. birbirlerinden güç alırlar. hiperaktif hareketlerde bulunabilirler. yaşlı teyzeler, amcalar dolu bir minibüse bindiklerinde ilk kurbanlar daima bu gruptan olur. kendileri de bunu kabullenip haklarından feragat edebilirler. o zamanda bu tartışmalara, gülüşmelere ayakta devam ederler. gruptan herkes inirde tek kişi kalırsa, o kişi siner artık nefes alışverişini bile duyamazsınız. işte o an minibüsün intikam vakti başlar ama başlamayadabilir. yani ne bileyim herkesin de işi gücü var sonuçta çoluk çocukla mı uğraşacaklar.
çok basit bir işlemdir. her yolcu karakterini kolayca belli eder. misal; genç bir erkek koltukta oturmaktadır. yaşlı başörtülü bir teyze biner daha sonra. o genç, hiç nezakette bulunmayarak koltuğunda uyumaya(!) devam eder. sonraki duraklarda genç, sarışın bir bayan biner. nedense o uyumakta olan gencin uykusu hemen açılıverir ve gözünü açıp o sarışın bayana yerini verir. şimdi bir sorun var; bu adamı karakterli mi, karaktersiz mi sayacağız?
nadiren minübüse bindiğini gösteren gösteren kişiler vardır bir de. nasıl yer kapılır, nasıl dolu minübüse zoraki binilir, akbil kaybolmasın diye elden ele geçen nasıl takip edilir bilmeyen kişidir.
karakterlerle ilgili doğru tespit yapılan entry dir. ben en arka sol köşeyi tercih ederim. boyum rte gibi uzun ayağa kalkınca ayakta durma yorgunluğu değilde yamuk durmaktan bel ve sırt ağrıları gerçekten sıkıcı oluyo. müzik dinlemem onun yerine konuşulanlara bakarım. insanları bu en doğal oldukları ortamda takip etmek hoşuma gidiyor. farklı kültürleri tanıyor insan.
Liseli ergen: 1.25'lik öğrenci ücretini her seferinde 1 lira olarak verip şöförden fırça yiyen oksijen israfı. Yanıma bir kız otursa bekleyişinin yanı sıra müzik dinleyerek cool olma peşindedir. Lanet olsun ona..
Yaşlı teyze: yolcuların her hareketini sesli olarak değerlendiren gereksiz kişi. Ekseriyetle sıkıcı tipte olup yolcuları bakışlarıyla taciz eder.
