minibüste motor tam olarak nereye düşüyor, önce onu bilmem lazım ki hiç deneyimledim mi bileyim. deneyimlediysem de paylaşabileyim. bana her yeri aynı randımanı veriyormuş gibi geliyor gerçi ama..
kendinizi yetim hissetmeye başlarsınız. içinizden "neden herkes oturuyor adam gibi de ben motora monte gibi duruyorum" diye geçirirsiniz. tam bu anda minibüse binen ardı arkası kesilmeyen güruhu görünce "oh be... ayakta bile gidenler var. çok şükür oturuyorum" dersiniz. ama gözünüzden kaçan birşey vardır. şoföre en yakın insan olarak muavin muamelesi görmek artık kaderdir. gelen para trafiği içinde sıkışmamak için aldığınızı direk şoföre uzatmalısınızdır. paranın neden geldiğini anlamayan şoför "burdan bir mi iki mi?" gibi sorularla sizin yükünüzü biraz olsun hafifleterek rahatlatır sizi. minübüste iletken olmak budur.
gelen paraya şoförden daha fazla dikkat edersiniz, adamın nereye gittiğini kesin olarak öğrenirsiniz ve hepsinden önemlisi bunlar için para almamanıza rağmen minibüs sizinmiş gibi bakarsınız etrafa.