nedendir bilmiyorum ama insanlar senin şöförün arkadaşı olduğunu düşünecektir. hatta şöför bile senin, kendisinin arkadaşı olduğu düşünecek ve ne kadar lüzumsuz muhabbet varsa hepsini seninle yapacaktır. beş milyondan bir kişi, on milyondan iki kişi birisi öğrenci, gibi olaylarda cabası.
sonralıkla; en önde oturmak gayet rahattır. yolculuk etmeyi seviyorsan, dolmuşta bile, etrafı izleyebilirsin, tekli koltuk olduğu için rahattır kıçını istediğin gibi yayabilirsin, gelen arkaya doğru gittiğinden kimseye yer vermek zorunda kalmayabilirsin, yollanan paraların ve geri dönecek olan para üstlerini taşımak zorunda değilsin, o hattı ilk defa kullanıyorsan ve sadece ineceğin yeri biliyorsan durağını kaçırmazsın vs.
Şoför yanına oturmaktır.
Gayet rahattır, tüm yolu net izlersiniz, sanki kendi aracınızmış gibi yolcu görmezsiniz, uzatır mısın derdi olmaz, hatta kolunuzu camdan bile sarkıtabilirsiniz. *
bu hareketi yapan er kişi, ya empatisi çok gelişmiş olup şoföre yardıma koşan hayırseverdir.
belkide meraklı bir zattır ithalat-ihracat işlerine.
veyahut iletişim fakültesi öğrencisi de olabilir. şoförlerin hayatına dair belgesel peşindedir.
hem binerken, hem de inerken kolaylık sağlar. veya şöförle diyaloğa falan girmek ister. yada nereye gideceğini bilmiyordur arka taraflara oturup ordan şöföre seslenmek zor olsa gerek utanılası bir durumdur onun için birde arkadan tek kişi uzatırmısınız diyaloğunu yaşamak istemiyordur falan yani.
minibüse gece geç saatlerde bindiyseniz şoförün " ablacım, karımın bir suçu yok. kabahat benim o kaynanam olacak cadaloz karı da " diye başlayan repliği dinlemenize sebep olabilir.
edit: yaşanmıştır. yazık şoför artık nasıl dolduysa bütün yol boyunca bunu anlattı. 5 6 kere kırmızı ışık da durduk, o durmadı..