sürücü dahil 9-15 kişi arasında yolcu alan motorlu taşıta minibüs denir. b sınıfı ehliyeyi olanlar minibüs sürebilirler.
Eğer ki minibüsün sahibi arkaya bi koltuk daha atarda minibüs 15 kişiden fazla koltuğu olursa o artık benliğini kaybetmiş ve otobüs olmuştur. dolayısı ile şoförün b sınıfı ehliyeti varsa artık o aracı süremez, çünkü ehliyeti yetmez.
minibüs çoğu insanın kullandığı bir toplu taşıma aracıdır.*. fakat bir minibüsü minibüs yapan unsurlar vardır ki, onlar olmasa minibüsün tadı olmayacaktır.
şöför - ana elemandır. başka minibüs şöförlerini sollamayı sever, onlarla camdan cama muhabbet eder, camdan cama küfür eder, sigara* ve bozuk para alışverişi yapar, müşterilerle kavga eder. cin gibidir, verilen parayı bir gözü yolda bir gözü elinde sayar. beğendiği bir müşteriye dikiz aynasından sırıtır, kavga ettiği müşteriye pis pis gene dikiz aynasından bakar. arabesk dinlemesi yaygındır, ancak pop ve rock dinleyenleri de vardır. yaptığı çok stresli bir iştir, ve bu stresi genelde dışa vurmaktan çekinmez.
şöförün yan koltuğundaki eleman - bunlar şöförün yakın arkadaşı veya sevgilisi olabilecekleri gibi, müşteri de olabilirler. müşteri kısmı, kendisini minibüsün sağ dikiz aynasından inceler, camdan dışarı bakar ya da minibüs şöförü ile muhabbet eder. eğer şöförün kankası ise, şöför meşgul olduğu zaman onları sollayan şöföre pis bakışlar fırlatan, durmadan bir şeyler anlatıp duran, parayı sayan, ' beyler ilerleyelim ', ' boş koltuklara oturalım ' diyen kişidir.
ön koltuklarda oturanlar - minibüsün şanssız insanlarıdır bunlar. genelde uzatılan paraları vermek zorunda kalırlar. fakat en arkadan para veren müşterinin dediği yeri, hiçbir zaman doğru söyleyemeyen kişilerdir. en arkadan uzatılan para, her koltuk atladığında değişim geçirir.
- küçükbakkalköy uzatır mısınız ?
- bi bakkalıköy
- ney..eeöö..bi kadıköy uzatır mısın
- bi bakırköy uzatsana
- ne?
uyuyanlar bir kısmı cama başını yaslayıp uyurken, bir kısmı yanındaki müşterinin omzunu yastık olarak kullanır. minibüs sallandıkça uyanan bu insanlar, gene de hiç istiflerini bozmadan uyumaya devam ederler.
yüksek sesle müzik dinleyenler - genelde gençlerden oluşan bu güruh, müşterilerin ' kıs şunun sesini ' çağrısına cevap vermeyebilirler. ya da kıstıktan sonra oflayıp puflayarak tepkilerini gösterirler.
yaşlı kankalar - genelde pazar yerlerinin önünden binerek minibüse dahil olurlar. ellerindeki torbaları cakalı cakalı yanlarına koyduktan sonra, torunları ve çocukları hakkında koyu sohbetlere girişirler, onlara yer veren gençleri lafa tutarlar, minibüs şöförü hızlı gidiyorsa onlara ' evladım ' ile başlayan cümlelerle girişirler.
gürültülü gençler - genelde en arka 4 lü koltuğu ya da ikinci ve üçüncü sıradaki koltukları kaparlar. okuldan veya eğlenceden gelen bu gençler, çok yüksek sesle konuşup güldükleri için minibüsten atılabilme veya diğer insanlarla kavga edebilme potansiyeline sahiptir.
minibüse yeni binen kişi - minibüse adım attığı anda tüm gözlerin döndüğü kişidir. bu kişi gözleriyle oturacak bir yer ararken, ona bakan insanları görmezden gelmeye çalışır. ilk dönemi beraber geçirmiş bir sınıfa, 2. dönem katılan öğrenci gibidir.
ayakta bekleyen kişi - durmadan içinden ' e biri insin artık ' diyen kişidir. eğer yaşlıysa böyle bir problemi olmaz, ancak eğer gençse, oturmakta olan bazı kötü niyetli müşterilerin kendini beğenmiş bakışlarına maruz kalabilir. eğer yanında ayakta bekleyen başka biri daha varsa, ilk boşalan koltuğu en çabuk nasıl kapabileceğinin planını yapar durur.
çocuklar - üç çeşittir; ayakta bekleyen çocuk, kucakta oturan çocuk, koltukta oturan çocuk. kucakta oturan çocuğun durmadan ağlama gibi bir huyu vardır, ya da arkasındaki kişiye gözlerini dikip onu izlemek. yaşlı kankalar ın ilgi odağı olur, durmadan yanakları sıkılır ve kesinlikle yaşı sorulur. koltukta oturan çocuk ise, ayakta bekleyen kişi nin baş düşmanıdır.' annesi kucağına alsa da ben otursam ' bakışlarına maruz kalır. ayakta bekleyen çocuk ise, genelde camdan kafasını, kolunu, veya dilini çıkartır*. annesi durmadan ona dikkatli olmasını söylerken, o eğlencesine devam eder.
genellikle ; nacizane ülkemizde peguot markasının sadece türkiye'de minibüs olmasını hayal ederek tasarladığı j9 adlı (neden öyleyse)ticari araç türü..
akşam binilmemesi gereken toplu taşıma araçları.
ışıklandırma sistemi pembe, kırmızı ve mavi ışıklardan oluştuğu için pavyona benzettiğim araçlar, her an yanınıza konsomatris oturabilir hissi verir er kişisine.
bağımlısı olunan toplu taşıma aracı. liseden önce bir kez bile binmediğim, lisede en az 500 kez bindiğim; babamın "almaya geleyim mi?" şeklindeki sorularını "yok arkadaşla gidiyorum ben" diye savuşturmama sebep olan toplu taşıma aracı. duraktan 50 metre kadar uzakta beklerdik, dururdu da; bomboş minibüse kurulurduk. durakta bütün okul tıkışırdı minibüse, kimisinin ayakları yerden kesilirdi kalabalıkta, biz paşa paşa otururduk. kimi zaman "abi duraktağ!" diye höykürürdük, fakat 30 kişinin nefesi arasında kaybolurdu ses, şoföre ulaşmazdı; ve biz 75 kuruşla ilçeyi baştan aşağı giderdik. sonra okul-ev arası kadar yolu yürüyerek dönerdik, ayrı mesele.
şoförleri genellikle dünya skime ahiret gtüme anlayışıyla hareket eden, kimin inip bindiğinden haberi olmayan ibne tiplerdir. beklersiniz gelmez, binersiniz balık istifi gibi, "indir lan şurda" dersiniz duymaz, bayansanız gömer geçirirler, ohoo. pis bi şeydir. alıp işletmek gerekir, çok para var bu işte.
kaldırımda bekleyen her insana korna çalmak suretiyle, onlara aslında minibüse binceklerini hatırlatacaklarını sanan kişilerin kullandıkları ulaşım aracıdır.
modern memleketlerde olmayan eskaza yabancı bir misafirinizle bindiğinizde gözlerinin açılıp size "hem aracı hızlı kullanıp hem paraüstü vermesi çılgınlık" demesinin üzerine utanma sebebiniz. üstelik o diyene kadar bunu farketmemek ne kadar çarpıklığa alıştığımızıda gösterir.
bazılarının ışıkları mavili beyazlı alacalı hafiften de loş olur bunların. bildiğin ayaklı kerhane tadında. nihahaha konu ile ilgili olarak; (bkz: mobil türkan)
şehiriçinde özel toplu taşıma aracı olarak kullanılan, çoğu zaman dışardan tekerlekli konserve kutusunu andıran, ** kapasitesinin sınırı kendisini kullanan şöförün insafı olan, anadolu'da dolmuş olarak nitelendirilmekte olan fakat istanbul'da dolmuş kavramı 8 yolcu kapasiteli midi-taksilere özgülendiğinden burada minibüs adını taşıyan, şöförlerinin birbirlerinden yolcu çalmak adına durak önlerinde birbirinin önüne geçmek için her türlü akrobatik şöförlük hareketini sergilediği, yolcu çıkması muhtemel yerlerde yürüme hızıyla boş arazilerden geçen yollardaysa formula 1 aracı hızıyla hareket eden araç.