amerika'da çoğu taksi şöförünün metal veya hardrock dinlemesini baz alırsak, dolaylı yönden kendimize 'ulan avrupa birliğine mi giriyoruz' diye sormamıza sebebiyet vericek, imkansız aktivite.
gayet normal bir durum.minubus soforlerinin potansiyel hanzo olarak gormemiz lazim.onlarin nasil bize satanist gozuyle bakmasini istemiyorsak,bizimde onlari hanzoo olarak gormemiz o kadar cahilliktir.
"olmaz olmaz demeyin olmaz olmaz" düsturundan yola çıkıldığında şaşırılmaması gereken durumdur..akabinde, aynı minübüs'ün içinde metallica'nın ardından orhan babadan nağmeler duyulması da aynı şekilde, şaşkınlığı sevk etmemelidir biçare dimağları..
soförün minibüsünün arka camına metalcim ya da gotikim gibi çıkartmalar yapıştırmasıyla sonuçlanabilecek hadise.
edit: minibüsün dikiz aynasından sallanan cd de metalica cdlerinden seçilirse ambians tamamlanır.
şahit olduğum aynı zamanda da dumura uğradığım hadise.görükle-kampüs minibüsünde sabah sınava giderken önce metallicaturn the page,ardından anastacialeft outside alone çalınarak iyi bir sınav motivasyonu olmuştur.**
başka şehirdeki büyük konserlere ücretsiz servis sağlayarak müziğe destekte bulunmaya çalışabilecek,maksat ortam olsun,kalabalık olsun durumuna girebilecek,var olsa bile çok zorluklar çekecek şöför kesimi.
dinlemelerinde pek bir sakınca yok fakat hız sınırlarını aşma gibi bir durum söz konusu . araba kullanırken metallica dinleyenler bilir ne demek istediğimi . ibreyi 180 e vurdurabilirsiniz .
(bkz: master of puppets)
minibüste ride the lightning, motorbreath, fuel gibi şarkıların çalması olası...
ayrıca bunun bu kadar garipsenecek yanının olduğunu sanmıyorum...
böyle bir durumla karşılaşmadığımız için veye az karşılaştığımız için olağan dışı geliyor yalnızca...
olmayacak şey değildir. olmaz öyle şey demek bütün minibüs şoförlerini aynı kalıba sokmak demektir. hem kötümü olur, okula giderken orion yada the call of ktulu çalsa. tadından yenmez sanırım.
başa gelmiş bir olaydır. duyulan parça: unforgiven.
parça başlayınca ses seviyesi şoför tarafından vites kolunu tutan elin işaret parmağının ucuyla açılmış ardından dikiz aynasına efkarlı bir şekilde bakılmış ve öndeki araç sollanmak üzere sol şeride çıkılmıştır.
"onlar da candır, müzik zevki meslek gruplarına göre değişen bir olgu değildir. herkes istediği müziği dinleyebilir. bunda bir gariplik yoktur. hımpf!" diyerek demagoji yapmayacağım durum.
bildiğin garip durumdur.
arka cama da, "sen yeter ki sev, nothing else matters" yazdırırsa pek datlı olur.