vites koluna taktığı milyonlarca tespih, dikiz aynasının etrafındaki pusküllü, dantelli o şeyler, çaldığı müzik, minibüsün perdelerinin renkleri ve kendisi bir puzzle'ın parçaları gibidir. ne o püsküller olmadan kendisi, ne o doğu şivesi olmazsa olmaz.
migrosun ordan geçiyor mu? soruna göz ve kafa hareketiyle,
-her türlü aplaa der gibi bakış.. sanki sanırsın kebapçı. ortaya karışık yaptirayım abime dercesine.
vitesi değiştirirken, senkronize bir şekilde hem kapının düğmesine basıp, hem de para üzeri verebilen; ekstradan sigara içebilen, varsa tespih de çekebilen çok yönlü özellikleridir. bilhassa elini kornadan hiç çekmeden 2-3 durak boyunca şuursuz bir şekilde öttürebilen, insanı insanlıktan çıkartan muhteşem bir özellikleri daha vardır ki, bu ekstra küfür ve muamele gerektirecek bir özellikleridir. bazen minibüse ters istikamette yürüyen yayalara bile korna çalınır. hani bir umut gideceği yere gitmekten vazgeçip minibüse biner diye. hayal dünyaları çok yücedir, her insan orada yaşamak ister.
bazı götverenlerin ''sezar'ın hakkını sezar'a vermek'' deyiminden anlamadığı ve hemen laf sokma aptallığında bulunduğuna şahitlik ettiren özelliklerdir.
trafiği işgal etmeleri gibi kınanası özelliklerinin yanı sıra, hakkının verilmesi gereken özellikleridir.
adam hem telefonla diğer arkadaşlarına ''28 kaçıyor yetiş'' gibi direktifler veriyor, hem binenleri sayıyor, hem paraları alıp, para üstü iade ediyor, hem direksiyon tutuyor, hem vites atıyor, hem pedallara yükleniyor, hem de trafiği takip ediyor. bütün bu hareketlerin hepsini aynı anda yapabilme özelliğine sahip olmaları da şüphesiz ki hayranlık uyandırmaktadır.