bugün feridun düzağaç dinleyenine ve arabanın içine "hayat neden şekil yapıyor" yazdıranına rastladığım bir garip insanlar topluluğudur. 100 metrede bir en yakın duracağı noktada inen olup olmayacağını kontrol eder.
çoğunluğu barzo olmakla beraber bazıları da geçim sıkıntıları yüzünden minibüs şöförlüğünü tercih etmek zorunda kalır.
3 yıllık deneyimlerime göre bu abilerimiz işleri gereği çekilmez oluyorlar. yanlarındaki koltuğa kim oturursa otursun bi' muhabbet etme isteği, memleket neresi? diye sorma isteği hasıl oluyor... öğrencilerden nefret ediyor bazıları da. sanki hiç çocukları yokmuş gibi. kullandıkları minibüse birden fazla öğrenci bindiğinde delleniyorlar; yine bir kimlik sorma isteği, öğrenciyi baştan aşağı aşağılayarak süzme eylemi vuku buluyor...
yeni türkiye de olmaması gereken ulaşım araçlarıdır. zaten yakında kaldırılacakmış, engelli vatandaşlarımızında rahatça binebileceği şekilde yeni tip minibüsler yakınmış hadi bakalım bekliyoruz.
içlerinde iyi olanları tasnif dışı tutmak suretiyle ekseriyetle maganda olan topluluk insanlarıdır. Az önce durak haricinde yolcu alan otobüs durduğunda şoföre "sen nasıl durak harici yolcu alırsın, dolmuşçuluk mu yapıyorsun" şeklinde bağıran bir mensuplarına rastlamış bulunmaktayım. Otobüs Şoförü tamam bir daha almam deyip konuyu kapatmak istemesine rağmen minibüs şoförü bağırdıkça bağırmıştır.
Notlar: otobüs hattı minibüs hattından çok daha uzun. Tahminen minibüs hattının hedefe ulaşmasına 2 km varken, otobüs ilk birkaç durağından birindeydi yani hedef istasyona yaklaşık 25 30 km mesafedeydi. Bu da yolcunun minibüs güzergahında bir noktaya gitmediği yönünde kuvvetli bir tahmin yapmamızı sağlıyor.
O yönde otobüs 20 dk arayla sefer düzenlediği için yolcuyu mağdur etmemek amacıyla durakta olmamasına rağmen yolcuyu almıştır.
Otobüs Şoförü durak harici yolcu alarak yanlış yapmış olsa da minibüs şoförünün kavgaya davet edercesine bağırmasına karşılık vermemiş, hatasını kabul etmiştir.
%99 u barzodur. en nefret ettiğim meslek grubu katagorisinde 1. sırada yer almaktadırlar.
yol kenarındaki kedi köpek gibi her türlü canlıya korna çalıp potansiyel müşteri gözüyle bakarlar. 10 dk lık mesafeyi yolcu yoksa 1 saatte, 1 saatlik mesafeyi yolcu doluysa 10 dk gibi sürelerde gitme yeteneğine sahiptirler.
bir gün maltepeden kadıköye minübüs caddesinden minübüsle gidiyorum. daha maltepe içine gelmemişiz. şoför gene her sokak başında duruyor dattiri duttiri 200m uzaktaki adama bile korna çalıyor binecen mi diye. tam yol kenarında bir adam bekliyor adama yaklaşana kadar gene selektör ve dattiri sesleri eşliğinde psikolojik etkilemeyle adamı minübüse bindirmeye uğraştı. adam minübüs yaklaşırken yok mok dedi ama geldi adamın önünde açtı kapıyı devamı şu şekilde (ş: şöför, m: müşteri)
ş: nereye gidiiinnn?
m: bostancı ya!?!?
ş:binsene o zaman
adam minübüse bindi bende diyorum niye naz yapıyor bu adam bir 20-30m gittik
m: ben e5den gidecem ama?!?!?
ş: e niye biniyon o zaman arkadaş bu e5den gitmez.
dedi ve adamı indirdi.
ulan dedim bu adamlar bu kornayı boşuna çalmıyormuş. dütleye dütleye adamı binmeyeceği minübüse bindirdi. demese adam parayı alıp götürecek. wöööehh amk.
insanı katil edebilecek şöförlerdir. istanbul Bakırköy-Otogar minibüscüleri özellikle gözünü para bürümüş, insana saygısı olmayan adamlardır. Günün her saatinde aracı doludur, dışarıda bekleyen insanlar binemez yer yok diye, ama amcamlar hala 10 dakika ara ile araba kaldırırlar.
minibüs şoförlerini genellemek gerekirse. Ekmeğinin peşinde koşan kimi zaman kapitalist kimi zaman demokratik olan varlıklardır. Minibüste hiç yer kalmadığı halde daha fazla kazanabilmek adına mı yolcuyu alıyor yoksa yolcu yolda kalmayıp gidiceği yere bir an önce ulaşsın diye mi ?
hobi olsun diye arada lastiklerinin bıçakla kesilip, ya da araba ile giderken onları sıkıştırıp, bir şey yapmasalar bile polise şikayet edip bana küfür etti ya da arabayı üzerime sürdü diye şikayet ettiğim şoförlerdir. daha neler yapacağım onlara. bu daha başlangıç.
Kapasite, limit, kota, radar, kural onlar için anlamsız kelimelerdir. Yolların hakimi onlardır genelde. Dönel kavşakta geçiş önceliği hiç farketmeksizin onlarındır. Ayakta müşteri götürmezlerse moralleri yerinde olmayan şoförlerdir.
Eksik para aldıklarında susarlar ama eksik verdiklerinde de "eksik verdiniz" cevabını kolay kolay almazlar. Malumunuz insanımızın çoğu sosyofobik. Çoğunluk karşısında susup utanırlar felan.
Allah var, Hemen hemen hepsi Parasını evde unutmuş veya bozuğu olmayan insanlardan zorla para almazlar. Daha sonra versede olur demeye getirirler. yani bu konuda pek de Otoriter sayılmazlar.
Trafikte ceza almayan şoförü dövüyorlarmış. Şaka lan şaka attım kafadan.