hergün binlerce insanın bindiği minibüslerde, türkiye'den başka yerde bulamayacağınız enfes vecizeler bulunmaktadır. vefakat insan genel geçer yargılarından bağımsız bu yazıları okuyamamaktadır.
nedir efendim? minibüslerdeki aptal yazılardır. bu genelin geçtiği yere küçük abdestimi yaparım ben. kim karar vermiş bu yazıların aptalca olduğuna. şöyle şehir stresinden arındığınız bir gün huşu içerisinde okuyunuz bu yazıları. hayatın anlamını uzaklarda aramayınız. her minibüsçü gibi trafiği görünce kestirmeden gidiniz.
hemen hemen her gün kullandığım bu araçta ben de bu cevherin farkında değildim. neden sonra bir gün gözüm takıldı minibüs camının güneşten koruması için koyulaştırılmış kısmındaki yazıya. ''if not now, when?'' diyordu. ingilizce olduğu için anlamadım ama okumaktan vazgeçmedim.
bu sefer torpidoya takıldı. ''dal rüzgarı affeder ama kırılmıştır bir kere'' diyordu. mantıklıydı bu. eminim ingilizce yazılanlar da mantıklıydı. sonra başladım okumaya. sağolsun zamanında nirvanasına ulaştığı belli olan minibüsçü amcam da bütün konsolu yazılarla doldurmuştu. bu bir işaretti. evet, evet öyleydi; öyle olmalıydı.
princess 99 gibisinden kısa özlü sözleri saymıyorum bile. hele göstergelerin üzerinde yazanlar... ahh ah, anlatamam görmeniz lazım. zaten anlatılmayla da özümsenemez bu fikirler.
her yandan ayrı bir felsefe fışkırıyordu. en sonunda koltuk arkası reklamlarını bile okumaya başladım. ne kaparsam kardı çünkü, biliyordum. tabii bu yazılar ikarus torpidosunda durunca gözünüze anlaşılır gelmiyor. ancak düşünün orada ''to be or not to be'' yazınca shakespeare'in sözü anlamsızlaşır mı? bu şekilcilik değil midir? bize yakışır mı?
bütün bunları yarım saat bile sürmeyen yolculuğumda düşündüm ve hayata bakış açım değişti. ''hasstir ineceğim yeri kaçırdım'' dedim, minibüsten indim. insanoğlunun ne kadar da nankör olduğunu gördüm. daha az önce size hayatın anlamını sunan kutsal götürgeçe küfür edebiliyorsunuz. çok ilginç değil mi?
(bkz: gönlünde yer yoksa ayakta giderim)
hıncahınç dolu minübüse binmek istediğinizde, şöförün "yer yok" deyişinden sonra söylenerek minübüs şoförüne trip atmanızı ve o minübüse binebilmenizi sağlar.