minibüste karşılaştığınız, "bu kadar da olmaz" dedirten durumlardır. bu sabah şahit olduğum son olay genelde "gözlerinin hastasıyım, miras değil alın teri vb" yazan ön cam sağ alt köşede bir mail adresi yazmasıydı, nuvada21@hotmail.com'du sanırım.
herkez indipde minibüste şöför bey amcayla bir başıma kaldığım zaman, amcanın arabayı olanca hızıyla kullanmasıdır. sanki benden önce inen insanlara hörmet arabayı usturuklu kullanıyomuşda ben laneten gereksiz bir insanmışım gibi hissetmemi sağlayan bir durumdur. yada bi an önce şu iblisi indireyim de yeni mis gibi pırıl pırıl yolcular çıtırlar alayım diye mi düşünür artık bilemem. kendimi piskolojik olarak kötü hissetmenin yanı sıra oturduğum koltukta tutunabilmek için de üstün çaba harcamam gerekmektedir. bu durum da beni ziyadesiyle üzmekte, rencide etmekte ve fiziksel olarak da yormaktadır.
şöförün hareket halinde halley yemeye çalışırken kabından çıkardığı halleyi camdan dışarı atıp, elinde poşedinin kaldığını anlaması sonucunda arabayı kenara çekmesi. inip halleyi alıp, üfleyip arabaya binmesi. akabinde hiçbişey olmamış gibi halleyi yemesi..
kadıköy-bostancı minibüs yolu üzerinde ayakta yolcu alan tüm minibüslere ceza kesildiği günlerde yaşanmıştır:
(minibüse neden yolcu alınmadığını anlamayan amca kapının dışından söylenir)-hayır anlamadım, neden yolcu alınmıyor?
(ön cam sol alt köşede 'çarşı herkese karşı' yazan şoför, koltuğundan ok gibi fırlar)-sana ne laaağğğn? cins misin?
minibüsteki herkes tırsar ve siner, ne de olsa çarşı herkese karşıdır...
eminim herkes alışmıştır artık ama minibüs şoförleri hınca hınç dolu minibüste işe yetişmeye çalışanları hiçe sayarak minibüsü cart diye yolun ortasında durdurur, "ne dedin lan sen? yan baktın bana" gibi sebeplerle saatlerce kavga edebilir.