-soyguncu genç:bu bir soygundur desem naparsınız mesela ( o kadar içinden konuşmuştur ki ne en arkada ipod dinleyen kız,onun yanındaki 2 yaşlı amca,ne de sabah dedikodusunu geçiktirmeden yapan teyze hanımlar duymamıştır.üstelik şöförde hala esniyor ulan)
-soyguncu genç:söylücem bu sefer!!
-minibüs şöförü: buyur delikanlı ne dedin?
-bu bir soygundur çıkarın paraları ve acele edin!
-minibüs şöförü: hele otur şöyle delikanlı bi soluklan
-soyguncu genç: ?! ( teyzeler 3 hamlede olayı bitirmişlerdir. şöyle bir bakma..kınama..ve dedikoduya devam..)
-minibüs şöförü: abim sen ne işle meşguldün yav?
-soyguncu genç: devlet memuruyum ben abi
-minibüs şöförü: abim sorma bende de kredi kartı borçları var 3 çocuk aç evde,karım desen pazar yüzü görmedi haftalardır,karnımızın gurultusundan bişey duyamaz olduk..ışık desen yok mumla idare edioruz.perişanız anlıcan
-soyguncu genç: al abi bu miktar sana yetermi? bak kol saatimi de veriorum hadi..
-minibüs şöförü: allah tuttuğunu altın etsin deliganlı esaslı adammışsın.
olacak okadar tadında mesaj kaygılı edit: günümüzde her 4 kişiden biri mutlaka aç.diğer biride aç kalma sınırında.merhamet ağır basabilir.yüreğiniz el vermeyebilir.kötülük edecekken meleğe bile dönersiniz bu şartlarda.
kıt kanaat geçinen yurdum insanının her gün ulaşım için bindiği minibüs şöförünün balya balya paraları motor üstü kasasına dizdiğini görüp görüp her seferinde ""ulan 4 sene okuduk aldığımız maaşa bak, adamın bir günde kazandığı paraya bak. herkesede tafra yapıyo şerefsiz, bizde müdürün ağiz kokusunu çekiyoruz " diye düşünmesi ve bir gün cinnet geçirerek minibüsü soymaya başlaması şeklinde gelişecek attraksiyonun girişidir.
