günün birinde bunun biraz daha ileri versiyonu tarafımca görülmüştür. adam durdurdu bindi, ve bi 10 saniye sonra geri indi. şoför de sinirden gülmeye başladı. " yahu acaba araba da bir şey mi gördü" deyip.
iç ses (1): yağmur yağacak gibi.. yol da uzun.. bineyim şu minibüse..
iç ses (2): ya bırak allasen! paran cebinde kalsın, hem spor olur
iç ses (1): bak! hava bozdu gibi. yapma! etme! bineyim..
iç ses (2): oolum daha sigara alıcaksın! yazık etme paraya..
bu sırada minibüsü durdurmak üzere beyin sinyali çoktan gönderilmiş ve el kaldırılmıştır, şöför de bu fırsatı kaçırmaz ve durur. ikinci iç sesin etkisinde kalan kişi minibüsün istikameti dışında bir yere gidip gitmeyeceğini sorar şöföre, şöför gıcık olduğunu ima eden bakışlar altında "yok kardeşim.." gibi bişey söyler ve basar gider.
akşama kadar kelle koltukta çalışan şoförlere yapılması gereken belkide en son eylemdir. gidin babanızla dalga geçin. fakir fukara edebiyatı yapmıyorum evet herkesin kelle koltukta çalıştığınıda biliyorum ama nasıl ki bir iett soförüne böyle birşey yapmak istenmez veya aklımızdan geçmezse aynı şey onun içine düşünülmelidir sonuçta onlarda insan evet belki sizin gibi sözlükte yazar olma erdemine ulaşamamış olabilirler ama onlarda insan yapmayın evladım yapmayın yavrum. *