olayın ayrıca farklı bir de yönü var. şöyle ki; ülkemizde din adına/din merkezli işlenen suçlar cumhuriyetin kuruluşuna kadar uzanıyor. kimse bunları inkar edemez. fakat cumhuriyet tarihi boyunca (hatta ve hatta osmanlı) yaşanmış olan hiçbir olay böylesine geniş bir kesim üzerinde baskı oluşturma amacıyla kullanılmadı. nerdeyse 20 sene önce diyarbakır'da yaşanan jiletleme hadisesini, sivas olaylarını ve muhtelif isyanları, aczmendileri, fadime şahin'leri filan gördük hep. ancak hiçbiri bu düzeni yıkmadığı gibi "siz böylesiniz lan ağlak yüzlü nursuz şerefsizler!" gibi çoğunluk üzerine baskı oluşturmaya yönelik provokatif söylemlere dönüşmedi.
yani; bu kezzapçı deli değil hakikaten şeriat yanlısı fanatik bir islamcı bile olsa (ki türkan saylan'ın bile buna inanmadığına kalıbımı basarım) durum değişmez. bu tip olaylar başkalarının üzerinde baskı oluşturmak, onların özgürlüğünü engellemek amaçlı olarak sunulamaz. ısrarla öyle gösterilmeye, halkı aşağılamaya ve hakaret etmeye devam edildiği takdirde %47'yi bile mumla arayacağınızı garanti edebilirim.
saldırgan yakalandıktan sonra "evet ben bunu etek giydikleri için yaptım" diyecek kadar salak olmadığından iç yüzü asla öğrenilemeyecektir. birkaç akp li yetkili açıklama yaptı diye gazeteleri suçlamak yersiz. ülke kendini dindar zanneden gerizekalılar yüzünden geriye doğru gitmektedir. adam inandığı kitabı bile okumamaktadır. okusa herkesin dininin kendini ilgilendirdiğini ve örtünmenin ne demek olduğunu anlayacaktır. ama o kadar çok bilmiş kişiler ki bunlar okumazlar. onlara malum olur ama abdal olduklarından değil aptal olduklarından..
kezzaplı sapık, madımak oteli'ni de kendisinin yaktığını, türkiye'de yobazların insanlara zarar verdiğinin görülmediğini ve böyle bir şey olmasının mümkün olmayacağını da aktardı ve hepimiz hemen tatmin olduk.
türkiye'de olabilitesi olan bir durum mudur bu? bu sorunun yanıtlanması lazım. yoksa bu herif abaza mıdır?yobaz mıdır? tartışmaları gerçekten boş.
muhtemelen ağlak yüzlü, nursuz, kolormatik gözlüklü, kumaş pantolonlu adi şerefsiz fetoşcular tarafından örtbas edilmiştir. aydın yazar gelecek ve gerçekleri ortaya çıkaracaktır. sabırlı olmak lazım.
şerefsiz medya ve şerefsiz yardakcılarının ve onlara inanan beynini kullanmaktan aciz şerefsizlerin üzüleceği gerçeklerdir.
keşke adam o yanıcı maddeleri mini etek için atsaydı, o zaman insanların dinine saldırmak o zaman başörtüsüne saldırmak için sebeb olacaktı, değil mi?
toplansanız bir avuç kadar etmeyecek şerefsiz topluluğusunuz, tükürükle bile boğulacak ve kim vurduya gidecek kadar sahipsizsiniz ama işte islam dini insan öldürmeyi kesinlikle yasakladığı için havlama seslerinizi duymak zorunda kalıyor, öfke dolu cevaplar yazarak günaha girmek durumunda oluyoruz.
--spoiler--
Mersin'in Tarsus ilçesi Kaymakamı Abdulhamit Erguvan, iki genç kıza daha yakıcı madde atılması olayının, siyasi ve ideolojik boyutu bulunmadığını bildirdi.
Erguvan, gazetecilere yaptığı açıklamada, tekstil işçisi iki genç kıza daha yakıcı madde atılmasının ardından kısa sürede yakalanan zanlıyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirtti.
Zanlının ''ruhsal sorunları olabileceğini tahmin ettiklerini'' ifade eden Erguvan, sağlıklı bilgilere soruşturmanın tamamlanması ve adli muayenelerin yapılmasının ardından ulaşılabileceğini bildirdi.
Erguvan, olayın siyasi ve ideolojik boyutunun bulunmadığını bildirdi.
Bu arada, zanlının, Tarsus'taki bir süt fabrikasında işçi olarak çalıştığı ve evli olduğu öğrenildi.
Tarsus'ta bugün, her ikisi de pantolon giymiş; tekstil atölyesinde işçi olarak çalıştıkları belirtilen i.G. (17) ve E.Ş. (17), Atatürk Caddesi Yarenlik Alanı'nda dolaşırken, elindeki şırıngada yakıcı madde bulunan bir kişinin saldırısına uğramıştı.
Tarsus'ta, daha önce de ilköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi B.Y. (13), lise son sınıf öğrencisi G.K. (17) ve hemşire A.i. ile iki kamu görevlisine, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından yakıcı madde atılmıştı.
--spoiler--
medyada son dönemlerde yaşanan gelişmeleri karartmak için artaya atılan ama olayın geçtiği tarsus'da zanlının yakalanmasından sonra tarsus kaymakamı Abdulhamit Erguvan'ın "Zanlının ve ailesinin mutaassıp bir hayat tarzı yok. Zanlı da, ilk ifadesinde yaptıklarının mini etekle ilgisinin olmadığını açıklamıştır. Şırıngalı saldırıların mini etekle bir ilgisi yoktur" şeklinde yaptığı açıklamayla rahatladığımız olay