çünkü türbanlı kadınlar son yıllarda kendileriyle müthiş çelişiyorlar. örttükleri şeyin hakkını vermeyip, türbanı bizzat kendileri bir ''fetiş'' haline getiriyorlar.
tayt üstü türban, kot pantolon üstü türban, bol makyaj üstüne türban...gibi çok çeşitli versiyonlarıyla sokaklarda cirit atıyorlar.
sonra da zenginleşmemiz insanlara batıyüür, istediğim gibi giyinirim snne be slk...cümleleriyle kendilerini savunuyorlar.
kardeşim eğer örttüysen o türbanı, hakkını vereceksin!
yoksa ne farkın kalıyor benim gibi laik, ahlaksız, çapulcu...bir kadından?
dün akşam saatlerinde kaldırımda yürürken karşılaştığım, elindeki pembe blackberry'siyle ağzını yaya yaya konuşup, salına salına yürüyen türbanlı hatundur. pastel mavi pantolon, yine pastel tonda sarı ceket ve bu iki renk kombinasyonu ile vücut bulmuş türban...
sütun gibi bacaklarıyla piyasaya çıkmış mini etekli bile bu kadar dikkat çekemezdi, o kadar yani.
belli bir dozda gizemin kadını daha çekici yaptığının göstergesidir.
türbanlı güzel bir kadınsa, makyajlı ve vücut hatlarını belli eden dar bir kıyafet giymişse -son yıllarda bunlara sık rastlanıyor- bir mini etekliden çok daha fazla dikkat çekmektedir.
ben kız ve kapalı olsaydım, bana bunu yapanlara ateş püskürürdüm. sen kim oluyosun da benim başörtümü savunuyosun, sorun haline getirip gözleri bana çeviriyosun? ben mis gibi kapanıp geziyorum. kimse de bişey demiyo. senin yalakan olan sözde kapalılar gibi boğazımdan sıkılmış ampul gibi gezmiyorum. senin sembollerine kıl millet. bana değil.
-"abi pandoranın kutusu gibi işte ne çıkacağı belli değil abuww."
şeklindeki önermeleri ile tezlerini savunuyorlar. Önermeye katılıyorum . Türban amacı dışına çıkıyor. Kadınlarımıza değil , beyinlerimize kilit vurmalıyız