şu sıcak havada izmirde yaşıyorsanız eğer ister istemez kendiliğinden geliştirilen tekniklerdir.
öncelikle şunu söyleyeyim, kadın yazarlarımız, piss kaka demesin. bakıyoruz ama en az rahatsız edecek kadar olacak ama en çok verimi nasıl alırız diye düşünüyoruz. alımlı bi kadına bakmakta ayrıca bi problem de yoktur. sen bi mapazanın önünden geçerken gözüne bi ayakkabı ilişiyor ya, hemen bakıyorsun. alacağından değil, merakından. bizimkide aynı durum.
neyse çok uzattım.
üçe ayırmak lazım karşılaşabileceğimiz durumları.
ilk ikisi, alımlı kadının aldığı yolun doğrultusu bizim baktığımız yolun doğrultusuyla aynıysa. yani kadının arkasından yürüyorsak, ya da kadın karşıdan geliyorsa.
eğer arkadasından yürüyorsanız, şanslısınız. kadın ona baktığınızın farkında olmayacağı için rahatsız da olmaz. arkasından, onunla aynı hızda yürüyün, ancak belirli bi mesafeyi de koruyun lütfen. ensesinde hissetmesin nefesinizi.
eğer kadın karşıdan geliyorsa hemen ince hesaplar yapmanız lazım. kadını gördüğünüz an bakmayı kesin, süphelenmesin. zaten 50 metre uzağındaysa bakmanın bi anlamı yok. optimum uzaklığa gelmesini bekleyin. bu optimum uzaklığı belirleyen şeyler ise güneşin durduğu yer olabilir mesela. ya da rüzgarın estiği yön. örneğin güneş karşınızdaysa biraz daha erken bakmaya başlamakta fayda var. gözün ışığa alışması, göz bebeğinin küçülmesi falan. şimdi olayın fizyolojisini anlatırdım ama anlamazsınız o yüzden es geçiyorum. rüzgarın estiği yönde önemli. bi defa rüzgarın esmesi şanslı olduğunuzu gösterir zaten, ama konumuz bu değil. nerde duracağınız önemli. rüzgarın geldiği yön tarafındnan yürüyün kadının. artık çoooook sanslıysanız, kadına çok yakınken rüzgar eser. kadın elleriyle eteğini tutmaya çalışır ancak doğru yerdeyseniz birşey görürsünüz. tabi eğer çoooooooook çoooooooook çooooooooook şanslıysanız, kadın bi havalandırma ızgarasının üstünden geçerker dipten rüzgar alır. siz de artık çadırı kurarsınız. dip not: new yorktayken ben, metro havalandırmaları sayesinde neler gördüm neler.
son durum ise şudur, kadının yürüdğü doğrultu sizin baktığınız doğrultuya diktir. o zaman kadını gördüğünüz takdirde hemen bi karar veriyorsunuz. ön mü ? arka mı ? diyelimli arka dediniz. yüzünüzü hemen çeviriyorsunuz diğer tarafa doğru ve kadının önünüzden geçmesi beklersiniz. sonra istediğin kadar bak. ancak ön derseniz, yine ikinci kuralı uygulamanızda fayda var.
direkt bakarak gerçekleşir. neden kaçak göçek bakılıyor ki anlamadım. kadın zaten mini etek giyiyorsa bakılmasından dolayı bir sıkıntı duymaz. kendine ve bacaklarına güvenmiş giymiş. bacaklar güzelse bakılacağını da biliyor hatta bacakları güzel olmayanlar ise sırf dikkat çekmek için giyiyor.
herkes beğenilmeyi sever.