'kordon a çıkıp gezin bir, insanlar el ele tutşuyor, öpüşüyor ve kimse de laf etmiyor güzel izmir'imde' 'izmir de rahatça mini etek giyip istediğim saatlerde dışarıda dolaşıyorum ve kimse de bana laf atmıyor yaaa' gibi komik ve veletce argümanlarla körfezi bok kokan şehrinin savunmaya kalkan, çağdaşlığından dem vuran vatandaşdır. yüzde 95 i kemalisttir zaten. yani normal karşılanmalı.çünkü bir kemalist için hele bir de izmirliyse çağdaşlık kavramı şapka takmak, öpüşenlere laf atmamak, mini etek giyenlere yan gözle bakmamaktır. ayda 2 kere sinemaya gidip 'çok kültürlüyüm' ayağına yatmaktır. fakat aynı zamanda kadıfekale gibi fakirliğin sembolu bi yere milyon dolar harcayıp dünyanın en büyük atatürk kafası yaptırmaktır bir izmirli için çağdaşlık. bir elin parmağını geçmeyecek sayıdaki üniversitenin istanbul ve ankara daki üniversitelerin yanına bile yaklaşamamasıdır bir izmirlinin çağdaşlığı.
bi de bunların 'izmirden başka yerde yaşayamam abiiii' tripleri vardır ya çok sevecen gözükürler o zaman. böyle yanaklarını sıkasım gelir cicimlerin.
bir de kasıntı, parklarda köpeğini gezdiren, yaşlı kemalist teyze tipi vardır. garfield çizgi filminden çıkmış gibilerdir. haa o kadar abarttıklarına da bakmayın bir kıbrıs şehitleri caddesi vardır istiklal çakması. tamamen istiklal caddesinden özenilmiştir. zaten 10 da biri kadardır. fazla abartmaya gerek yok. sonrasında küçük park vardır. beş tane bar vardır. bir de ege üniversitesine yakın diye ortam yeri denilebilir. abartılacak bi şey değildir her şehirde öyle bir gruplaşma vardır zaten. kordon desen zaten bok kokan denizi izlemekten başka bir işlev yoktur orada.
diyeceğim şudur izmir i biliyorsanız, kemalist değilseniz ya da objektif bir perspektifiniz varsa izmir bir fiyaskodur.
izmir dışında yaşayan, abazanlıktan içi çürümüş, kıskançlıktan dişleri dökülmüş yazar beyanatıdır.
böyle karakterler para biriktirip izmir'e gelirler, şu kızlardan nasipleneyim diyerekten.
izmir'le alakalı insanlarla arkadaşlık kurmaya çalışırlar, kadın erkek farketmezdir onlar için.
çünkü; izmirli y.rrağı yemek de hoşuna gider, bunun farkındadır.
sonrasında iki eliyle bir s.ki doğrultamaz tabii ki, elde var sıfır'dır.
ne forum sohbetleri, ne facebook diyalogları ne de para biriktirip izmir'e gelip gitmeler fayda etmiştir yazarımız için.
sonunda da bir ihtimal sözlüğü denemek adına, aynı zamanda da içindeki 'porno hayvanı'nı kusmak amacıyla;
böyle bir başlık açar, sevgili gönül dostları...
ramazan'da oruç tutmayan insana saldıran bilumum yurdum insanına, -sözüm ona arap çakması müslümanına- göre hakikaten çağdaştır. adamlar türbanlıya da saygı duyuyor, etekliye de. örnek al sen de duy. hem kimin kemalistliğinden kime ne a.q. sen gidip, milyon dolarları, elhamdülillah dedi diye deniz feneri'ne verip o haramzadeleri doyururken sana verme dedi mi? sen ne diye karışıyon adamın atatürk büstüne... görüyorum ki, modların el atması gereken bir durum var: sözlük formatına, "eziklik sözlükte kusulamaz" ibaresi de eklense güzel olurmuş.
Böyle gezmek çağdaşlık değil normal bir olgudur. Ancak böyle gezen birine abazanca yaklaşmayıp normal bir olgu olarak bakmak çağdaşlıktır. Asıl çağdışılık türban takıp parklarda ağaç diplerinde yiyişmektir.
o değil de ne bu izmir düşmanlığı amına koyayım ya? izmir de gericiler de dışlanır aşırı dinciler de boş ateistler de abazalar da her boku seks sananlar da her boku türklüğe çekenler de her boku kürtlüğe çekenler de. bunlardan birini yapıp da siktir edilince insanda gocunma oluyor haliyle.
sağa sola laf atmamak, insanları rahatsız etmemek çağdaşlığın bir göstergesidir. bunda garipsenecek bir durum yoktur. üniversiteleri de gidilecek mekanlar da izmirlileri ilgilendirir ve ben açıkçası halimden memnunum. ne istanbulun kargaşası ne de daha ufak bir şehrin eksiklikleri yoktur. kendine has sorunları ve eksiklikleri vardır tabi ki ama türkiye içinde kendim için yaşamak isteyeceğim başka bir yer düşünemiyorum.
esas sorgulanması gereken şudur. gerçekten gittiğim şehirlerde nefret ettiğim bin tane şeyle karşılaştım ama hiçbiri hakkında "x şehri bok gibi" "mini etek giymeyip giyeni rahatsız etmeyi çağdaşlık sanmak" "ufacık şehirde yaşamayı yaşamak sanmak" "kalabalık şehirde yaşamayı güzel bişey sanmak" gibi abuk subuk başlıklar açmadım. herkes doğup büyüdüğü yerden bi miktar etkilendiğine göre, yokluğunda o koşulalrı araması ve ona onun güzel gelmesi normaldir. diyarbakır'a gittim, izmir'i özledim fakat orada da izmir'e gelse diyarbakır'ı özleyecek bir çok insan gördüm. gayet doğal bi durumdur bu.
mini etek giyen birisiyle etkileşime geçmeden duramıyorsan hiç görmediğin içindir. bunun normal karşılandığı bir yere bok atıyorsan da göremediğin içindir, sadece kıskançlık.
sadece izmirliler değil, normal olan hiçbir insan, çağdaşlığı mini etek giymeye veya öpüşmeye bağlamaz. ama maalesef ülkemizde o kadar çok yobaz, geri kafalı insan var ki; daha çağdaşlığın 'ç' sini bilmeden yorum yaparlar. ama onları da normal karşılamak gerekir. beyinleri bu kadar basıyor sonuçta. yazık...
senin dinin sana benim dinim bana lafını benimsemiş biri olarak izmir'de gördüklerimden asla rahatsız olmadım. ramazanda içkisini içeni de gördüm iftar çadırında birbirleriyle hoş sohbetler eden insanları da. toplumsal değerler bazında incelendiğinde hoş durmuyor ama ramazanda açık olan cafeyi satırlarla basanları düşündükçe o kadar da kötü değil diyorum. bırakın millet rahat rahat yaşasın.