hemen hemen tüm çevrelerin değişik nedenlerden dolayı çemkirdiği kızdır. kimileri bu soğukta üşütürsün diye kızarken, kimileri toplumun ahlak yapısını koruma amaçlı bu kıza hayıflanırlar.
ankara yüksel'deyim yürüyorum şöyle etrafıma baktım. hatun kişi o biçim bir görüntü sahibi. hemen akabinde çevrede bıraktığı izleri kontrol etmek için bıraktığı şuh havayı takibe başladım. izlenimin berbar yönde oldu. bazı kızlar onun kadar cesur olamadıkları için kızgın gözlerle süzüyor. bazı erkekler her saniyeyi kaydetmek için anı kaçırmıyorlar. amcaların bakışları zaten facia. o için kızı zaten kendi içlerinde yediler. ergen bünyeler duvara tırmanmaya hazırlanıyordu. işte sadece bir kızın zaten bozuk olan toplumun ahlak yapsını düşünmeden hareketi nelere mal oluyor.
evet evet ayrıca bu kız bikini falan da giymemelidir, bikiniyi geçtim kolu açık bile giyinmemelidir hatta bu kız kapanmalıdır efenim. dur ya düşündümde nefes bile almasın bu kız ölsün ya ölsün.*
edit: örümcekkafalar eksi yağmuru oldu supremo'nun karmasına yağıyorlar.**
Acınacak kızdır, Yazıktır, şöyle ki giydiği bir elbisede ahlak arayan sözüm ona abilerinin ablalarının arasında yaşamaktadır.
Ahlak mini etek giymemekteyse nolcekmis buna güler.
kişileri giydiklerine göre yargılayan zihniyetin anlayışıdır. çünkü mini etekli bir bayan gördüklerinde hemen dinden imandan çıkar bu kişiler. artık nasıl bir din, iman ve ahlak anlayışı varsa bunlarda.
kendi ahlak anlayışlarını ve bakış açılarını sorgulamak yerine birilerini suçlamayı tercih ederler. nasıl bir anlayıştır ki bir giysi bile anında bu anlayışı yerle bir ediyor.
toplum ahlakından bahseden kişiler genelde kendi ahlak anlayışlarını topluma impoze etmeye çalışan kişilerdir.
onların anlayışlarına ters ise durum vay haline toplumum. "taş var mı taş hemen taşlayalım" derler.
bazıları da mini etek üzerinden çağdaş ve modern türk kadınına laf atarlar. "bir yerini açmak mı modernlik diye". çağdaşlık ve modernlik en başta fikri ve vicdanı hür birey olmaktır. kişilere göre yaşamak değil, kendine göre yaşamaktır.
elbiseye, aksesuara takılmak yerine kişilerin düşünce ve yaşam tarzlarına bakmak gerek.
mini etek giyene fahişe gibi giyinmiş diyen anlayış, hastalıklı bir anlayıştır. yazları denize giren insanları da ellerinden gelse yakar bu zihniyet.
unutmadan; bireyleri toplumlar değil, toplumları bireyler oluşturur.
nasıl coca cola içen kişiye kimsenin birşey deme hakkı yoksa, aynı sebepten dolayı birşey denilemeyecek kızdır. kimse toplumun ahlak dengesini falan düşünmek zorunda değildir. kendi ahlak anlayısına uyar herkes.
kendine güvenemeyen insan safsatasının yaptığı tesbittir. şiddetle reddedilip fikirlere saygı duyulması gerekir. ha beğenmiyorsan gidersin arabistan'a çükünü keserler orada.
toplum ahlakı mini etekle ölçülmez, insanların beyninin kapatılamayacağı gerçeği gibi.
milletimize televizyon gibi bir araç ile ahlak öğretilirse olacağı budur. magazin programlarında gösterilen her kız potansiyel verici olarak lanse ediliyor. "düzeyli" ilişkilerden bahsedilip her hafta başka sevgili bulunuyor. yozlaşmış şeyleri izleye izleye her mini etek giyeni salyalar aka aka izlemek olmaz.
ben bakmıyor muyum? tabiki bakıyorum. ama yanımdaki kişiyi dürtüp "ooof of karıya bak kütür kütür" tarzı şeyler yapmıyorum. bakıp geçiyorum. güzele bakmak sevaptır.
dönelim mankenlerin yaşamına. her hafta başka sevgili ediniyor bu kız ve erkek kardeşlerimiz. peki bunu bize pompalıyan basın toplum ahlakını bozmuyor mu? sizin mahallede bir erkek her hafta eve yeni bir hatun atsa zampara, aynı şeyi bir kız yapsa orospu olur. toplum ahlakını sadece kadınlar oluşturmaz, her iki cins için geçerlidir ahlak. erkeği kayırıp, kadına tu kaka demek olmaz.
benim eşime bakıp laf atan sığır bence toplumun ahlakını bozar, mini etek giyen bir kız değil.
herşeyi düşünmek zorunda olmayan kızdır. bu toplumun da ahlakı bozulmaya ne kadar meyilliymiş yahu. heykelden bozulur, dizi izler bozulur, giyilen etekten bozulur... bu kadar zayıf mıdır bu ahlak denen şey.
ahlak kısmıyla ilgilenmiyorum ama o yiycek gibi bakışlardan hep çekeceği olur bu kızın. istanbulda nişantaşında ya da bagdat caddesinde bu tip bakışlar olmaz fazlaca ama kadıköy çarşı, beşiktaş çarşı gibi her önüne gelenin bulunabileceği yerlerde mevcuttur. ayrıca bizde böyle bi algı yok, kıyafetlerle ilgili büyük bi sorunumuz var düşünürsek, sadece mini etekle ilgili de değil. gel kızım sen öyle dolanma ,atla arabaya rahat olsun içimiz.
özgürdür. hiç bir bireyin (kendi hakları çerçevesinde) yapmak istediği bir eylemi toplum hoşlanmıyor diye yapamama durumu olmamalıdır. toplumun ne kadar hoşlanmadığı da belli ya, neyse...
bu cümleyi söyleyerek toplum ahlakını düşünmeyen sığ kafalıdan iyi olan kızdır. her kadını cinsel obje olarak gören yobaz, abazanların laf, söz geçiremediklerinde ardına sığındıkları sözlerden biridir...
toplumun ahlak değerlerine şartlanmaktansa kendine has ahlak değerleri olan kızdır. burada problem kızın düşünmemesi değil toplumun kızın ahlak değerlerine saygı duymamasıdır.