o soruyu sorarken ki amacını da merak ettiren cümledir.hadi onun amacı belli belki .tamam belirli bir yüzdede belli sevişmek.
ulan senin amacın ne? ne diye fıstık gibi kızı yargılıyorsun?
batıyomu akşamleyin senden daha yakışıklı bi oğlana verecek olması.niye hor görüyorsun onun bacaklarıyla yada kalçasıyla ilgi çekme stratejisini.
bırakın sikişsin vesselam.sıkmayın o bacakları.terletmeyin pantalonlarda.
"ilk gelenle şu ara sokakta çılgınlar gibi sevişmek. az önce otobüs şöförüyle sevişmiştim gerçi ama, neyse artık" cevabını bekleyenlerin sorduğu sorudur herhalde. etek lan işte, sana ne oluyor? sokaktan geçen adam bile "herkesin hayatına kimse karışamaz" şeklinde de olsa kendince çözmüş olayı, gel gör ki üniversiteye gitti diye eğitimli olarak tabir edilen insanımız hala eteğin bluzun derdinde.
almanya´da yaşadığımı ortamda birtakım türk ya da kürt kökenli kişiler tren garında kiosk´tan gazete alan bir mini etekli alman kadına " aranıyorsunuz galiba, gelin bak aradığınız şey burada..." demişler, kadın bunun üzerine bu şahıslardan "dille sarkıntılık etmek" ten şikayetçi olmuştur. zaten zar zor kazandıkları paraları bu şahısların elinden alıp o kadına verdiler.
bu şahıslar artık mini etekli bir kadın görünce kaçıyorlar.
sorulduğu anda, karşılaştığı bakış neticesinde kendisini bok gibi hissedecek olan yazarın sormak için çırpındığı sorudur. bak uyardım ama. belki de seviyordur kendini bok gibi hatta bok çukuru gibi hissetmeyi.
sıcak havalarda dikkatimi bile çekmeyen ama buz gibi havada ten rengi incecik çorapla giyenleri görünce içlerinde nasıl bir ateş var bunların diye insanı düşündürüp sorulmak istenen sorudur hakikaten..
karlı havada giyiyorsa gereklidir. arkadaşım ben sarılmışım montuma nefes alamıyorum sen kısacık etek kısacık mont amacın nedir? diye sormuşluğum var bir arkadaşıma.