mini etek giyen kadın, mini eteğin çizdiği "az giyim" imajının tam zıttını oluşturan türbanlı, topuğuna kadar pardesülü hanımlardan farklı bir şey vermiyor. ikisinin de görüntülerine yaklaşımı çok benzer: ben kadınım!
ama biri diyor ki, "ben kadınım ve bunun anlaşılmasından yana, görülmemden yana bir sıkıntım yok", diğeri de diyor ki "ben de kadınım "ama" bunun görülmesinden yana çok sıkıntılıyım".
yani olaya psikolojik açıdan bakarsak, herhalde kendini gizlemeye, saklamaya, kendinden yana sıkıntı sahibi olmaya uzak olana daha sağlıklı demek gerekir.
ama kim takar... herkes illa ki istediği gibi düşünecek. düşüncelere hükmetmek gibi sağlıksızca bir zırdeliliğin saygın olanını, ancak kutsal kitaplarda ve takıntılılarında bulabilirsiniz.
kastedilen tabii ki önüne gelenle yatmasıdır, o kadar da anlaşılmayacak derin manaları olan bi laf değildir.
peki tamam madem buna inanıyorsun, o zaman mini etek giyen (gerçi mini etek az giyiliyor ama gördüğüm kadarıyla baya mini şortlar giyiyor hanımlar) kadınlara yanaş ve kur yap bakalım kaç tanesi dönüp yüzüne bakacak. ben sana söyleyeyim hiç zahmet etme.. sıfır.
ne zaman ki mini etek giyen kadının namussuz olduğunu düşünmemeye başlarsın -ki o bambaşka bi insan oldun demektir- o zaman bi şansın olur. ama o zaman da önüne gelen mini etekliye sarkacak bi adam olmazsın gerçi.
"abi üniversite önünden otostopçu kızları alıyorum, muameleyi çektiriyorum, sonra da bırakıyorum evlerine" diye bi hikaye duymuştum zamanında. aynı kategoride bi tür "avcı mavalı" işte bu da o kadar..