Jurnaller, her sabah ağzı mühürlü bir torbada Yıldız Sarayı'na getirilir, bizzat Abdülhamit Han tarafından okunurdu.
Önceden yazılı belgelerde, kitaplarda önemli görülen yerlere kırmızı kalemle 'mühim' kelimesinin ilk harfi 'ﻢ' (mim) harfi konulurmuş. Abdülhamid Han da önemli olduğunu düşündüğü jurnallerin üzerine 'ﻢ' harfini yazarmış. Bir kişi hakkındaki jurnal mimlendiyse, artık o vatandaş sürekli takip altında tutulurmuş.
Günümüzde sıkça kullanılan ve "olumsuz bir hareketi sebebiyle hakkında iyi düşünülmeyenler arasına girmek" anlamına gelen 'mimlenmek' ifadesinin buradan geldiği düşünülüyor.