günümüz itibarıyle tüccarların eline düşmüş meslek.
sanatmış, ideaymış... yerler.
ee ne dedi çevre ve şehircilik bakanı zaten? -"müteahhitlik sektörü".
canına yandığımın dünyası.
istemediğiniz tasarımları yapmak zorunda kalırsınız bazen ki bu mesleğin en kötü yanlarından biridir bu.
anlatmaya çalışırsınız, adamın önüne görselleri serersiniz de bir fikre sabitlenmiştir ve vazgeçirmek imkansızdır. en pis müşteri tipidir bu.
adam yaptıracağı konut projesi için benden şöyle bir balkon uygulaması istedi. http://galeri.uludagsozluk.com/g/mimarl%C4%B1k/
japonyada bir cafenin balkonlarının fincan şeklinde olmasını hadi bir derece kabul edebilirim ki bence görsel anlamda berbat. en azından binanın bütünüyle uyumlu bir hale getirilebilir, uzaydan gelmiş de oraya konmuş gibi bu derece sırıtmazdı.
ya bizim amcanın konutuna ne demeli?!
bu tasarım konut için uygun değil diyorum ama ben beğendim ve böyle istiyorum diyor adam hatta renkler bile aynısı olsun. deli olmamak elde değil. hayır patron ben olsam böyle bir uygulamanın altında mimar olarak ben imza atmam başkasına yaptırın derdim ama gel gör ki değilim..
çok önemli bir bölüm değildir. dünyada ki tüm mimarlar işi bıraksa, inşaatların bir tanesi bile durmaz. inşaat mühendisliği varken gereksiz iş gücüdür.
kadınları çekicidir.
aşırı olarak genellememekle birlikte yüksek ihtimalleri baz aldığımızda mimar bir sevgiliye hayır diyebilecek bir avukat tanımıyorum.
okulu ayrı işi ayrı alemdir. bunaltır, insanlıktan çıkarabilir, ama hakkını vermek gerek. türkiye şartlarında işsiz kalmayacağınız bir meslek.
kazancınız birçok etkene göre değişir. ama işsiz kalmazsınız.
Daha ilk aydan bezdiren bölüm. Hocalarin dediğine göre daha bunlar iyi günlerimizmiş. Tekrar ygs ye hazırlanmaya karar verdim. Neden bu kadar zor olmak zorundaydı ki..