sen o kadar çalış, mimarlık kazan oku et, en sonunda mimar ol hee bide iyi bir mimar ol bak nasıl oluyormuş şımarıklık? Ben olsam bende kendimi beğenmiş olurum, mal mısınız? Kim olmaz ki? Boş yapmayın.
mimar olan ablamın tasarımını beğenmeyip, kafasına göre yarrak gibi ev yapan ilkokul mezunu babamdan iyidirler yine... sırf ticari başarı sağladı diye her boku iyi bildiğini sanan kendini beğenmişleri -babam dahil- çok afedersiniz ağzını yüzünü kırasım* geliyor.
Ulan mimarlar olmasa her önüne gelen dört duvar ev yapar tek katlı iki katlı kaçak kat çıkar balkonu mutfağa katar mimarlar olmasa nerede yaşamayı planlıyorsunuz 4 5 yıl o ağır eğitimi almamış mahallenin bakkalının yaptığı ev ne kadar dayanıklı olur bi düşün istersen.
mimarlara bok atacağınıza ottan boktan şeylere açılan galerilere onun başındakilerin kendini dünyayı kurtarıyor sanmasına saçma salak şeylere dökülen milyon dolarlara bok atın. nedir bu doktorla mimarla polisle alıp veremediğiniz.
mimar dediğin biraz kendini beğenmiş olmalıdır.
ayrıca inşaat mühendisi ile mimarın bir biriyle alakası yoktur. mimar müşterinin hayallini çizer. inşaat mühendisi mimarın çizdiği mimari çizime göre statik projesini çizmekle mükelleftir. mimar müşterinin talebini yerine getirdiğinden talepleri kendini beğenmişlik olarak değerlendirilmemelidir.
işini iyi yapan mimarların hakkını yememek gerekir.
ne oldum delisi insanlar her türlü meslekte bulunmaktadır.
ayrıca genelleme yapmak tabi hoş değil ama kibir konusunda
polislerle kimseler yarışamaz.
özellikle de devriye gezen ekip otosunda ki polislere bakarsanız eğer anlarsınız.
inşaat mühendisleri sümük gibi sallar atar mimarları.
inşaat mühendisi değilim.
efendi takılan mimarları sallayamaz tabi inşaat mühendisleri.
ama o kadın mimarlar yok mu burnu havada topuk tıkırtılarıyla geçerler, bir şey okumaya çalışırsınız topuk sesinde okuyamazsınız. işte o mimarları sümük gibi sallar inşaat mühendisleri.
şahsen o mimarlardan biri olarak kendimi çok kibirli görürüm. gördüğüm her yerde insanları aşağılar, böcek misali ezerim. o küçük tasarlanmamış dünyalarına başına yıkarım. yani öyle böyle değilim anlayacağınız... şimdi kibirli değilim diyen yalan söyler. açıkçası efendim okurken bütün kampüs bahar şenliklerinde heleleley hebele hübele şeklinde çimlerde otlarken, ben evimde ertesi günkü jürime proje hazırladım. sonra yine okurken tıp fakültesindekiler meclisten dışarı ki, onlar bile eminim daha çok uyuyordur, elalemin götünde pireler bilmem kaçıncı çıkarmasını yaparken ben sıçtın mavisini gördüm her sabah, müezzini uyandırmaya gittim ezan vakti diye. sonra yine okurken bana zaman ayırmıyorsun diyen sevgilim tarafından boynuzlandım şu lanet projeler yüzünden. sonra efendim yine okurken sabahın 9unda derse girdim akşamın 5 inde dersten çıktım, lise hayatıma devam ettim resmen... neyse gençliğim eşek gibi çalışmakla geçiyor, hatta şu anda uykum dağılsın diye kahve molasında bu entrymi yazıyorum. birazdan çizime geri döneceğim. şimdi dağılabilirsiniz.
he son olarak kibir demişken noktalı virgülden sonraki bakınız sözlüğe armağan olsun;(#8964741). hepinizi küçük görüyorum lan mimarım ben!*
Kendilerini extra entelektüel kabul ederler. Dünyada var olan her şeyin mimarı biziz kibrine girerler. Can sıkıcı bir konuşma tarzları vardır. Asla bir mimar,kendisi gibi bir mimar hariç kimsenin en iyi dostu olamazlar.
her mimar için geçerli olmasa da gerçek olan durumdur. bir kere ben bir tekniker dahi olsam mimarların ne kadar bizim mesleğimize ters olduğunu bilirim. onlar görünüşe önem verir, biz sağlamlığa. ancak şöyle bir durum vardır ki bizim sağlam değil dediğimiz bir yapıya mimar arkadaş çok emek vermiş ve çok güzel olduğunu düşünüyorsa vay halinize. sizden kötüsü yoktur. emek hırsızı vs. olursunuz. tamam dersiniz geçer gidersiniz. 2-3 ay sonra dediğiniz yerde eğilmeler, çatlamalar hatta daha büyük facialara yol açacak şeyler olabilir. mesela bir camide kirişin ve tavanın çökmesi gibi. ararsınız o mimar arkadaşı bulamazsınız ve kabak başınıza patlar. bizden iyisini bilen yok edalarıyla gezmek yine mimara kalır.
doğru yaklaşımdır, fakat bu kibir sahibi kişiler daha mimarlık mertebesine ulaşamamışlardır. zaten dünya üzerindeki yapılara bakıldığında ne kadar az mimar olduğu net bir şekilde göze çarpmaktadır. mimarların yapılarında vitruvius un utilitas*, venustas* ve firmitas* denklemini doğru bir şekilde çözebilmesi için gerekli son eleman olan 'insan sevgisini' taşımaları gerekmektedir. bunu taşımayanlar anlık üstünlükler yaşasada, denklemin kimyası bozulacağı için zaman içerisinde elenecekler ve hatta alay konusu olacaklardır.
hiç bir çizimi gerçek bir yapıya dönüşmemiş ise daha çoktur kibir hadisesi, çizdigi projedeki yetersizligi gördükce kibirde o oranda hafifler, halkla bütünleşir bir müddet sonra konu "usta amca yapar abi" ye dönüşür.