genellikle cep telefonuyla gurur duyan insan kategorisine giren insanlardır. ellerindeki telefonun değeri milyarın üstündedir. fakat telefon hattı kontörlüdür. daha da fenası kontörleri de yoktur.
- hacı 5 kontör atsana be !
muhabbeti yaparlar bir de. nokia 3310'u çıkarıp bu ipnelere kontör atmak, aslında verilebilecek en iyi cevaptır. ama bu cevabı anlamak işlerine gelmez.
insanlık halidir. kontör almaya üşenmiştir. normalde lazım olmuyordur, gecenin bir yarısı acil lazım olmuştur, parası suyunu çekmiştir. insandır yani, normal, bildiğin insan.
yurdumdan insan manzaralarıdır. bizde aç karnını doyuramayan adam bile son model en az 2 megapiksel kamerası olan telefon alır. küçümsemek için demiyorum, şekilciliğe önem vermemize acıyorum. işte bu yüzden geri kalıyoruz. çünkü takıntılı bir toplumuz, kıyafete, eşyaya. çünkü öyle yetiştirildik. anne babamız "şunun kıyafeti güzel oğlumda da olsun, bunun oyuncağı güzel kızıma da alalım" telaşesindeydi, bir tanesi de durup yemişim kıyafeti oyuncağı kitabı eksik kitap alalım demedi.
asgari ücretle çalışan ve iki aylık maaşının tamamını telefona yatırdığı için; değil kontör, karnını doyuracak simit parası dahi kalmayan akılsızdır bir kısmı da.
evi olup doğal gazı borcundan dolayı kesik insandır. ama salaktır değil mi? evini satıp bir sürü doğal gaz alabilir halbuki.
audit: sizene kardeşim karnı aç gezer kontörü olmaz ama o telefon adamın cebinde olmalıdır. herkesin öncelikleri farklıdır. bu tip insanlara kızanlar ve onlarla uğraşanlar, sanki bokunda boncuk bulmuş gibi herkese "bakın bunun doğrusu budur, paran yoksa konturun yoksa cep telefonun kötü olacak" diyerek adamları zavallı göstermeye çalışan zihniyet asıl zavallının önde gidenidir.. sanane kardeşim. sanane...
edit:telekom şirketinde çalışıyorum yıllardır kontor derdim yok. adamı savunuyorum ama bu ben'im sanmayın
bir seyyar satıcı veya simitçi olabilir. Bide bilmem kaç milyarlık jeep'ine tüp taktıran, halen daha çok yaktığından şikayet eden, aylık gelirinin hesabı olmayan bi otopark sahibini hatrılattı bana...*
Arkadaşın üstü açık bmw e46sını, bursadan izmire getirirken param olmadığı için yol kenarındaki kamyoncu tesislerinde çorba işmiştim. Hemen hemen aynı durumdur sanırım.
