bana kalırsa dünyayı kurtaracak tek düşünce enternasyonelizmdir, savaşları bitirecek, yoksulluğa son verecek, insanların yüzünü güldürecek tek görüş.
ulussuz, sınırsız bir dünya.
insan olduğumuzu hatırlamaya ihtiyacımız var, birbirimizi ermeni, musevi, türk, müslüman, ispanyol, sünni olduğumuz için sevmeye değil, insan olduğu için sevmeye ihtiyacımız.
dün birisi bir başlıkta "siktirgit bazı ülkelerin varoşlarında, gettolarında yaşa enternasyonalizm'i görürsün." yazmış, bak şimdi kardeşim, rahatsız olduğun insanları bu duruma getiren, maddeye düşüren, kötü bir insan olmaya iten de zaten yaşadıklarıdır, düzenidir, çevresidir.
bu insanlar sana rahatsızlık, korku veriyor olabilir, benim bahsettiğim şey bu insanlar da senin gibi birisi olmak istemez miydi? rakel dink "bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiç bir şey yapılamaz kardeşlerim." demişti hrant'a veda ederken.
insan olmaya ihtiyacımız var kardeşim, tarih öncesi çağlardan, insanlığın başından itibaren bu düşünce hakim olsaydı, merak etme vatansız olmazdın yine, türk olmaktan ben de mutluluk duyuyorum ama kimseden üstün görme ihtiyacı hissetmem kendimi.
70-80 kiloluk et parçalarıyız hepimiz, yanyana yaşayabiliriz.
milliyetçilik milleti olmayanlar için faşizmdir söylemiyle karşı savunmaya geçilen tespittir.
biz diyoruz ki, dünyada kapitalizmin, adaletsizliğin, savaşların, acıların sebebi bu sistemdir, bu sistemin de ayakta kalabilmek için en sarıldığı şey milliyetçiliktir. adam bana diyor ki sen soysuzsun anlamazsın.
milliyetçi güruhun içine düştükleri acınası durum.
şurada yazılanlara bakıyorum, ne milliyetçilik ne de sosyalizm kavramları adına iki dirhem okumamış araştırmmaış olduğunuz o kadar belli ki.o değil benim sosyalist olduğuma hemen nasıl kanaat getirdiniz, o bile komedi.
evet dünya için ve kainat için bir hastalığız. bütün insanlık bir virüstür. kendi yaşamını yaymaya çalışan ama kendisi için uygun şartları katleden bir insan.
faşizmi ne kadar yaşadınız ki neyin ne olduğunu bilmiyor işkembeden sallıyorsunuz.
bir yunanistana gidiniz orada bazı rumlarla karşılaşabilirsiniz. Türkçe bilirler fakat sizin türk olduğunuzu anladığında rumca konuşmaya başlar. işinizi görmemek için elinden geleni yapar.
zira kanadanın hem Fransız hem de ingliz olanlarının yaşadığı bölgelerde Fransızlarında aynı zihniyetine rastlayabilirsiniz.
bazı ibareler vardır. olayları netleştirir.
ne kadar cahilsiniz yahu bir havai fişek gösterisini izler şaşkınlığı ve heyecanıyla izliyorum ve hayret ediyorum size bir de elinizde teknoloji var. hakikatten size kalsaydık hala medeniyetle tanışmamıştık herhalde. içi boş balonlar sizi...
dava dedikleri şey adına tek yapabildikleri deniz gezmiş parkası giymek ota boka faşist demek olan insanların anlayamayacağı şeydir milliyetçilik, çok düşünmeyin siz beyniniz su ısıtır faşizm diyip geçin.
fanatizim zarar verir. her türlü aşırı milliyetçiliğe karsıyım. önce insan oldugunu untumayacaksın. yok bu benim davam bundan vazgecmem sacmalıklarından kurtulup kendin cevren ailen insanlık için ne yaptın bu konu üzerine milliyetçi olabilirsin.
herhangi bir milletin milliyetçiliğinin kanserli bir hastalıktan farklı olmamasıdır.
milliyetçilik dünya kapitalizminin-emperyalizminin ve yerel devlet burjuvalarının en büyük dayanağıdır. yani arkadaşım sen aslında milliyetçilik yaparak sömürülmeye devam ediyorsun, onlar da kendi bütünlüklerini zenginliklerini devam ettirebilmek için seni dört koldan sömürüp eline milliyetçilik diye bir şeyi veriyorlar.eline başka şeyler de veriyorlar ama sen farkına dahi varmıyorsun.
elbette salt ezen ulus milliyetçiliğini eleştirmekte doğru değil.lenin'in ezilen ulus milliyetçilik anlayışı da bir noktadan sonra su götürmez derecede dominant bir milliyetçiliğe yol açmaktadır.
sözün özü şu ki; milliyetçilik denen ideoloji kanserli bir hücre gibi dünyanın her tarafını sarmıştır.
ister türk ister alman , kürt, ermen, ingiliz...
hangi milletin milliyetçisiysen farketmez, hepiniz aynısınız farkınız yok.