bugün

"Milliyetçilik, milleti olmayanlar için faşizmdir." (Hüseyin Nihal Atsız)

Seni Türk olduğun için imha etmek isteyen Rus, Yunan, ingiliz, ermeni, Arap, Fars gibi milletlere karşı pembe götlülük yaparsan, Anadolu gibi binbir emekle yurt edindiğimiz bu topraklarda barındırmazlar. Mülteci olarak onun bunun kapısında yurt dilenecek hale gelirsin.

Bu dünya öyle "dünya vatandaşı", "takva" falan romantizmini kaldırmaz. 1992 yılının 26 Şubat günü ermeniler tarafından derisi yüzülen Türk bebekler sadece Türk oldukları için katledildiler.

Kombi yanan sıcak evinizde battaniye altından hümanizm kasmak çok kolay. Bunu da milliyetçilik ilkesiyle devlet kuran Atatürk'e borçlusunuz.
Hahahah "ara bozucular" demiş hahahahaa. Tarihten haberi yok zavallının. Herkes keyfinden kendi milletini savunuyor zaten. Manyağız çünkü, aksiyon arıyoruz.

20. yüzyılın başlarında Ruslar tarafından Azerbaycan'ın Revan şehri ve çevresine ermeniler yerleştirildi. O tarihe kadar Türk nüfusunun çoğunluğu oluşturduğu Revan, 1988 yılında "Ermenistan" adlı devletin başkenti oldu. unesco tarafından korunan gök mescit dışındaki tüm Türk eserleri yakılıp yıkıldı.

Yani sikerler o "sınırlar ayırdı ühühühü" edebiyatını. Üstünlük takvada ise madem, hiçbir millet takvada elimize su dökemez. Her türlü üstün bir milletiz.
Fransız ihtilali ile dünyaya yayılmış akımdır. Resmi tarihe göre 200 yıllık bir geçmişi vardır. Türklerin milliyetçiliği ta mete han'a kadar dayanır. Türk milliyetçiliğinin ve türk ihtilalinin nirvana yaptığı eser, göktürk abideleridir. O kitabeler her türk'ün okuması gereken şahane eserlerdir.

Milliyetçilik, milletinin ilerlemesini, gelişmesini, bağımsızlığını ve egemenliğini savunmaktır. Yani milliyetçi olmak sanıldığı gibi kolay bir olay değildir. Milliyetçilik, söylenildiği gibi bir hastalık da değildir. Milliyetçilik dediğimiz akım, her milletin içinde bir içgüdü olarak vardır.. Bu akım boş boş ırk mastürbasyonu yapmak değildir.. Milliyetçilik böyle saçmalıklarla sınırlanamaz.

Milliyetçi denilen kişi,
-vatandaşlarının eşit haklara sahip olmasını savunur.
-vatandaşlarının sırtına yük bindirmez.
-ulusal değerleri korur.
-milli bilincin ve ulusal dayanışmanın önemli olduğunu düşünür.
-bağımsızlığından taviz vermez.
-tarihe ve doğaya zarar vermez.
-hemşoculuk yapmaz.
-mikro milliyetçiliklerden hoşlanmaz.
-terörizmi savunmaz.
-kabilecilik kültüründen uzak durur.
-vatandaşlarının paraları har vurup harman savurmaz.
-biatçı olmaz.
-milletine her daim bağlıdır.
-sloganla çalışmaz.
-realisttir.
-milletime nasıl katkı sağlayabilirim diye düşünür.

Bunları yapmıyorsa, milliyetçi değildir. Ayrıca, Milliyetçilik kemalizmin ilkelerinden biridir.. Bazı insanlar bunu saptırmaya çalışıyorlar.. Faşizm, nasyonal sosyalizm, ırkçılık milliyetçiliğin çok ama çok üst versiyonlarıdır.

takva, ümmet, politik doğruculuk, sjw falan milliyetçiliği yok edemez. Daha doğrusu hiçbir ideoloji milliyetçiliği yok edemez. Komünizm, sosyalizm de dahil. Milliyetçiliğin özü "millettir" doğal olarak, her millet kendi milletini savunur. Hayalperest insanlara göre değildir milliyetçilik.. Küreselcilik, dünya barışı gibi zırvalıkları savunmak, dünyanın şu anki durumundan hiç haberdar olmamayı gerektirir.

En büyük türk milliyetçisi için,
(bkz: mustafa kemal atatürk)
bunu kafatası ırkçılığı olarak gören hangi ırk varsa orospu çocuğudur. vatansever olunur milliyetçi bir ırkçı göt olunmaz.
Mr Ryan raporu'nda görüleceği üzere Batı'nın doğu hakimiyeti yolundaki iki tehditten biridir. Bir diğeri için; sosyalizm.

Tabiki o dönemki milliyetçilik Mustafa Kemal'in milliyetçiliği.
Seküler, halkçı çizgide bir milliyetçilik.

(bkz: Atatürkçülük)
(bkz: Milliyetçilik)
(bkz: Halkçılık)
(bkz: Laiklik)
(bkz: Türkçülük)
büyük önder atatürkün birbirini tamamlayan 6 ilkesinden bir tanesidir, ırkçılık demek değildir.
pkk ve diğer suç örgütleri ve siyasi ayağı hdpye düşmansan, askerine polisine kurşun sıkılmasından rahatsızsan, ermeni sözde soykırımı gibi propagandalara karşı tavrın belliyse milliyetçisindir. belki siz de milliyetçisinizdir de farkında değilsinizdir.
Birilerinin sandığı gibi ırkçılık değildir.
Vatanını, bayrağını, özünü ve kültürünü sevmek, ona göre yaşamaktır.
T.C. anayasında türk milliyetçiliği yerine Atatürk milliyetçiliği tanımlanmıştır.
Dil, kültür ve ülkü birliği esasında bütün T.C. vatandaşları türktür. Irkçılığı reddeder.
(bkz: faşizm)
klasik:"ırkçılık değildir; özünü, yaşadığı yeri ve kültürünü sevmektir." şeklindeki laflarla savunulmaya çalışılan düşünce sistemidir. detaylı ve başlıklar hâlinde inceleyelim.

beni bulunduğum kültüre ve milliyete bağlayan şey nedir? eğer ki tamamı karakterli, akıllı ve düzgün insanlardan oluşan bir milletim olsaydı bu millete feci şekilde bağlılık hissederdim. ne var ki günümüzdeki hiçbir millet saf olarak bu özelliğe sahip değildir. yani milliyete aitlik hissetmek saçmadır. benim kendimi ait hissettiğim milyonlarca kişilik bu toplulukta nefret edeceğim tıynetteki milyonlarca insanlar bulmak işten bile değildir. nefret ettiğim ve edebileceğim milyonlarca insanı barındıran bir topluluğa kendimi ait hissetmeyi mantıklı bulan arkadaşlar varsa gerekçelerini merak ediyorum.

tamam, tamam. milletten öte kültür daha bağlayıcı bir faktör olabilir. sahip olduğum kültürü sevme sebebim elbette ki onun içerisinde büyümüş olmamdır. aynı ırktan olup farklı bir kültürde büyüseydim çok ama çok büyük ihtimalle de onu severdim (istisnası ancak yetiştiğim kültürün insanlarından çok farklı fiziksel niteliklere sahip olup ayrımcılığa uğramam olabilir.). ırktan bağımsız bir şey yani. fakat dünyada sayısız kültür mevcut. hipotetik olarak ben, belirli bir yaştan sonra bile farklı bir ülkeye yerleşip o ülkenin kültürünü benimseyebilirim. benimserim ve yaşadığım ülkenin hayat şartları iyiyse de gayet mutlu olabilirim. evet, belki eski kültürümü özlerim fakat bu benim özelimde bir şey olur. benim çocuklarıma kendi kültürüme ait olan bir şey aşılamazsam onlar da benim kültürüme özlem duymayacaklardır. bu da gösteriyor ki "kültürüm, kültürüm, canım kültürüm!" dediğiniz kültürünüz sadece bir nesille birlikte sonlanacak olan bir şey. ve dünyadaki savaşların temel sebebinin çıkardır. (farklı kültürlere ait olan insanların çıkarları olması çokomelli, yani savaşın sebebi kültürel farklılıklara dayalı çoğunlukla da kısır döngülerdir.) kısacası kültürel ayrılıkların son bulması savaşları çok büyük oranda bitirerek dünyayı daha huzurlu bir yer hâline getirecektir. aksini iddia etmek için gözü kör ve boş bir milliyetçi olmak yeterlidir.

tabii karşıt argümanları bir çırpıda kesip atmak olmaz, biraz değinelim.

--------------------------------------------------------------------------------

1-) milletçiliğin doğallığı

evet, milliyetçiliğin varlığı son derece doğaldır. ilkel kabileler düşünün. birbirinden farklı niteliklere ve kültürel özelliklere sahipler. bu durum da birbirlerini sevmemelerine sebep olabilir. sevebilirler de, o iş allah'ın takdiri. sonra bu ilkel kabileler zaman içerisinde gelişip modern toplumu oluştursunlar. e tabii, sayıları bir hayli arttı. ayrıca dünyanın farklı yerlerine yerleştikleri için o bölgenin iklimi ve yaşam koşulları temel faktörler olmak üzere kültürler de değişime uğradılar. artık birbirlerini eskiye kıyasla çok daha yabancı görüyorlar. kimi zaman da birbirlerinin topraklarına göz dikiyorlar. sonra da savaşıyorlar.

küresel kültür üstüne düşünürken hesaba katılması gereken en önemli konulardan biri de insanların yaşadığı bölgelerin coğrafi özellikleridir. kabaca, ekvatordan uzaklaştıkça insanların ten renginin açılması tesadüf değildir. varsayalım ki insanların ortak kültürünü onlara öğrettik ve tekrardan dünyaya saldık. hatta tüm dünyanın fiziksel özellikleri de benzer hâle geldi. hepsi esmer ve siyah saçlı. buna rağmen gün geçtikçe insanlar, yaşadıkları bölgenin özelliklerinden ötürü fiziksel değişimlere uğrayacaklar. ve fiziksel farklar da ırkçı düşüncelerin temel sebeplerindendir. ayrıca bu coğrafi farklılıklar ister istemez kültürün tekrardan değişmesine sebep olacak. yani başa dönüyoruz.

bu yüzden de insanları ortak kültürü benimseyecek duruma getirmek istiyorsak bunun yolu ya herkesin aynı coğrafik özelliklere sahip bir yerde yaşamasını sağlamak ya da insanları sürekli göç ettirerek her coğrafyayı deneyimlemelerini ve o hiçbir coğrafyaya aitlik hissetmeyip farklı kültürleri oluşturmalarını önlemektir.

--------------------------------------------------------------------------------

2-) kültürlerin üstünlük düzeyleri problemi

eğer ki kültürleri bilimsel olarak inceleyecek olsaydık, bazı kültürlerin diğerlerine karşı gerek zenginlik, gerekse diğer nitelikler bakımından üstün olduğunu bulabilirdik. böyle bir durumda da zengin kültüre sahip olan kişiler "Ama bizim zengin kültürümüzü fakir kültürlerle karıştırıp yok edeceksiniz!" diyebilirdi. yapılan bu eleştirinin haklı olduğu noktalar vardır fakat dünyadaki küresel huzuru garanti edecek tek yol, tek kültür anlayışıdır. birbirinden farklı kültürlere, doğal olarak da farklı gelenek ve düşünce yapılarına, sahip olan insanların, sonsuza kadar barış içinde yaşamasını beklemek saflıktır. yani, kültürel birleşim zengin kültürleri yok edecek olsa da bu toplamda, tüm dünyanın çıkarına olacaktır.

buna ek olarak dünyada az sayıda insan tarafından benimsenmiş, düşün nüfuslu ülkelerin kültürleri; çok sayıda insan tarafından benimsenmiş kültürler tarafından domine edilecektir. bu olumludur demek zor. yine de ortak kültürün dünya genelindeki barışı sağlama konusundaki en önemli adım olduğunu düşünürsek ne kadar kötü olduğu tartışılır.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

3-) ortak kültürün gelişim süreci

ortak kültürün iyi olduğunu kabul ettiğimize göre bunun nasıl dünyaya yayılacağını incelemek gerekiyor. sorun şu ki, bu kültürün özellikleri bir kişi tarafından belirlenip, tanrının kutsal kitap göndermesi gibi dünyaya indirilmeyecektir. bu ortak kültür, uluslarasıcı kaynaştırma politikaları veya internet gibi etkenlerin neticesinde doğal olarak var olacaktır. işte bu var olup gelişme sürecinin biraz kanırtıcı olacağını inkâr edemeyiz. dünyamızı nasıl huzurlu bir yere çevireceğimizi düşünüyorsak bu sorun, en çok kafa yormamız gereken konudur.

her şeye rağmen bu ortak kültür illa ki geleneksel kültür anlayışlarına (yani gidip de sıfırdan bir ülke kültürü yaratmaktan bahsetmediğimi açıklamak istiyorum.) benzer olmak zorunda değildir. günümüzde internetle birlikte internete ait olan kültürler oluşmaktadır ve bunlar gidip de uzak doğu kültürü ile yan yana koyup kıyaslayabileceğiniz şeyler değildir.

kısacası, kültürün gelişimi çok çetrefilli bir süreç olsa da yaşamadan tam olarak nasıl gelişeceğini kestirmek zor. fakat sürekli söylediğim gibi, dünyadaki kültürel ayrılıklar bir döngü şeklinde sonsuza uzanmaktadır. döngüyü bir noktadan kırmadığınız sürece de mutlak huzura ulaşmak olanaksızdır.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

4-) özet

yukarıdaki maddeler daha uzatılabilir. fakat her halükârdâ ortak bir kültür oluşturmadığınız ve insanları birbirinden ayrıştırmak yerine birleştirmediğiniz sürece sonsuz barışı sağlayamıyor, ayrılıkları önleyemiyorsunuz. ortak kültür deneysel ve sonuçları öngörülemeyecek olan bir şeydir. yine de önümüzdeki tek olası ve kalıcı çözüm yoludur. denenebilecek alternatifi olmadığı için de bunu denemek, yapılabilecek en mantıklı şeylerden birisidir.
görsel
Biz yalnız kendimize hak veren, başımıza gelenlerden bizden olmayanları sorumlu tutan pek tuhaf bir milliyetçilik "peyda ettik." Bu milliyetçiliğin mayası "gâvur düşmanlığı"dır.

- Falih Rıfkı Atay
Neyin milliyetcisi oldugunuza gore degisen degisik yan etkileri vardir bunyede. Herseyin fazlasinin zarar oldugu gibi milliyetciliginde fazlasinin zarar oldugunu hatirlatmak isterim.
kültüre dayalı olanı iyidir. kana dayalı olanı dangalaklıktır. gerçi kültüre dayalı olanı da pek iyi değildir.
tam anlamıyla uygulanırsa bu toprakta yaşayan herkesi birleştirebilecek tek düşünce tarzı.
uzun süre milliyetçiliğe karşıydım. kürtlerle aramızda sorun oluşturduğunu düşünüyordum. sonra dedim ki, atatürk benden çok daha akıllı bir adammış. atatürk ilkesi olarak milliyetçiliği söylüyorsa bir bildiği vardır. milliyetçiliğin neden gerekli olduğunu anlamıyorum ama atam milliyetçi olacaksın diyorsa içimden gelerek milliyetçi olurum arkadaş. şu an hem milliyetçiyim, hem de kürtlerin haklarını savunuyorum. türk milliyetçisi olmam türkleri sevmem anlamına geliyor, kürtlere düşman olmalısın diyen kimse yok. türklerin tabii ki önceliği var ama pkk'dan uzak duran kürtler de kardeşimdir.
ırkçılıkla karıştırılmamalıdır. bütün alt kimlikleri bir arada tutan türk kimliğini sevmek bir ırkçılık değildir. milliyetçi olmak ırkçı olmayı gerektirmez. bu konuda yapılan iyi bir röportajı dinlemek isterseniz; https://www.youtube.com/w...h?v=54z3m6SB7R8&t=22s
Bana ters çünkü elimizdeki mal belli dar paça giyip elinde tespihle volta atan gavatlarla ne işim olur.
milliyetçilik dünya türk olsun değil türkiye cennet olsun anlayışı ile benimsenip. yurdunu, milletini özünden çok severek hizmet etmekle olur.ne yazık ki sağ çomarlardan daha tehlikeli sol çomarlar(yada komunist fikirliker) milliyetçiliği hemen ülkücülere bağlıyıp ahmakca şeyler söylüyolar.yanlışdan dönüp ilerlememiz lazım ilerlemek de ancak mürekkeple olur çünki mürekkep'in akmadığı yerde kan akar. Esenlikler...
Herkesçe doğru anlaşılıp,uygulandıgı taktirde bu zorlu günleri atlatabileceğimiz tek kurtuluş meşalesi.Tıpkı M.Kemal'in Türkiye Cumhuriyetini kurdugu gibi.
Boş işler.

iyi insanlar ile harman olun.
milliyetçilik, milletini sevmektir.
(bkz: vatanını en çok sevene en pis işi yaptırırlar)

herkes vatanını sever ve sevmeli. Ancak kör ideolojilerin oyuncağı olmamalı.
Türkiye de maalesef son 10 yılda içi boşaltılan bir kavram. Artık “ümmetçilik” halini almıştır.
altı ok'un içindedir.