milliyetçilik ile bulandırılmış sanat

entry1 galeri0
    1.
  1. hemen hemen her kültürde görülebilecek, sanatı kategorilere ayırırken (müzik, şiir, roman, resim) kategorilere ayrılmış olanı etnik olarak tekrardan kategoriye ayırmaktır.

    lisede edebiyat dersinde görürsünüz; türk edebiyatı, rus edebiyatı, fransız edebiyatı diye.
    bir şeyi kategorilere ayırmak, daha kolay ifadeyi sağlamak amaçlıdır. sanatta ne kolay ifadesi? sanat bu. umutsuzluktan, karanlıktan, acıdan doğar. türk'ten, fransız'dan, ingiliz'den değil.

    bir yarışma olur, milliyetçi düşüncedekiler (aslında bunu "milliyetçi değilim" diyen birisi bile yapıyor, neyse)(2. bir şey, yarışma haline getirilen sanat, ne kadar sanattır o da tartışma konusu ya, anlatmak istediğim başka) yaptıkları değerlendirmede değerlendirdikleri şeyin hissettirdiğine değil, boyuna, kemik yapısına, doğduğu coğrafyasına bakarlar.

    bir diğeri de siyasi sebepler ile yapılan değerlendirme. örneğin nazım hikmet, necip fazıl. nazım hikmet'ten gidelim; sosyalist şair. kendisi için burada balon diyecek onlarca kişi var. "onun yazdığını 10 yaşındaki oğlumda yazar." diyenler de olacaktır.
    fakat bu değerlendirme tamamen siyasi sebeplerden dolayı yapılan değerlendirmedir. sanatsal bir değerlendirme değil. zaten pablo neruda'da bir boktan anlamayan insan. evet sayın milliyetçi.
    neyse ki şili ile bir sorunumuz yok ha, yoksa neruda'da balon olacak.
    tolstoy'un anarşist olduğundan bahsetmiyorum bile, okumayın, ne okuyacaksınız elin anarşistini.

    milliyetçilik bir insanlık suçudur. doğduğun coğrafyanın insanını diğerlerinden farklı görmek, bir insanlık suçudur. etnik kökenini yüce görmek insanlık suçudur. azınlık diyerek yapılan bir başka pozitif ayrımcılığı hiç saymıyorum.
    hele bunu sanatta kullanmak insanlık suçundan da ötedir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük