bazı insanların "bir şey", "bir nitelik", "farklı bir şey" sandığı ve fakat "toplum" olabilmiş her öbekte ister istemez -zaten- oluşan kendini kayırıp başkalarını aşağılama eylemine sahip olmaktır. etnolojik ve antropolojik olarak araştırıldığında çok berrak bir şekilde, milliyetçiliğin her topluma sinmiş bir baş belası ve içinde bulunduğumuz dünyanın boktan durumunun en büyük iki müsebbibinden biri olduğu anlaşılacaktır.
her neyse çok fazla ciddileşmeden konuyu kapatıyorum.
a toplumundaysam b toplumuyla aramda iki büyük bağ vardır başta: büyük görme ve küçük görme.
bu iki bağın da sonucu birdir: farklılaşma veya farklı gözükme.
a toplumu b'de gördüğü eksikliklerin kendisinde oluşmaması için uğraşırken b'nin kuvvetli yanlarının da kendisinde olmasını isteyerek iki çözüm türünden en az birine başvuracaktır: bu eksilerin kendisinde olmadığını göstermek (artıların da olduğunu göstermek elzemdir elbette) ve bu eksileri gerçekten gidermek. (artıları gerçekten edinmek)
al.
milliyetçilik milliyetçilik dediğin hemen hemen budur.
hatta ne hemen hemen'i la?
budur.