alparslan türkeş'in 1992'den 1998'e kadar yaptığı konuşmaların derlendiği, kamer yayınları'ndan çıkan kitap.
kitapta türkeş'in çeşitli kurultaylarda yaptığı konuşmaları, ülkücü gençlere tavsiyeleri, milliyetçilik üzerine düşünceleri yer alıyor.
örneğin;
''...hangi okuldan çıkarsa çıksın, bir okuldan ayrılan memleket çocuğunun millet hayatına yük teşkil edecek bir vatandaş halinde değil, millet hayatına yeni değerler katacak, milletinin hayatına üretici olarak katılacak vasıfta yetiştirilmesi lazımdır...''
bu bağlamda günümüzde alelusül bir ilköğretim ve lise eğitiminden geçip, üniversiteye kapağı atan, mezun olunca da istihdam yetersizliği nedeniyle aldıkları eğitim üzerine çalışmak yerine, diplomalı işsizler kervanına katılanlara değinmiş. doğru demiş.
türkeş'in 1992 yılında yaptığı bir konuşmada enflasyonun %71den %65 düşmüş olması, her ne kadar yeterli bulunmasa da, sevindirici bir durum olarak değerlendiriliyor. hey gidi, bir zamanlar ülkenin durumu öyleydi tabi. o günle kıyaslayınca, epey yol almışız bu konuda.
türkeş'in ülkücü gençlere şöyle bir tavsiyesi var:
''...bazı gizli eller ülkücü gençlerle bölücü veya aykırı görüşte olan başka grupları dövüştürmek istemektedir. böylece bir taşla birkaç kuş vuracaklar. hem bölücü çevreleri baskı altına alacaklar, hem ülkücü gençliği vurup dağıtacaklar, hem de memlekette gelişmekte olan milliyetçi siyasi hareketimizi lekelemek isteyecektirler. buna meydan vermemek için tüm ülkücüler dersleri ile, kitapları ile meşgul olmalıdırlar. kavgaya girmemelidirler.kendilerine saldırıda bulunulsa bile cevap vermeyip, polisi yardıma çağırmalıdırlar...''
türkeş in bir de öngörüsü var o yıllarda:
''...türkiyemiz 60 milyonu aşan nüfusu, çok iyi yetişmiş kadroları, gelişmeciliğe açık, yenilikleri kabul eden toplumu ve tarihe damgasını vurmuş üstün kültürü ile 2000li yıllarda süper güçlerden biri olmaya adaydır...''
süper güç adaylığı mı? ah ahh.
bugün tartıştığımız sivil anayasa, 15 yıl önce de tartışılan bir konuymuş.''...bugün 1982 anayasasının değiştirilememiş olması, sivil bir anayasanın hazırlanamamış olması gerçekten demokrasimiz açısından büyük bir eksikliktir...''
pkk hakkında şunları söylemiş:
''...pkk terör örgütünün silahlı saldırılarının yanı sıra siyasi kanadının milletimize yutturmaya çalıştığı ''askeri çözüm bırakılmalı , artık siyasi çözüm olmalı.'' ''kürtçe eğitim ve televizyon verilmeli'' gibi propogandalara aldanarak bu paralelde bölücülüğün ortadan kalkacağına inanan siyasileri uyarıyorum. bunların bir tanesinin bile gerçekleştirilmesi bu ülkenin bölünmesi, parçalanması, unufak edilmesine başlangıç demektir...''
bu öngörüye göre parçalanmaya ramak kaldı.
alparslan türkeş, milliyetçi hareket partisini şöyle tanımlıyor:''...milliyetçi hareket, dünya üzerinde yaşayan her türk'ün partisidir, her türk vatandaşına açıktır. türkçülük, milliyetçilik anlayışımız, manevi şuurlanmaya dayanır. bu temel üzerinde türklük şuuruna erişmiş, samimi olarak ''ben türküm''diyen herkes türktür. türkçülük ve türkün tayininde , sapık ölçülere, özellikle mezhepçiliğe, coğrafyacılığa, laboratuar ırkçılığına inanmıyorum. başka milletleri küçük gören, dünya barışını tehlikeye koyan antropolojik ırkçılık, türk milliyetçilik ülküsünün dışındadır. milliyetçilik anlayışımız, maneviyatçı, akılcı, demokratik, çağdaş bir milliyetçiliktir...''