genel olarak milliyetçi yapımlarda savaşa giden güçlü erkeğin geri planda mutlaka masumca yürütülen bir sevda hikayesi bulundurma olayıdır.savaş sırasında "yavuklusundan" gelen mektupları okur er kişi.genelde bir kırsal kesim romantizmi mevcuttur olayda.ama yazarın niyeti olayın ayrıntılarını değil neden bu kadar çok kullanıldığını irdelemektir.efendim yazara göre olayın sebebi erkek egemen toplumda erkeğin koruyucu kollayıcı görevi abartması ve aşk hikayesinin savaş hikayesi üzerine bindirilmesinden böyle bir toplumsal içgüdü nün açığa çıkmasıdır.yani efendim daha açık olmak gerekirse biz erkeğin savaşırken,mücadele ederken bu güçlü yanını gösterebileceği ,mücadele bittikten sonra koruyup kollamaya devam edeceği bir dişiye sahip olmasını severiz.savaş filmlerinde ve diğer milliyetçi yapımlarda sevgiliden gelen mektupların abartılışı,zırt pırt koyundan çıkarılan vesikalık fotoğrafa buğulu buğulu bakış atmalar hep bu yüzdendir.kadınlı erkekli dayanışma olgusunda erkek bir kızı sever aynı zamanda güçlü kuvvetlidir ve koruma olgusu o kızın da içinde bulunduğu bir toplum için işler bu kez ve bu şekilde bizim olayları daha fazla sahiplenmemiz sağlanır.
milliyetçi tv yapımlarında masum olan bu aşk sosu; liberal tv yapımlarında entrika, solcu tv yapımlarında ise tam anlamıyla ihtiras dolu bir hal alır.
ne lan bu şimdi? tv yapımının siyasi duruşuna göre içindeki aşkın anlatılış tarzı mı değişiyor? eh öyleyse, faşist veya komunist tv yapımlarının içindeki aşk ı merak ederim ben. zira o vakit; kırbaç, deri kıyafetler, kelepçe vs. vs. kullanılması ihtimalller arasına dahil oluyor.
