Demirören ailesinin eline geçmesiyle yayın çizgisini hükümete yakın olmaktan çok hükümet için çalışır durumuna geçirmiş gazete. Doğan grubundayken de bi farkı olmasa da en azından yazarları istedikleri konuda yazabiliyordu.Hasan Cemal in kovulması, Derya Sazak ın görevden alınması ve son olarak Can Dündar ın kovulmasıyla beraber basında ki baskının bir örneği oldular. Muhalif yazan bir kaç kalemi kalsada gazetecileri kendi çıkarlarına harcamalarından ve can dündar ın kovulması yüzünden 2002 yılından beri aktif olarak her gün okuduğum gazeteyi takip etmeyi bırakıyorum. Hee çok umurlarında olacağını sanmıyorum, bütün gazeteyi satsalar ne olur ki. Beyoğlunda yapılan bir avm nin kaçak katından daha mı değerli...
kurucusu ali naci karacan tarafından 3 mayıs 1950 tarihinde yayımlanmaya başlayan milliyet gazetesi, kısa bir dönem 'demokrat parti' destekçisi olduktan sonra 1958'in sonlarından itibaren çizgisini sola kaydırdı ve o gün bugündür siyasi çizgisinden büyük sapmalar yapmaksızın yoluna devam etti. bunda, 1954 yılında göreve gelen yazı işleri müdürü abdi ipekçi'nin payı elbette ki çok büyüktür.
- abdi ipekçi' nin yayın müdürü olduğu dönemlerde bu gazeteyi okuma şansını elde etmiş bir kişi olarak, benim gibiler için bugününe bakıp da hüzünlenmemek gerçekten elde değildir.
dünya siyasetinde söz sahibi gazetelere dönün de bir bakın; washington post, new york times, guardian, le monde veya bild'e. hangisi olursa olsun, köşe yazarlarının büyük bir bölümü; o gazetenin, o çizgi ve geleneğin yetiştirdiği çocuklardır. bir köşe yazarının bu gazetelerden her hangi birinden bir başkasına transfer olması, o ülkelerde en az bir bakanın görev değişikliği kadar büyük sansasyonlar yaratır.
dönüp bakıyoruz milliyet'e; önce can okanar olayı, sonra can dündar'ın süresiz izne ayrılması ve şimdi de genel yayın yönetmeni derya sazak yerine fikret bila'nın bu göreve atanması.
- bir gazete ile bu kadar oynarsanız boku çıkar!
ali naci karacan gibi türkiye'de modern gazeteciliğin kuruluşu ve gelişmesinde kilometre taşı niteliğindeki bir kişiden, mevcut siyasi iktidarın dümen suyundaki bir tüpçüye kadar düştü sahiplik makamı.
aydın doğan'ın ilk göz ağrısı olup akp politikaları gereği aydın doğan tarafından karacan-demirören ortaklığına satılmış, bir müddet sonra mali konular (güya karacan ailesi mali sorumluluklarını yerine getirememesi) sebebiyle demiröeren ailesince güzel(!) bir dille durum çalışanlara aksettirilerek(!) (burda özel bir parantez açalım, güneri cıvaoğlu ve bazı yazarlar köşelerinde bu konuya değinerek adeta çanak tutmuşlardır, sahibinin sesi(!) deyip geciyorum) gazete vatan gazetesiyle beraber tamamen demirören grubuna geçmiştir.
iktidar güdümlü medya sloganıyla yapılan operasyon da böylece tamamlanmış oldu. (bkz: akp nin medya operasyonu)
internet baskısıyla da gazetenin tam zıddı bir politikayla tık başına reyting ortalamasıyla gazeteden çok bulvar yayıncılıga hizmet etmeye başladı. (bkz: milliyet internet/@byoser)
her son dakika habere ''deprem!!!'' diye başlık atan haber sitesi. hayır depremden etkilenmiş, uzakta sevdikleri* olan insanlar var ve eminim ki kocaman ''deprem!!!'' yazısını görünce panik oluyorlardır.
son haberlerde Diyarbakır'da göstericiler asker yaraladı diye manşet atarak terörist kelimesini kullanmamaya özen gösterdiği ve gazete olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık aşamasında olduklarını ispat ettiler.terörün kökü kazınmış mirim sadece gösteriler devam ediyor.
internet sitesindeki saçmalıkların bitip gidemediği gazete. nihat hatipoğlu ile ilgili haberin başlığına bakın;
"Fena kızdı! ikinize de yazıklar olsun!"
buraya kadar her şey normal fakat video izlendiğinde iş değişiyor. başlıkla ilgili en ufak bir şey yok içinde. harbiden gereksiz bir site. insan kendine kızıyor, kapat gitsin aq.
milliyet gazetesi Beşiktaş haberinin resmine liverpool 8-0 beşiktaş skorboard fotosunu koyup Beşiktaş avrupada 165.maçına çıkıyor diye haber yaptı. bu haberle birlikte başında tüpçünün olduğu milliyet gazetesi yüzyılın en haysiyetsiz spor gazeteciliği duruşuna imza attılar.bizde diyoruzki : Biz 8 yediğimiz zamanda Beşiktaşlıydık bugünde. 6 Gol yedikten sonra statta 50 Kişi Kalmayız.güce tapan satılık medya istemiyoruz !
yalama olmuş gazete. paso özür dileyip duruyorlar. sizin ben ananızı sikeyim. bu gazetede bu tür şeyleri yapıp hit almaya çalışan herkesin amına koyayım.
bizim yönetim de mal. alma şu itleri bakalım basın toplantılarına. ne oluyor. alayınızın amına koyayım.
mal mal gelişmeleri haber diye internet sitesine koyan, koymaktan da bıkmayan şey demek istiyorum, bize ne lan asena erkin in hangi barda ne yaptığından, kim kardashian ı kimin düdüklediğinden, demet akalın çocuğunu düşürmüşse biz napalım ağlayalım mı aq azıcık adam gibi haberleri manşetine taşı be kendine gazeteyim diyosan.
25 ağustos 2014 tarihinde oynanan süper kupa finalinden sonra seremoni sırasında melo'nun yıldırım demirören'in elini sıkmamasını "büyük ayıp" diye sunan gazete. evet şike yapmak, şikeyi halı altına süpürmek ayıp değil ama el sıkmamak ayıp. ya bsg be.
inatla Galatasaray düşmanlığı yapmaya devam eden Demirören'in gazetesi.
flaş olarak verdikleri haberde UEFA'NIN galatasaray'ın parasına el koyduğunu, bu paranın da beşiktaş'a verildiği belirtiliyor. paranın da miktarı 260 bin euro.