bugün

251 milyon kadro değeri ile 31 milyon kadro değeri olan ermenistan'a an itibari ile yenilen takım. yazıklar olsun.
35 yıllık hayatımda gördüğüm en çöp kadro.
adamlar ligleri dengeli oluşturmuşlar gerçekten.
milli takım kapatılsın çok gereksiz bir oluşum. 2008 den beri zevkle bir milli takım maçı izlemedik.
benim milli takimim fenerbahçe.
Benim milli takimim da beşiktaş.
ulan kaç zamandan sonra bir jenerasyon yakaladık... gel gör ki o çocukların da özgüvenleri sikildi... teknikleri ayakları düzgün adamların mentalleri sıçtı.

allah belanı virsin kılışdar.
Euro 2020 kadrosunda yanlış seçim yapılan takım.
Sefer görev emri ile:
Tuncay, Hamit, Nihat, semih, Sabri, rüştü, emre aşık falan alınması lazımdı.
En azından heyecan yaşardık. Son topa kadar kovalayan koca yürekli adamları izlerdik.
Semih Şentürk, Nihat Kahveci, Tuncay Şanlı gibi forvetlerimiz yok artık. Gol atamadan Euro 2020'den eleniyoruz.
görsel
amatör bir teknik kadrosu var. omuz omuza mücadeleye faul çalınmadığı, darbeyi alır almaz yere yatılmaması gerektiği anlatılmamış bile.
Bu kadar gurbetçi sığır siki toplarsan sik gibi Bi takım ortaya çıkar.

Kanun yapsınlar 2 den fazla gurbetçi çomar olmamalı milli takımda.
"Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam,taşarım." dediler ve dedirttiler.
Türk futbolundaki yabancı sınırı saçmalığının kaldırılmasının meyvelerini toplamaya başlayan takımdır.

Uğurcan ve ozan hariç ilk 11'in tamamı avrupa'da oynuyor. Büyük ihtimal Uğurcan'da seneye premier lige gider.
Hepsi milli olmuş bir takım adamdır.
sabaha kadar fransız karılarına gittiler herhalde.
milli takım deyince aklıma sürekli (bkz: tayfur havutçu) ' nun gelmesi?
brezilya ve italya'yı desteklediğim oluşum.
bu saatten sonra yapılacak en iyi şey tüm kaşar topçuları milli takıma almayıp, iyisiyle kötüsüyle gençlerden kadro kurup, 10 yıl boyunca bu gençler oynatılmalı. başka çaresi yok bence.
sürekli torpilli futbolcuları oynatıp götü sıkışınca hakedene formayı veren çok değişik bir ulusal takım.
hoca kim olursa olsun torpilliler değişmiyor. o yüzden her turnuvada ya son anda başarılı oluyor yada ah keşke filan maçı iyi oynasaydık böyle olmazdı diye medya serzenişi izliyoruz.
yeni isminin ruhsuz paragözler olması gereken takım.
90lar cocugu olmanin futbol konusunda en guzel yaniydi. yerli ve milli takimlarimizla turnuvalarda adim adim yurumustuk.

2002'de ben teenagerliga yeni yeni adim atarken 3 farkli sehirde bulunmustuk turnuva sirasinda. Her yerde ayni heyecan, ayni cosku. Tum plan programlar mac gunu ve saatine gore ayarlaniyordu. Bir mac sirasinda ablamla istanbul'da toplu tasimadaydik. Futboldan hic hoslanmazdi, sofor radyodan son ses dinlettiriyordu tum otobuse. Evde, tribunde, kahvede cok heyecanli maclar izlemistim. Otobus ilkti ve mac saatinde bosalmis olan trafikte birbirini hic tanimayan insanlardan kucuk bir tribun grubu olustu resmen ve mac bitip milli takim galibiyet alinca trafik durmus, ablamin bile katildigi kutlamalar baslamisti.

2008'de neredeyse tum mahalle maclari bir dugun salonunda sesi gur, gozleri iyi gormeyen bir dayinin yorumlari daha dogrusu yaratici kufurleri esliginde izlemistik. Defansta topu kaptigimiz andan itibaren vur, vur kaleye, cok gittin vur diye sutu beklerken daha milli takim ortasahayi gecmemis olurdu. Semih attikca millet sevinc ayagina bunun agzini yuzunu sikerdi. Guker misin aglar misin hey yavrum ne gunlerdi.

Su duygudan yillardir mahrumuz. Turkiye'nin bu kadar kutuplasmasinin, nefretin, tahammulsuzlugun bu kadar artmasinin belki en buyuk sebeplerinden biri de budur.

Bazen yegenlerimle pes'te, fifa'da turnuva yapiyoruz. Kucukler, finallere yaklastikca icleri kipir kipir oluyor. Kac atarsak kac yememiz lazim, gruplardan kim cikar, kurada kim gelir, sakatlik formsuzluk ne olur, maclar zorlastikca, istatistiklerden hikayeler olusmaya baslayinca o sikindirik sanal ortamda bile cocuklar kendilerinden geciyor, finale kadar icleri iclerini kemiriyor. Anlatiyorum onlara ama yasamadilar, ne kadar anlatsak da eksikler.

Simdi biz bile milli mac izlemez olduk, cocuklar nasil anlasin. Bazen haberim bile olmuyor milli mac oldugundan. Fatih hoca birakinca milli takimin kalan fiksturu gundeme geldi. Terim bence milli takimi bu yuzden birakti. Kavga dovus hikaye, bahane. Kurgu bile olabilir. Cok kritik 4 mac var onumuzde. Hirvatistan, ukrayna, izlandayla oynayacagiz. Hoca kalsaydi muhtemelen yine katilamayacaktik. Bunu yasamis olmamak icin birakti bence.

Besiktaslilar cok heyecan yaptilar, bi galatasarayli olarak ben bile yaptim yalan yok ama senol hoca bu takimi o fiksturden sag salim cikarabilecek bence en garanti hoca. Ardadan, emreden, belki yusuftan, cengizden, caglardan, okaydan yildizlar yaratip o turnuvada tum turkiyeye heyecani coskuyu yasatabilecek en garanti aday. Besiktasi birakmadan bunu yapabilirdi hatta yapmaliydi. Bizim cocuklar, tum cocuklar, tum turkiye icin olmasi gereken buydu. Senol hoca oraya yakisiyor, beskitaslilarin gonlunden gecen de budur bence. Fatih hocayla bizim ayriligimizdaki o fiyaskolar yasanmadan bunu becermenin bi yolu olmali. Gerekirse milli takimdaki yukun buyuk cogunlugunu sifo mehmet ceksin, diger yardimcilar baksin analizlere suna buna ama takimi senol hoca idare etsin bence kurtarir. Turnuvaya kaldiktan sonra zaten maclar tatil. Sonrasi allah kerim. Gidelim bi sekilde su 2018e be kardesim be.
Fenerbahçe den oyuncu almayan elemanın teknik direktörlükten alınması hoşuma gitti.

Gerisi ile pek ilgilenmiyorum zaten.
görsel
Fatih terim in suratına dönmüştür maalesef.
ülkede son yıllarda artan kanser oranının sebebi olabilir.