türkiye gençlerinin %1'lik kısmını oluşturandır. geri kalan %99 içinde "türkiye elden gidiyor. hadi savaşalım" diyenler bir hayli fazladır. he çok çok büyük ihtimalle biri çıkıp "hadi savaşa gidiyoruz" dediğinde "annem 7'de evde ol dedi" der orası ayrı.
niye böyle bu gençlik? hepi topu bir kaç hafta önce sözlükte ülkeyi kurtarıyorlardı. kurtardılar da mı sesleri kesildi?
milli meseleye duyarlı olmak demek klavye başında göt büyüterek siyaset safsatası altında kendini tatmin etmek demek değildir be anam önce bunu öğrenin
facebook, twitter, starbucks, adidas, nike, karı kız peşinde heba olan türk gençliğin hiç milli meseleler gibi gereksiz bir şeyle oyalanması, uyuması beklenir mi.
insanlar zannediyor ki ben bu köyde yapayalnızım, hayır arkadaşım senin oturduğun köyde bir tane olabilirsin ama bu ülkede senin gibi yüz binlerce var, bu sayılan dizileri takip edenler kurtlar vadisi hariç genellikle türk kadınıdır, türk erkeği genellikle futbol seyretmektedir.milliyetçilik ise her daim artmaktadır, uluslarası sorunlara bakış açımızıda değiştireli çok zaman oldu.
günümüz gençliği gençliğini yaşıyordur en fazla depolitize edilen her gençliğin yaptığı gibi, ama vatansever milliyetçi onlarca genç var, bu başlık resmen onlara haksızlıktır.
nedeni globalizmin acı meyvesi apolitizmdir. yani "bulaşmama hali". yani aslında apolitizmle tam olarak politik olmamayı da değil, aktif politikadan, eylemlilikten ve örgütlülükten olabildiğince uzak durmayı ve politik meseleleri "büyüklerimiz halleder" düzeyinde, pasif bir şekilde kavramayı kastediyorum. çoğunluğun apolitizmi de, beraberinde bir tür toplumsal kayıtsızlığı ve samimiyetsizliği getiriyor. ölümlere artık tepki dahi veremeyen, bırakın barış istemeyi, savaşmaya bile takati, feri olmayan, düşüncelerini ve hislerini en fazla sanal alemde ifade edebilen, hastalıklı ve yalandan bir savaş dilini ancak internetteki forum sayfalarında, okuyucu yorumlarında ve sosyal medyada dile getirebilen gençlik bugün türk gençliğinin çok büyük çoğunluğu. apolitizmin temelinde de toplumunun önemli bir çoğunluğunun, kendisini milliyetçi ve muhafazakâr olarak tanımlaması bulunuyor. Bu çoğunluk, kendisini iktidarla ve devletle öylesine özdeşleştiriyor ki, hınç duyduğu diğer toplum kesimlerine karşı, nasıl olsa devletin gerekeni yapacağına duyduğu inançtan hareketle, devletin çağrısına icabet etmeyi gerektiren kimi istisnai durumlar dışında herhangi bir tepkide bulunmuyor, bir eylemlilik içerisine girmiyor. ya da bu apolitik gençlerin anne babaları hep o bildiğimiz ana-babalar: "aman oğlum siyasete bulaşma. anarşik olma. sen dersine bak. bizim zamanımızda 80 olayları falan filan..."